Ganime Gülmez / Gießen

Hatırlanacağı üzere genç aktivistlerin Eylül ayında gerçekleştirdikleri orman işgali yoğun polis önlemleriyle engellenmiş ve birçok aktivist gözaltına alınmıştı.

Dannenröder Ormanı’ndaki direniş sırasında gerçekleştirilen saldırılara, basına-gözlemci kurumlara karşı getirilen yasaklara ve tutuklanan direnişçilere tam bir tecrit işkencesi yapılmasına yönelik, Almanya'da cezaevlerindeki anti faşist tutuklularla dayanışma fonu olarak uzun senelerdir faaliyetleri ile tanınan Rote Hilfe (Kızıl Yardım) bir basın açıklamasını yaptı:

 “Dannenröder Ormanı’nda ağaçların sökülmesiyle oluşan açıklık, büyük ve acımasız bir polis operasyonuyla güçlendirildi. Bu beş haftalık tahliye sürecinde sayısız polis operasyonu gerçekleştirildi. Gençlerin kendilerini bağladığı güvenlik halatları kesildi. Ve ormanda toplanan insanların birçoğu, yakın yerlerde yaratılan açılma -ağaçların sökülmesiyle oluşan boş alan- nedeniyle, bu saldırılar sonucunda ciddi bir şekilde yaralanarak, hayati bir tehlike atlattılar. 15 Kasım'da bir polis memurunun bir emniyet halatını kesmesi üzerine, bir kadın; dört metreden daha fazla bir yükseklikten aşağıya düştü. Ardından bir hafta dahi geçmeden, bir polis birimi, altı metre yükseklikte duran bir aktivistin güvenlik halatını, aktivist düşene kadar çiğneyerek kısalttı.  Aktivistlerin kendi güvenliklerini çok iyi bir şekilde sağlamaları ve gerçekten şans eseri çok ciddi yaralanmalar ve ölümler gerçekleşmedi. Polis bu operasyonlarda, yerde kullanılması tehlikeli, yüksek mesafelerde zararsız olan şok tabancaları da kullandı.

Polis, eylemcilerin ormandan tahliyesi sırasında gaddarca bir tutum sergiledi. 20 Kasım'daki bir abluka kaldırıldığında, bir aktivist bayıldı ve ağır yaralandı. Polis, sağlık görevlilerinin yaralılara erişimini defalarca engelledi ve basının haber yapmasını, siyasi ve sivil toplum örgütlerinin gözlemlerde bulunmasını da  hayli zorlaştırdı. Alman Gazeteciler Sendikası (dju); bu yönlü haberlerinde 33 kısıtlama-sansür gerçekleştirildiğini ve gazetecilere yönelik de dört fiziksel saldırının gerçekleştirildiğini belirtti. Bir polis operasyonu sırasında, bir kilise gözlemcisi ağır bir şekilde yaralanıp, hastaneye götürülmek zorunda kalındı. Ek olarak; sıcaklık sıfırın altına düştüğünde, aktivistlere ve gözlemcilere karşı birkaç kez soğuk su fışkırtmaları gerçekleştirildi.

Son haftalarda, ormandaki ağaçların sökülmesiyle birlikte oluşan açıklığa rağmen protestolara katılmaya devam eden aktivistler arasından 13 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan beş kişi şu ana kadar Butzbach, Frankfurt ve Gießen hapishanelerinde tutulmaktadır. Bir aktivist, adam öldürmekle suçlanmaktadır. Diğer bir aktivist, adam öldürmeye teşebbüsle suçlanmaktadır. Başka bir aktivist ağaca çıktığında, bacaklarından aşağıya doğru çekildiğinde, polise karşı mukavemet ederek aşağıya inmemekte direnmekle suçlanmaktadır.  Polis memurları tarafından kesilen iplerin verdiği bedensel zararlar ise; eylemcilerin ihmalkarlıkları babında araştırılmaktadır.

Rote Hilfe, Dannenröder Ormanı’nındaki ağaçların yokedilmesine karşı protestolarla bağlantılı olarak gözaltına alınan kişilerin özel gözaltı koşullarını defalarca eleştirdi. Korona karantinası süresi dolan birçok mahkum, günde 23 saatini yalnız başına geçirmek zorunda kaldı. Dışarısıyla kontak kurmaları ve yardım almaları da daha zor hale getirildi. Kendilerine gönderilen fotoğraflar ve pullar teslim edilmedi. Avukatlarla telefon görüşmeleri engellendi. Mektuplar, gazeteler ve kitaplar alıkonuldu. Mahkumların kendilerine ait olan, vegan yemeklerini yemeleri de reddedildi.

Bir mahkeme kararı bulunmasına rağmen, Frankfurt Adliyesi; Rote Hilfe’nın tutuklulara yiyecek, pul ve diğer malzemeleri satın almak üzere gönderdiği parayı teslim etmeyi reddetmektedir. Bunu, Rote Hilfe'nın “anayasa koruma raporunda aşırılık yanlısı olarak listelenmiş” olmasıyla gerekçelendirmektedir. Frankfurt Bölge Mahkemesi ise, bu uygulamayı; yasadışı bir uygulama olarak değerlendirerek kınayarak ve bu paranın cezaevi idaresi tarafından, tutukluların ihtiyaçlarını karşılamak üzere ödenek olarak ayrılmasını talep etmektedir. Ancak bu talep reddedilerek, Rote Hilfe’nın gönderdiği yardım parası tutuklulara iletilmemeye devam etmektedir.

Rote Hilfe, Yönetim Kurulu Üyesi Anja Sommerfeld, ormanda yaratılan açık bölgede, tüm muhaliflere karşı yürütülen vahşet ve acımasızlık karşısında kapıldığı dehşeti şöyle ifadelendirdi: “Dannenröder Ormanı’ndaki acımasız polis operasyonu, şans eseri ölümlere neden olmamıştır. Bir pandemi ortamında, korkunç bir sistem uygulanarak insan hayatını tehlikeye atan şiddetli ve acımasız bir polis operasyonu gerçekleştirildi. "

Sommerfeld ayrıca, öncelikle hapis cezasını dayatan bu büyük siyasi baskıyı eleştirdi: “Yöneltilen iddiaların büyük bir çoğunluğu açısından mahkeme öncesi tutukluluk, hukukun üstünlüğü ilkesine göre dahi tamamen orantısızdır. Bazı tutuklular itiraz veya direnişleri nedeniyle hapsedildi. Gerçekleştirilen tutuklamalar, bir yandan  siyasi protestolardan vazgeçirmeyi amaçlarken; diğer yandan ise, bu fiili tutuklamalarla birlikte, mahkumlara kişisel bilgilerini ifşa etmeleri yönlü büyük bir baskı uygulanarak şantaj yapılması beklenmektedir. Hapishane idaresini; tecrit ve özel gözaltı koşullarını derhal kaldırmaya, tutuklulara gönderdiğimiz paramızı ödemeye ve tutukluları derhal serbest bırakmaya çağırıyoruz. "