Bu kapsamda Avrupa Partizan imzalı Faşizmi Sandıkta Değil sokakta, eylemde ve mücadeleyle yeneceğiz! şeklindeki açıklamanın bir bölümünü yayınlıyoruz.

İşte o açıklama:


Faşist Diktatörlük içinde bulunduğumuz siyasal iklimde OHAL’in sağladığı olanaklara yaslanarak tek merkezden yürüyen geniş kapsamlı saldırılar gerçekleştirmektedir. Bir yandan KHK’lar ile direnişçi sendikaları zayıflatarak güçten düşürmek, diğer yandan aydın-muhalif Akademisyenleri üniversitelerden temizleyerek gençliği zapturapt altına almak, bir yandan da muhalif olma potansiyeli olan memurların “ekmeğiyle” oynayarak çok yönlü olarak topluma mesaj vermektedir. Baskı, sindirme, yok etme politikasına şimdide “ekmeğinden, aşından mahrum bırakma”, fişleyerek çalışma hakkını gasp etme uygulaması eklenmiştir. Tüm muhalefeti kuşatma altına almak, direnç noktalarını kırmak, referanduma giderken referandum sonrası duruma şimdiden en diri ve güçlü şekilde hazırlanma stratejisi izlemektedir.

Faşizm sadece bununla yetinmemektedir. Özellikle Kürt Ulusal Hareketine ve mücadelesine, onun dost ve müttefiki olan kesimlere, devrimci ve komünistlere yönelikte saldırıyı kesintisiz sürdürmektedir. Her gün onlarca devrimci-komünist-yurtsever rutin şekilde gözaltına alınmakta veya tutuklanmaktadır. Bunun yanında kapsamlı operasyonlar da es geçilmemektedir. Son olarak HDP ve bağlaşıklarına yönelik yapılan bir haftalık operasyonda binlerce kişi tutuklanmıştır. Son süreçte onlarca Partizancı aynı şekilde tutuklanmış ve zindanlara atılmıştır.

Bunların devlete ve Faşist AKP’ye yetmediği açıktır. Kan içmeden duramayan, ezilenlerin onurlu bedenlerini yok etmeden kendine güven sağlayamayan Faşist diktatörlük, bunu da eksik bırakmamıştır. Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Xerabe Bava (Koru köyü) köyünü bir hafta boyunca ablukaya almış, Kürt köylülerini bu süre boyunca işkenceden geçirmiş üç köylüyü katletmiş, onlarcasını göz altına almış ve 2 kişiyi de kaçırmış ve akıbetleri hakkında bilgi vermemektedir. Kürt köylüsü faşizmin katletme, yok etme ve askeri baskısına karşı baş eğmezdir. Bu başeğmezlik onun can bedeli direnişe hürmet etmesinden kaynaklanmaktadır. Şehirleri kuşatan tank, top ve ağır askeri silahlarla imha eden Faşizm şimdi yeniden ve bir kez daha Kürt köylerine yönelmektedir.

Bu genel saldırı kampanyasının son ayaklarından birisi ise HDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşürülmesi ile ilgili başbakanlık teskeresidir. Bugün “darbeci” diye Hapse atılan Hakim ve savcıların verdiği kararlarla alınan cezalar, HDP’ye saldırı olarak dönmektedir. Her durumda dayak yiyen, baskı gören, işkenceye maruz kalan, katledilen, iradesi yok sayılan ezilenler olmaktadır. Darbe girişiminde bulunanda, karşı-darbe yapanda faşist diktatörlüğün parçasıdır. Bir birleri ile boğazlaşırken işçi sınıfına, ezilen halka, Kürt ulusuna, Alevilere saldırıda derhal ortaklaşmaktadırlar.

Tamda böylesi bir süreçte, halka yönelik böylesi kapsamlı bir saldırı dalgasında, seçimle gelenlerin yok sayıldığı, içeri atıldığı bir ortamda DEVLETİN KENDİ NİZAMINI ONAYLATMAYA ÇALIŞAN SANDIK OYUNUNA DUR DİYORUZ. Her türlü anti-demokratik uygulamayla “kırk satır mı kırk katır mı” oylamasına Türk-Kürt ve çeşitli milliyetlerden ezilen halkın dahil edilmesine DUR DİYORUZ, BOYKOT EDİYORUZ.
Yaşanan katliamlara karşı enerjimizi ve öfkemizi, faşizmin kendisini meşrulaştırma oyunu olan referandumla sandıkta değil sokakta, eylemde gösterelim.

Nusaybin’de yaşanan katliama karşı, binlerce devrimci ve yurtseverin tutuklanmasına karşı, KHK’lara karşı, HDP eşbaşkanlarının milletvekilliklerinin düşürülmesine karşı tüm örgütlü gücümüzü acil koduyla sokağa eyleme ve mücadeleye çağırıyoruz. Her alanda, tüm gücümüzle ve tüm müttefik güçlerimizle ortaklaşarak beklemeksizin eylem ve tavır almaya davet ediyoruz.
 

Kahrolsun faşist diktatörlük!
Kürt Halkı Yalnız Değildir!
Faşizmi Sandıkta Değil sokakta, eylemde ve mücadeleyle yeneceğiz!
AVRUPA PARTİZAN
21 ŞUBAT 2017