Açılış konuşmasını DİDF Hamburg başkanı Sinan Özbolat'ın yaptığı etkinlikte, gençlerin fazlalığı gözlerden kaçmadı.Özbolat yaptığı konuşmasında, "derneğimizin 33 yıllık faaliyetleri arasında ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadele kadar, eşit haklar mücadelesi de özel bir yer teşkil etmiştir. Bu mücadelenin, Alman halkıyla birlikte; sendikalar, inisiyatifler, kitle örgütleri ve partilerle işbirliği içerisinde sürdürülmesine azami özen gösterilmiştir"  açıklamasından sonra şöyle devam etti, "aynı işyerini, aynı okulu, aynı sendikayı, aynı semt sorunlarını ve aynı kaderi paylaştığı yerli emekçilerle arasına mesafe koymanın, güvensizlik beslemenin ve kendi içine kapalı bir dünyaya sıkışmanın Türkiye kökenli işçi ve gençlere kazandıracağı, yalnızlık, çaresizlik ve daha fazla ezilmekten başka bir şey olabilir mi? Ama halktan bunu talep eden ve yıllarca bu yönde attıkları adımlarla bunu sağlamaya çalışanlar, tam da bu kopukluk, yalnızlaşma ve zayıflama nedeniyle emekçileri bir yandan döviz kaynağı olarak sömürüp bir yandan da kendi milliyetçi, dinci politikalarına “figüran” yapmaya çalışıyorlar."



sözü alkışlarla desteklendikten sonra, Hayat TV'nin çekimini yaptığı 25 gündür işverenin işten çıkartma tehdit ve yıldırmalarına aldırmadan Greve devam eden  180 Neupack işçisinin mücadelesini alatan bir film gösterildi. Daha sonra, Neupack işçileri adına bir delegasyon sahneye davet edildi. Grevde olan işçileri temsilen bir konuşma yapan Murat Güneş'in,



"Grevimiz boyunca yanımızda olan ve sesimizi kamoyuna duyuran, mücadelemizi güçlendiren DIDF ve Hayat TV'ye bütün işçi arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum"  ifadesi yoğun alkış topladı. Güneş devamla , "grevimiz boyunca şunu gördük ki, işçiler birleşince gücünü görüyor. Grev öncesi bizi hiç dikkate almayan Neupack patronu bizimle görüşme talebinde bulundu ve bize saygı duyduğunu söyledi. Ancak mücadelemiz burada bitmeyecek" diyerek  çoşkulu konuşmasını alkışlar eşliğinde sonlandırdı.


Almanca ve türkçe yazılmış ırkçılkla mücadele çağrısı yapan döviz ve pankartların salonun değişik yerlerinde asılı olduğu dostluk gecesinde sahne alan, Hayat TV Avrupa ve Yeni Hayat Gazetesinin editörlerinden Yücel Özdemir'de dikkatle dinlenen bir konuşma yaptı, Özdemir konuşmasında " Hayat Televizyonu işçiler ve emekçiler kurdu. Neupack işçilerinin mücadelesinde gördüğmüz gibi Hayat TV olarak işçilerin mücadelesinin başarısı için çalışmak bunları görmek bizleri ve sizleri mutlu ediyor." dedi.



Türkiye'de sona eren açlık grevlerine de değinen Özdemir, "inkar ve asimile edilmeye çalışılan Kürtler, gelinen aşamada ana dilde eğitim hakkını da verdikleri mücadele sonucu elde edeceklerdir. Başbakan Erdoğan Almanya'ya gelince buradaki Türklere anadilinizi öğrenin,bu hakkın engellenmesi asimilasyondur derken, aynı Erdoğan Türkiye'ye gidince, Kürtlerin anadilde eğitim hak ve talebini her türlü saldırı ile bastırmaya çalışıyor." açıklamasından sonra, göçmenlikten doğan sorunlarla, ve Almanya'daki gittikçe kurumsallaşan ırkçılığın önüne geçilmesinin uzun soluklu mücadeleler sonrası engelleneceğine dikkat çekti.

Okunan özgürlük ve demokrasi şiirleri ve söylenen türküler sonrası sahneye davet edilen Federal Parlemento Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen, Almanya TGH başkanı Kenan Kolat'ın Mölln vahşeti anması esnasında gündeme taşıdığı konuya değindi.
NSU’nun ırkçı saldırıları sonucu katledilenlerin ailelerinin Solingen katliamının 20.yildönümünde Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ile görüşme talebinin, Gauck tarafından reddedilmesinin utanç verici olduğunu belirterek, "ırkçılıkla mücadeleye değer vermemesi, sorunu küçümsemesi anlamına gelmektedir, bu tutumla yeni saldırılara da kapı aralamış olunacaktır" açıklamasında bulundu. Dağdelen, son günlerde gündemde olan 170 alman askerinin Patriot füzeleri eşliğinde Türkiye'nin Suriye sınırına yerleştirilmesine de dikkat çekerek, "Türkiye'de olduğu gibi Almanya'da da yapılan bazı araştırmalara göre halkın büyük bir çoğunluğu hükümetin savaş politikalarına karşıdır, Die Linke olarak bu sessiz çoğunluğun sesi olarak bu savaş politikalarına karşıyız, Federal Meclis'te de buna sol parti olarak red oyu vereceğiz" açıklamasından sonra kürtçe ve zaza'ca türkülerin vazgeçilmez sesi Mikail Aslan’nın müzikleri eşliğinde halaya duruldu.