Haber-Yorum / Adil Yiğit

Kuzey Almanya CHP örgütlenmesi içinde bir dönemdir tartışma yaratarak ayrılk noktasında devam eden sorunların nedenleri ve tartışmanın arka yüzü, TGH Billstedt lokalinde yapılan bir basın toplantısında üyelere ve basına anlatıldı. 

Başkan Erkan Erçin ve Yönetim Kurulu üyelerinden Erol Buldak, Serap Çelimli Babacan, Filiz Erkişi ve Cem Mirzanlı’nın katıldıkları basın toplantısında Erçin,  heyecanlı ve duygusal bir ses tonuyla kendisi hakkında ileri sürülen çeşitli suçlamaların haksızlık olduğunu belirtti.1 yıl önce 400 kurucu üyenin katılımıyla kurulan CHP Hamburg ve S-H Birliğinin 105 resmi üyesi olduğunu açıkladıktan sonra üç sayfalık basın açıklamasını sözlerine şu şekilde başlayarak okudu; „Ülkemizin içinde bulunduğu zorlu 30 Mart seçim dönemecinde böyle bir açıklama yapma zaruriyeti karşısında tüm CHP üye ve gönüllülerinden özür dileriz“  

ERKAN ERÇİN’DEN SÜRPRİZ : 'BAŞKANLIK GÖREVİMİ DEVREDİYORUM, GENEL KURUL İPTAL'


Bir gün önceki Kaffewelt’te yapılan basın toplantısında ikinci Başkanı Murat Arslan’ın gündeme taşıdığı „Dönüşümlü Başkanlık“ görevini bırakmayacak suçlamasının gerçek dışı olduğunu belirtti.Tipik bir örgüt manifestosu okuyor tarzında konuşmasını yüksek sesle sürdüren Erkan Erçin, yaptığı açıklamada şu konulara yer verdi;

"27 Ocak 2013 tarihinden itibaren, 1 yıldır görev yaptığım dönem sonunda, yani Pazar günü başkanlık görevimi devretmeyeceğim gibi bir algı ve bilgi kesinlikle doğru değildir. Bu konuda bugüne kadar yapılmış tek bir açıklama mevcut değildir.Kurucu genel kurulun almış olduğu kararlar bizim için tamamen geçerlidir.. Türkiye Cumhuriyetini kuran partimizin ayak oyunlarıyla,yalan ve dolanlarla, bir koltuk kapmak için yürütülen entrikalardan uzak politikalardan kurtulması ve kirletilmemesi dileğiyle dönemsel başkanlık görevini devrettiğimi sizlerle paylaşmak isterim.“  

Yaptığı açıklamada, Pazar günü için öngörülen Genel Kurul toplantısının da sürpriz bir şekilde iptal edildiğini duyurdu. Bugüne kadar bu konuda neden suskun kadığı konusuna ise herhangi bir açıklık getirmemesi, dünkü yapılan açıklamaya çelişki olarak değerlendirildi.

" IRKÇILIK SUÇLAMASINI İSPATLAMAYANLAR NAMERTTİR"

Görevini Pazar günü yapılması öngörülen ama iptal edilen Genel kurul toplantısında devretmeyi düşündüğünü açıklayan Başkan Erkan Erçin, ikinci Başkan Murat Arslan, sekreter Erhan Erdoğan, Yönetim Kurulu üyelerinden Sibel Gazi-Tabel ve Canan Yıldırım’ın birgün önceki basın toplantısında yaptıkları açıklamada geçen şu sözler üzerine sert bir değerlendirme yaptı; „CHP adını ve gücünü kullanarak meşrulaşmak isteyen bazı aşırı milliyetçi, ırkçı girişimlere izin verilmemesi gerektiğini tekrar vurguluyoruz.“

Erkan Erçin ağır konuşarak şu ifadelerle cevap verdi ;„Geçmişlerinde CHP ile hiçbir çalışma alanı olmayan, Hamburg’a gelen kimi CHP milletvekillerini dahi ırkçılıkla suçlayacak pervasızlığa sahip kişiler…CHP’li olduğunu söyleyenlerin diğer CHP’ye gönül verenleri ırkçılkla suçlamalarına somut sebep nelerdir? Bu iddialarını ispatlamayanlar namert ve alçaktırlar“ içerikli açıklamasından sonra, CHP Birliği olarak yaptıkları etkinliklerden bir döküm sundu.

Erçin konuşmasında, Hamburg CHP Birliği kurulmamışken kendi olanaklarıyla 24 kişiyle birlikte Türkiye’ye giderek, seçimlerde CHP’ye oy verdiklerinin örneğini anlattı.  Hamburg‘da aralarında dünyaca tanınmış şair Nazım Hikmet, Ahmed Arif, Sabahattin Ali, Aziz Nesin ve Ruhi Su’yu anma etkinliklerini organize ettiğini belirterek, sarfedilen ırkçılık suçlamasının gerçekleri yansıtmadığını belirtti. „Bizi burada eleştirenler, Ankara’da MHP kökenli bir adayı (Mansur Yavaş) neden destekleyeceklerini anlayamazlar“ yorumuna yer verdi.


Konuya yönelik Y.K. üyesi Filiz Erkişi’de şu sözlerle eleştiri yaptı ve, „Bir yıl önce Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşlardan kimseyi tanımıyordum. Irkçılık suçlamasının aramızda yeri olmadığını herkes bilmelidir. Irkçılığın en son yer bulacağı alan bulunduğumuz masadır“ tepkisini dile getirdi.

PARTİ ÇALIŞTAYLARI'NA KATILMADIĞIMIZ DOĞRU DEĞİLDİR

Öte yandan Almanya ve Türkiye’deki Parti Çalıştayları‘na Başkan olmanıza rağmen ilgi göstermeyerek katılmadığınız iddia edilmektedir, gerekçesini açıklar mısınız? sorusuna ise, „Doğru değildir bu iddia. Biz bir bütünüz. Onlar ve biz ayrımı yapmadık.Belki diğer arkadaşlar söz gelimi ‚ yedi kez biz , iki kez de onlar katılmış‘ diye değerlendirebilirler ama, burada kasıt aranmamalı“ cevabıyla toz pembe bir bütünsellik tablosu çizdi. Bir başka noktada ise „ideoljik farklılklardan“  ve „kariyer hırsından“ söz etmesi, sorunun farklı yerlerde olduğuna açık bir işaret olarak algılandı.

GENEL MERKEZİN 'GENEL KURULTAYI 20 ŞUBAT SONRASINA ERTELEYİN' ÇAĞRISINDAN HABERİMİZ YOK İDDİASI

Basın toplantısındaki Başkan Erkan Erçin genel merkeze yazılan ve ‘Erçin başkanlığı devretmeyecek’ içerikli bir şikayet mektubunun olduğunu hatırlatarak, ‘İftiralarla ve yalanlarla bizleri karalamak istediler“ açıklamasında bulundu.

Erol Buldak
ise, eleştiri okunu Hamburg dışına da çevirerek CHP Almanya Birlik Başkanına yönelik ince bir eleştiri gönderdi; "Atamayla gelen Almanya başkanı ilk kez bize yönelik bir yazı gönderdi“ (Kastedilen 18 Şubat Genel Kurul toplantısını iptal edin uyarısı) açıklamasıyla Almanya Başkanı Yıldız'ın ilgisiz davranışına dikkat çekti. Gerek Erçin, gerekse de Buldak tarafından Genel Merkeze karşı sessiz bir tavır izlenirken, Almanya Birlik Başkanı Turabi Yıldız’a yönelik eleştiri, mevcut sorunun sadece Hamburg’la sınırlı olmadığına dair başka bir işaret olarak değerlendirildi.

Bir çok konuda keskin ifadeler kullanan Başkan Erkan Erçin, söz "Genel Kurul toplantısının Ankara tarafından 20 Şubat sonrasına iptal edin uyarılı yazısını, neden dikkate almadınız" ? içerikli sorumuza gelince, aniden yumuşayarak "bundan haberdar değildik" açıklamasını yaptı. Günler öncesinden kamuoyuna da yansıyan bir durumdan, Başkanın habersiz olması ne kadar inandırıcı olabilirdi? 

EROL BULDAK:'YANDAŞ BASINA ANLADIĞI DİLDEN CEVAP VERECEĞİZ'


Yönetim Kurulu üyesi Erol Buldak'ın basın mensuplarını hedef alan bir konuşması tepkiyle karşılandı. İşte o kunuşmadan bir bölüm; "CHP içi gelişmelerde yandaş gördükleri basın mensupları ile baskı uygulamak istemişlerdir.Daha fazla mütevazi olmamanın zamanı gelmiştir. Dedikodu ve asılsız haber yapan gazetecilere gereken cevabı vereceğiz. Bu hakkımızı şimdilik saklı tutuyoruz. Birilerinin tetikçileri olanlara zamanı gelince tavrımızı göstereceğiz.Gezi Parkı etkinliklerimizin hiçbir haberini yapmayanlar düşünmelidir“ içerikli açıklaması, basın mensuplarının eleştiri ve tepkisiyle karşılandı.

CHP HAMBURG VE S-H BİRLİĞİNDE ÜÇÜNCÜ YOL MU SÖZKONUSU?

CHP Hamburg ve Schleswig Holstein Birliği içerisindeki uzun bir zamandan beri fokur fokur kaynayan cadı kazanı konusunda kamuoyu sınırlı da olsa bilgi sahibi.Peki bundan sonra ne olacak sorusu karşımızda durmaktadır.

Bunca ağır karşılıklı suçlamalardan sonra iki ayrı baş durumuna gelmiş bir örgütlülük nasıl bir arada yola devam edebilir sorusunu duyarlı kişiler dile getirmektedir. 

Yoksa, üçüncü bir yolla devam mı söz konusudur? Önümüzdeki süreç bunu gösterecektir.

"GİDİN ARAP SABUNUYLA YIKANIN DA GELİN" ÖNERİSİ

Geçmiş dönemden kalma bugün yaşamayan değerli bir dostumun bir zamanlar için kavgalı olan yakın arkadaşlara önerdiği pratik bir çözüm paketi vardı."Gidin Arap sabunuyla yıkanın da gelin" derdi. Yani, yanlışlardan ve önyargılardan arının, aklanın-paklanın ve kucaklaşın anlamında bir önermeydi.

Birlikten ders çıkaramayanların anladığı dil, değişik platformlarda da yaşandığı gibi, "şiddetli geçimsizlikten dolayı tek celsede boşanarak" ya yollarına devam etmektir, ya da hoşgörü kültürünü özümseyerek asgari müştereklerde (kükürtlü arap sabunu misali paklanarak), yanyana gelip demokratik çerçevede birliği güçlendirmektir.


Bu iki resimdekileri canlı olarak yanyana tek vücut haline getirmek mümkün mü ???


Foto: Kadir Taçgın