"İşte Almanya Türk Toplumu Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Yardımcısı Atila Karabörklü imzalı o açıklamanın tam metni:


"Sayın Merkel'in mülteci konusunda uluslararası siyaset ve insani boyuttaki dramatik gelişmeler çerçevesinde Türkiye'ye yaptığı ziyareti ve bu kapsamda yapılan anlaşma ve işbirliğini çok önemli bir adım olarak değerlendirmektedir.İç savaşın acımasızca yaşandığı komşu ülkelerden sadece Türkiye’ye son 2 yılda iki buçuk milyon, Almanya’ya son 10 ayda bir milyonu aşkın mülteci akını gerçekleşmiş, yerlerini ve yurtlarını terk eden bu insanların bir kısmı Türkiye üzerinden diğer batı ülkelerine sığınmak zorunda kalmışlardır. Bu dramatik kitle göçleri sırasında özellikle yaşlı, kadın ve çocukların olduğu on binlerce insan hayatta kalma mücadelesi vermektedirler.


Gelinen nokta açısından mülteci konusunda uluslararası dayanışma ve ortak çalışma gerektirmekte, bu nedenle hiç bir ülkenin uluslararası boyuttaki bu önemli soruna tek başına çözüm geliştirmesi mümkün görünmemektedir. Bu doğrultuda Almanya ile Türkiye arasındaki çözüme dayalı işbirliği genişletilerek AB, ABD, Rusya ve diğer bölge ülkelerinin dahil olduğu çok yönlü uluslararası dayanışmanın ortaya çıkartılmasını, yaşanan acıların dinmesi için zorunlu kılmaktadır. Bu kapsamda çözümün kalıcı olması yönündeki ön şartın, bölgesel barıştan geçtiği gerçeği tartışmasız bir olgudur.

 

Almanya Türk Toplumu bölgesel barışın önündeki en büyük engellerden bir tanesinin farklı ülkelerin içerisinde bulunduğu terör odaklı vekâlet savaşları olduğunu değerlendirmektedir. Terörle mücadele bu anlamda yapılması gereken meşru ve zorunlu bir konudur. Almanya Türk Toplumu terörle mücadele yapılırken bunun hukuk devleti, demokratik ilkeler ve insan hakları çerçevesinde sürdürülmesi gerekliliğine inanmaktadır. Bu anlamda terörle mücadele kapsamında sürdürülen güvenlik uygulamalarında, bölge insanının mağdur edilmesi ve bu kapsamda sivil ölümlerin gerçekleşmesini kabul edilemez bulmaktadır.


Diğer taraftan hangi gerekçeyle olursa olsun hiç bir hak arayışının silah ve şiddet yöntemi ile yapılması meşru kılınamaz. Almanya Türk Toplumu her türlü terörü lanetlemekte ve bu anlamda terörün bir an önce durdurulmasını talep etmektedir.
Sorunların çözümünün ancak demokratik hukuk devleti normlarına ve insan haklarına, başta Cumhurbaşkanı ve Yürütme olmak kaydı ile güvenlik bürokrasisi ve bütün kesimlerin sahip çıkması ile mümkün olacağına inanmaktadır.

 

Almanya Türk Toplumu geçmişte yapılan eleştirilerin dikkate alınması karşılığında, özellikle Türkiye’deki toplumsal barışı bozan başta demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları alanındaki gerilemenin, Türkiye dışında ise bölgedeki yaşanan iç savaşlar ve bunun sonuçlarından olan mülteci akını gibi son derece kaygı veren gelişmelerin yaşanılmayacağını düşünmektedir.


Almanya Türk Toplumu yapılan demokratik eleştirilerin, düşünce, basın ve ifade özgürlüğünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulamanın yanı sıra, bu yöndeki baskıların Türkiye’yi içerde ve dışarda ne duruma getirdiğini kamuoyunun takdirine bırakmaktadır."