Ölüm orucuna son veren İbrahim Gökçek’in cenazesinin Kayseri’ye uğurlanması öncesinde Gazi Mahallesi'nde yürüyüş yapılmak istendi ama polis Cemevini abluka altına alarak içeridekilere gaz bombalarıyla saldırdı ve Gazi Cemevi'ne zorla girdi.

Konuya yönelik Aralarında Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Kültür Dernekleri, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Demokratik Alevi Dernekleri ve Gazi Cemevi ortak bir açıklama ile devlet destekli polis şiddetini nefretle kınadıklarını açıkladılar.

İşte o açıklama:

BASINA VE KAMUOYUNA

323.cü gününde ölüm orucuna ara veren ancak iki gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek, İstanbul Gazi Cemevinden uğurlanacaktı .
Ancak uğurlama törenine engel olmak isteyen polis, gaz bombası atıp, koçbaşıyla Cemevi ve morguna zorla girdi ve ibadethanemize karşı akıl almaz, kabul edilemez bir tutum sergiledi.
Cemevlerimizin devletin kolluk güçlerince basılması politiktir, iktidarın Alevilerin inancını hiçe sayarak gözdağı vermesidir.

Sizler ibadethanelerimize kanunsuz şekilde girerek, tüm toplum üzerindeki baskı ve zulmü yönetmeye çalışıyorsunuz, tehdit ediyorsunuz.
Bu köhne zihniyetiniz neden değişmiyor ?
Bu nefret ve kin neden ?

Cemevimize saldırma, tahrip etmek, kutsal mekânımıza ayakla basmak çiğnemek tek kelimeyle Alevileri aşağılamak ve değersizleştirmek, diğer yandan bu saldırılarla İnançsal değerlerimizi, dünya görüşümüzü ve insanlığa dair değer anlayışımızı itibarsızlaştırmaktır. Kısacası “Faşizmdir”.
Oysa; bu topraklarda kardeşçe, kadim bağlarla birbirine bağlı olan halklar toplumsal ilişkiye dair mutlak uyulması gereken şeyin ibadete ve ibadethaneye saygı olduğunu bilir, ona sahip çıkar, zulme ve baskıya karşı ona sığınır. Bu nedenle Cemevlerimiz adalet arayan, hak ve hukuk diyen herkesin sığınacağı birer kutsal mekândır, tıpkı Sinagog, Kilise, Cami gibi kutsaldır ve asla vazgeçilmezdir.

Şunu unutmayın ki; başta özgür ifade olmak üzere ırkçı, mezhepçi, dinci, olmak ve bunu bilinçli yapmak nefret, kin ve sevgisizlik etrafında örgütlenmiş bir diktatörlük ortaya çıkarır.
Tıpkı şuan yaptığınız gibi; zulmü siyasi iktidarınızın aparatı yapıyorsunuz, insanlar bu korku ve acıyı kabullensin istiyorsunuz ölen ya da öldürülen ya da onuru için ölümü göze alan kişilerin yaşamını yok sayıyorsunuz, bunu “hak etti” algısını yaratarak sıranın ötekine gelmesini bekliyorsunuz.

Bu topraklarda özgürlük, adalet, hak, hukuk isteyen herkese acı yaşatıyorsunuz acıyı “ibreti alem” görsün diye milletin gözüne-gözüne sokuyorsunuz.
Ölüm üzerine yaptığınız her tür hakareti, baskıyı, vicdansızlığı kendi çıkarınız için uzlaşma yolu sanıyorsunuz, haksız öldürülen ya da ölen hep öteki, hep terörist oluyor.
Sizler şiddet diliyle yoğrulmuş ve kendisinden farklı olduğunu düşündüğü kişilerle arasına mesafe koyan, ,tacizci, tecavüzcü, mafyatik ve entelektüellik karşıtı, her zaman haklı olduğunu savunan ve bilgiden çok kendi kanaatlerinin üstünlüğüne inanan size biat eden bir kitle oluşturdunuz.

İşte Alevileri bu yaratmış olduğunuz kitlenin hedefi yapmaya çalışmak suçtur, günahtır ve bizler toplumsal barış ve huzur için bir kez daha diyoruz ki;
Alevilerin Kutsal Mekânları Cemevleridir; her birini Alevi Canlar kendi emekleri ile yapmıştır. Bu yüzden inancımıza, cemevlerimize dokunmayın ve tüm değer sınırlarımıza saldırarak yıkıcı, incitici olmaktan ve Alevilere her şey yapılır desturundan vazgeçin. Gerçekleri perdelemenin yolu Alevi inanç merkezlerine saygısızlık yapmak değildir.