Bu aralar ’’Constantinople’nin Fethi’’ adlı sürükleyici bir eski bir Almanca kitap okuyorum. Şarkiyatcı Dr. A. D. Mortmann tarafından 1858 yılında yazılmış.

Kitabın çekici olan yönü orijinal kaynakların kullanılmış olması.

Mortmann, 1800’lerin ilk çeyreğinde 10 yılını İstanbul’da geçirmiş.
Şehri çok iyi tanıyan şarkiyatcı. Bir İstanbul aşığı!
10 yıllık süre zarfında araştırma yapmış. Kaynak toplamış.
Fetihle ilgili anlatılan efsanelere kulak kabartmış.
Topografik veriler toplamış.

Bizans kaynaklarının tümünü incelemiş.
Batı ve doğuda yayımlanmış fetihle ilgili kitapları karıştırmış.
Kuşatmayı surlar içersinde yaşamış olan kişilerin anlatımlarına ulaşmış.
Kitabı ilginç kılan da bu zaten.
Fetih sırasında olaylara tanıklık etmiş olan kişiler!

Mortmann, Osmanlı ordusunun şehirde yağmaya başladıkları sırada gemilerinde bulunan askerlerin yağmadan pay kapabilmek için gemileri terk ettiklerini yazar. Bunu fırsata çeviren binlerce Bizanslı ve yabancı ülkenin elçileri gemilere atlayıp kaçmışlar.

İşte bu kuşatmadan kaçan kişilerin anlatımları kitapta yer almakta.
Kitap Türkçeye çevrilmemiş.
Zaman yaratabirsem, çeviriyi yapmak isterim.

Ama çeviriden önce kitaptan tadımlık bir kaç veriyi okumak istersiniz mutlaka

- Osmanlı Bizans hazinesinesinin saf altın tutarı 300 bin Dukatenı el koymuş.

- Bu tutarın beşte biri Fatih Sultan Mehmet'e pay edilmiş.

- Yağma sırasında Yeniçeriler‘in ellerine geçen gümüş ve buna benzer değerli taşları tanımadıkları için Venedikli tüccarlara bakır fiyatına satmışlar. Bu nedenle yağmanın boyutlarını tam olarak tesbit edilemiyor.

- İmparator Konstantin’in ölümü ile ilgili çeşitli anlatımlar var! Bu anlatımlara kitabında yer verilmiş. Mortmann, İstanbul-Vefa’da üzerinde hiçbir yazı bulunmayan bir mezarın 1850’lerde Rumlar tarafından ziyaret edildiğini ve mezarda mumlar yakıldığını yazıyor. Bu akıllara doğal olarak İmparator Konstantin’in mezarı Vefa’da mı sorusunu getirmekte.

- Fetih sonrası Fatih‘in payına 3800 esir düşmüş.

- Altınlar yirmi torba dolusu. Bir torbanın içersinde yaklasık 500 sikke bulunduğuna göre Fatih‘e 10 bin Sikke düşmüş.

- 20 Bizans gemisinde Frenkler’in o zamanlar kullandığı 300 torba dolusui ile iki bin kilo ağırlığında gümüş bulunmuş. Bizanslılar önceden, ne olur ne olmaz diye değerli esyaları gemilere zula etmişler.

- 70 bin altın fetihden kısa bir süre sonra toprağa gömülü olarak bulunmuş.

- Fatih, payına düşen altınları eritip Osmanlı‘da ilk altın sikkeyi kendi adına kestirmiş. Kendi adına kestirdiği sikkeler, aynı zamanda Osmanlı‘nın beylikten devlete geçişin ilanı. Yani buna göre Osmanlı’nın beylikten devlete geçiş ilanını Bizans hazinesiyle yapılmış.

İnsan sormadan edemiyor!

2024’de Osmanlıya geçiş ilanı yolsuzluktan elde edilen tirilyon dolarlarla mı yapılcak?
Bekleyip göreceğiz.

Şunun surasında 30 Marta ne kaldı?

Dilerim 30 Mart sandıktan baktırıp saç baş yoldurmaz.

İlhami Yazgan
[email protected]


Not: Kara gözlü çocuk 12.03.2014 tarihinde toprağa verildi. Toprağı bol olsun, gökyüzü tanrıları hep onun yanında olsun. Dilerim Türkiye halkı Berkin’i unutmaz..........