Sevgili okuyucular,

Bulgar hükümeti istifa etti! Bulgaristan'da, son günlerin en önemli gelişmeleri yaşanmaktadır. Ülke muazzam bir ekonomik krizle karşı-karşıyadır. Ekonomik krizin faturasını Bulgaristan'da yaşayan çeşitli milliyetlerden halkın sırtına yüklemek isteyen, Başbakan Boyko Borisov önderliğindeki Hükümet, toplumu cendere içine sokmuştu.

Bulgaristan halkı yaşam standartlarından yeterince kaybederken, mafya artığı sermaye çevreleri kärlarına kär katmaktan geri kalmıyorlardı. Bulgaristan'da ki, mafya artığı yöneticilerin Avrupa Birliği fonlarından aldıkları paralarla keyiflerine keyif katarken, Bulgaristan halkı açlık ve sefalet için günlerini geçirmekteydiler.

Son günlerde elektrik ücretlerine yapılan zamlar, Bulgaristan halkının sabrını taşırmış ve öfkesinin dizginleyemez hale gelmişti. Bulgaristan halkı, emekçileri ve ezilenleri sokağa çıkarak seslerini yükseltmeye başladılar. Bulgaristan halkı ısrarlı bir şekilde elektrik zamlarının geri alınması ve son dönemlerdeki zamların geri çekilmesi taleplerini içeren seslerini yükselttiler.

Bulgaristan halkının direnişi meyvesini verdi. Hükümet ilk planda elektriğe yapmış olduğu % 8’lik zammı geri çekmek zorunda kaldı. Ama Bulgaristan halkı, Hükümetin, ‘mafyalaştığını’ ısrarla belirterek, Boyko Borisov Hükümetinin istifasını ısrarla gündemde tuttular.

Baskılara dayanamayan Boyko Borisov Hükümeti istifa etmek zorunda kaldı. Parlamentoda konuşan Başbakan Borisov, bundan sonra geçici hükümette de yer almayacaklarını aktardı.

Borisov; "Şu ana kadar hep tek başına seçimlere katıldım. Madem devlet yönetimini istiyorlar, alsınlar bakalım. Polisin vatandaşını dövdüğü bir hükümette yer almak istemiyoruz. Protestolarla korkutulmak istemiyoruz. Madem halk, devletin sokak tarafından yönetilmesini istiyor, o zaman hodri meydan. " dedi.

Boyko Borisov hükümetinin istifasında bir konu öne çıkmaktadır. ‘’ Polisin vatandaşını dövdüğü bir Hükümette yer almak istemiyoruz.’’ Aslında bu açıklama Borisov ‘un, samimi bir açıklaması ise gerçekten, ‘takdir’ etmek gerekmektedir. Ne yapalım ki, Borisov İstifa açıklamasında  böyle bir konuşmaya yer vermektedir.

Gözüken odur ki, Bulgaristan halkı başarılarına yenilerini eklemek istiyor. Bulgaristan’ın mafyalaşmış yöneticileri  ile hesaplaşmak istiyorlar. Hükümetin istifasının da yeterli olmadığını ileri sürerek eylemlerini devam ettirmektedirler. Umarım Bulgaristan halkı amacına ulaşır. 

Ülkemizde istifa müessesesi işliyor mu?

Ülkemiz Türkiye de polisin orantısız davranması aslında sıradan bir olay gibi algılanmaktadır. Polisin toplumsal olaylarda saldırmaması, biber gazı sıkmaması, aslında olağan dışı bir olay olarak algılanmaktadır. Ülkemizde Polis bırakalım orantısız davranmayı, hatta saldırganlığa ivme kazandırarak,  katliamlara da imza attığı dönem-dönem bilinmektedir.

Daha dün TBMM çatısı altında yer alan Milletvekillerine, Sinop ta, Samsun da ırkçı faşist saldırılar yapılırken polisin tavrı insanı hayretler içinde bırakmaktadır. Diyarbakır da Polis panzerinin altında kalarak can veren Şahin Öner’in, kanı henüz kurumadı.

Polisin bu olumsuz davranışları bir başka ülkede olsa, İçişleri bakanı,  Vali, Emniyet Müdürü veya bir başka yetkili makamlar istifa etmek durumunda kalırlardı. Tabi i, bu tarz istifalar demokratik ülkelerde mümkündür. Ülkemizde  böyle istifaları beklemek biraz saflık olur herhalde.

Ülkemiz insanları, Polis, yetkili makamlar,Başbakan, Hükümet umarım komşumuz Bulgaristan dan bir şeyler öğrenmeyi becerirler.

Sadece yönetim de bulunan yetkili makamlar değil, Türkiye halkı da, Bulgaristan halkının ısrarlı direnişi ve Borisov Hükümetini dize getirmesinden ders çıkarır.

Umarım, ‘komşuda pişen bize de düşer’ derim!

 21.02.13

 



- - - - - - -