Fulya OMAÇ - İZMİR

Urla’nın şirin balıkçı kasabası Çeşmealtı’nda deniz kenarına kurulan semt pazarı farklı gıda ürünlerini, en taze haliyle müşteriyle buluşturuluyor. Pandemi döneminden itibaren Çeşmealtı taksi durağının hemen arkasında denize sıfır yeni yerinde eskiden olduğu gibi her Çarşamba günü kurulmaya başlayan pazardan alışveriş yapanlar bir taraftan iyot kokusunu soluyor, bir taraftan da balıkçıların ağlarına takıldıkları balıkları sepete koymalarına martı sesleri eşliğinde şahit oluyor. Yüzde 95’i Urlalı üreticilerin kendi yetiştirdikleri ata tohumu ürünlerinin yer aldığı pazarda, meyve sebzeden, köy yumurtasına, peynirden kırma yeşil zeytine, ev yapımı reçellerden erişteye, turşu, salça ve tarhanaya kadar birçok ürün ilk elden tüketiciyle buluşuyor.

MÜŞTERİ DE PAZARCI DA MUTLU

Kimi pazarcı pazaryerinin deniz kenarındaki yeni yerine taşınmasını müşteri açısından daha keyifli alışverişe sebebiyet verdiğini, bunun kendi satışlarına yansıdığını bundan da mutluluk duyduklarını belirtirken, kimi esnaf da daha geniş alana yaylan ve kontrolsüz girişlere açık olan pazaryerinde esnaf sayısının daha önceki yerlerine göre 35-40’lardan şimdi 150’yi bulduğu için satışlarını üçte bir oranda düşürdüğüne dikkat çekerek hoşnutsuzluklarını ifade ettiler.

Pazarcı esnafının pandemi süreci, ürünler ve pazaryerinin satışlarına nasıl yansıdığı ile ilgili görüşleri:

KARANTİNA DÖNEMİ SATIŞLARI KATLADI

Çeşmealtı semt pazarı esnafları; Mehmet Sait Güçlüer, Mücahit Gökdoğan, Mehmet Akif Tosun

Mehmet Akif Tosun: “Pandeminin satışlara etkisi olağanüstü oldu. İlk başlarda sokağa çıkma yasağı olduğunda satışlar üç katına çıktı. Daha sonra sokağa çıkma yasağı kaldırılınca satışlar aşağı düştü. Herkes evinde olunca tüketim fazlalaşıyordu. Kadınların çocukları, beyleri evde olunca daha çok yemek yapmak ve yemeğe daha çok özen göstermek zorunda kalıyordu. Bunlar satışlarımıza oldukça etken oldu. Pazar yerlerinin ayrılması, mesafelerin açılması, Pazar tezgahlarının küçültülmesi satışlarımıza büyük etki yaptı. Satışları oldukça düşürdü. Şu anda o durumdayız. Bir önceki Pazar yerinde çok daha iyiydik. Alan çok dardı, kontrolsüz girişler olmuyordu. Çünkü pazaryeri buna müsait değildi. Esnaf sayısı orada 35-40 ise burada 150’yi buldu. O nedenle kişi başına düşen satışlar aşağı çekildi. Üçte bir oranında düştü. Tezgahımızda ürünlerin bir kısmını kendimiz yetiştiriyoruz, bir kısmını çiftçiden alıyoruz bir kısmını da İzmir’de halden temin ediyoruz. Urla Kuşçular’dan geliyoruz.”

TURŞULUK VE SALÇALIK MALZEMELER REVAÇTA

Mücahit Gökdoğan: “Urla Kuşçulardan geliyoruz buraya pazara. Daha önce Ukrayna’ya çiçek ihracatı yapıyordum. Şimdi 3 yıldır pazara çıkıyorum. Bir kısım kendi ürettiklerimiz bir kısım da arkadaşlarımızdan alıp sattığımız ürünler bulunuyor tezgahta. Halden de alım yapıyoruz. Şuan geçiş dönemi olmasına rağmen ürünler halen lezzetli. Barbunya, taze fasulye ve Urla’nın meşhur kınalı bamyasını deepfreze atmak ve sezonu gelene dek tüketmek için bu aralar çok allıyorlar. Turşuluk ve salçalık malzemeler de çok revaçta.”

MEYVE LÜKS OLDU ARTIK


Meyva tezgahında Emin Kanyaş müşteriyle ilgileniyor

Emin Kanyaş: “Pandemi döneminde zengini de fakiri de herkes evinde yemek pişirmeye başladı. O yüzden işler çok arttı. Tezgahta yaklaşık 20 çeşit meyve var. Fiyatlar bize göre normal, alıcıya göre pahalı. Pandemi ekonomiyi çok etkilediğinden ve alım gücü düştüğünden meyve lüks oldu artık. Bu dönemde üzüm ve hünnap çok lezzetli. Ahududu ve karadut bitiyor. 7 yaşından beri bu işi yapıyorum. Pazaryeri deniz kenarına taşındığından beri insanlar daha mutlular, daha keyifli alışveriş yapıyorlar.”

MEYVA - SEBZELERDE GEÇİŞ DÖNEMİNDEYİZ
Mehmet Sait Güçlüer: “Çeşmealtı pazarının esnafı genelde üretici kökenli insanlar, yüzde 95’i bizim Urla halkı. Yabancıyı sokmuyoruz buraya, tercih etmiyoruz onları. İçinde bulunduğumuz dönem meyve ve sebzeler için geçiş dönemi. Sonbahar döneminde burada pek bir ürün yetişmez. Patlıcan ve salatalığın sonuna geliyoruz. Domates keza aynı şekilde. Son dönem yeşilliğe geçiş yapacağız yavaş yavaş. Yüzde 95 aranan her ürün bulunuyor. İskele pazarı daha geniş ürün yelpazesine sahip, özellikle yeşillik üzerine. Fiyatlar Çeşmealtı ve Urla Pazar fiyatları birbirine yakın, İskele pazarına göre daha makul.”

BABY PATLICAN PAZARIN GÖZDESİ


Çeşmealtı pazarının en farklı tezgahı baby patlıcan ile Hasan Öndez’in

Hasan Öndez: “Bu baby patlıcanların her sene kökünü tohum olarak bırakıyoruz. Sonra tohumunu alıp, seneye bir daha ekiyoruz. Yerli tohum olduğu için her sene Kalabak’daki tarlamızda üretebiliyoruz. 6 yaşımdan beri bu işin içindeyim. Adana menşeli, bebe patlıcanlara ilgi çok fazla. Öğlen olmadan tezgahın yarısından fazlası boşalıyor. Fiyat aralığı 6-10 lira arasında boy boy değişiyor. Diğer patlıcanların 4-5 tanesi bir kilo gelirken bu patlıcanların 10-15 tanesi bir kilo geliyor. Mini patlıcanda normal boyutta patlıcandan daha fazla vitamin ve mineral bulunuyor. İçinde A, C ve B vitaminleri ile kalsiyum, fosfor ve demir mineralleri bulunur. Yemeği, kızartması, turşusu, ezmesi, konservesi ya da reçeli yapılabilir.

Tüketicilerin pazaryeri ve Pazar fiyatları ile ilgili görüşleri:

AYNI ESNAFLARDAN ALIŞVERİŞİ TERCİH EDİYORUM


Çeşmealtı sakinlerinden Şenay ve Esin İnceoğlu deniz kenarındaki pazarda keyifli alışveriş yaptıklarını belirttiler

Şenay İnceoğlu: “Sabah erken saatlerde pazara gelmeye çalışıyorum. Çünkü ürünler hem seçilmemiş hem de daha taze oluyor. Aradığım her ürünü bulabiliyorum. Buradaki esnaf ağırlıklı olarak bahçelerinden topladıkları Urla’nın ata tohumu sebze-meyveleri, ev yapımı doğal gıda ürünlerini satıyor. Fiyatlar biraz yüksek ama ata tohumu ve taze. İnsanlar birbirine saygılı, esnaf güleryüzlü. Alışverişimi genelde aynı pazarcının tezgâhından yapıyorum. Bana daha güven veriyor çünkü pazarcı taze ve kaliteli ürünlerini seçip veriyor. Bugün ağırlıklı olarak turşuluk malzeme aldım.”

ALIŞVERİŞ ÖNCESİ PAZARI TURLARIM
Esin İnceoğlu: “Hem sezona göre tezgâhlara gelen yeni ürünleri görmek hem de fiyatlara hâkim olabilmek için alışverişe başlamadan önce pazarı turlarım. Nerede ürünler daha taze, nerede fiyatlar daha uygun tespit ettikten sonra alışverişe başlarım. Artık birçok ürünü hemen hemen her mevsim bulabilsek de, her şeyin mevsiminde tüketilmesine inandığım için bugün daha çok kış için derin dondurucuya atacağım sebze alışverişi yaptım.””

HAFİF DENİZ ESİNTİSİYLE ALIŞŞVERİŞ DAHA KEYİFLİ

Seniha Toprakdeviren: “Pazarın yeri geniş, ferah, güzel. Daha rahat alışveriş yapabiliyoruz. Evime de yakın, deniz kenarına taşınmasından gayet memnunum. Denizden hafif esinti de geliyor, böyle olunca da alışveriş yaparken yaz sıcağı fazla bunaltmıyor. Fiyatlar İzmir pazarlarına göre pahalı. 10 liradan aşağıya bir şey yok. Aradığım her şeyi bulabiliyorum. Şimdi ev tarhanası bile aldım.”

YÖRESEL ÜRETİCİYE GÖRE BİRAZ PAHALI

Ahmet Doğan: “Pazarın buraya taşınmasından memnunuz. Pandemi karantina döneminden sonra deniz kenarına taşındı. Çok daha geniş alanda daha rahat seçebiliyoruz. Çeşit çok fazla. Ama yöresel üreticiye göre biraz pahalı bir Pazar. Ankara ve İstanbul neredeyse aynı fiyatlı bu pazarla. Her şey çok taze, çok memnunuz.”