Sevgili okuyucular,


Ülkemiz Türkiye bir tuhaflıklar ülkesidir. Eli kanlı katiller, ‘Türkiye seninle gurur duyuyor’  temposu ile karşılanır. Hiç beklemedikleri değerler verilir.

Katiller bu nedenle kendilerini güvende hissederler. Bu güven, kendilerine ‘bin noktada operasyon’ yaptıklarıyla övünmesini ve böbürlenmesini sağlar.


İddia edilen, ‘operasyonlar’ nedir?


Katliamlara imza atmak, gencecik insanları yaşamdan koparmak, kitlesel katliamlara yön vermektir.

Sadece devlet aklının etkin olduğu, insana değer vermeyen, ‘her şey devlet için’ mubahtır anlayışının etkin olduğu bir süreç demektir.


Devlet ise sadece bir avuç oligarşik elit bir kesimin elinde bulunan ve rakiplerine karşı kullanılan, bir cebir aracı durumundadır. 

Devlet sermayeyi ellerinde bulunduran sınıfın, toplumun diğer kesimlerine karşı kullandığı, özellikle de emek cephesine karşı kullandığı, bürokratik bir aygıttır.

Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti devleti ideolojik bir yapılanmaya sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti'nin ideolojik yapılanması, Türk - İslam sentezine dayalı, ittihat terakki’ci, Kemalist bir ideolojidir.


Türkiye Cumhuriyeti'nin ideolojik yapılanması, büyük sermaye güçlerine kusursuz hizmet temelinde organize olmaktadır. Sermayenin etkinliği, sermayenin güvenliği ve çıkarları doğrultusunda, her şeyi kutsal gören bir ideolojik düzleme sahiptir. 


İşte bütün bunların fikir babalarından, günümüzün ideologlarının esinlendiği, sadece devlet aklının etkin olduğu, insana değer vermeyen, ‘her şey devlet için’ mubahtır anlayışının etkin olduğu bir süreç yaşadık. Bu süreç 12 Eylül 1980 askeri faşist darbe sürecidir.


Susurluk davası sanıklarından,  Eski emniyet genel müdürü, Eski içişleri bakanı, Eski adalet bakanı, Mehmet Ağar, namı diğer, ‘ baş katil’ serbest bırakıldı.

Susurluk kazası sonrası birçok karanlık ilişkilerin ortaya çıktığı ve kamuoyunda tartışıldığı bilgimiz dâhilindedir. Mehmet Ağar yargılandığı Susurlukla ilgili bir dava dolayısı ile almış olduğu 5 yıllık hapis cezasının 2 yıllık bölümünü çekmek için, kendisi hazırlanan, Luxses cezaevi koğuşunda yatmak için, Aydın Yenipazar Cezaevinde kendisine uygun olarak düzenlenen, Luxses Hotel konforunda koğuşunda, ‘tatil yapmaktayken’ dinlenerek tahliye edildi.


Mehmet Ağar
Cezaevi'nden, Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümlerinden yararlanarak tahliye oldu.


Devlet aklının, ‘bin operasyonların’ fikir babası ve uygulayıcısı, Türk İslam sentezinin günümüz mimarlarından, Mehmet Ağar, yeni katliamlara imza atmaya hazır kıta durumundadır.

Rakiplerini ortadan kaldırmak, çeşitli suikastların uygulanması ve gerekirse, kendi yakın çevrelerini de, yok etmenin planlayıcısı ve fikir babası, Mehmet Ağar serbest bırakıldı.

Bu düşünceler bazen, ‘devletin bakiyesi’ için uyuşturucu ticareti, kumarhaneler işletmek vb. kirli ilişkilerin oluşmasını da, beraberinde getirebilir.


Mehmet Ağar, Devletin, ‘bakiyesi’ için, ‘operasyonlar’ yapılarak katliamların yaşanmasını ve insanların yaşamlarından koparılmalarını, kabullenen ve uygulayanlardan’dır.


Mehmet Ağar, bugün bulunduğu ceza evinden, tahliliye edildi. Mehmet Ağar, kendi yaptıkları yasaların hükmüne dayanarak, ‘hukuki’ anlamda serbest kalabilir. Ama halkların gözünde hala eli ‘kanlı’ bir ‘katil’ olarak anımsanacaktır.

Mehmet Ağar ve ekibi yaptıkları, ‘bin operasyonlarla’ ülkemizde yaşayan toplumsal güçlere karşı işledikleri suçlardan asla af edilmeyeceklerdir.

Mehmet Ağar ve ekibi, Kürtlere, Alevilere, Ermeniler, emekçilere, demokrasiden yana olan güçlere karşı işledikleri suçlar dolayısı ile sürekli olarak lanetle anılacaklardır.


Mehmet Ağar’ın mazisi ve sicili epeyce kirli, karanlık ve kabarıktır. Sadece katliamlarla değil, sahip oldukları servetlerinde, yani sermayelerinin de, kan ve kirli emellerle olduğu kamuoyunun bilgisi dâhilindedir.


Mehmet Ağar ve ekibi, bir mutlaka Türkiye halkın karşı işledikleri suçların hesabını vereceklerdir. Ülkemiz demokratik bir ülke olduğunda, Mehmet Ağar gibilerinin, Luxses Hotel konforunda hazırlanan bir cezaevinde değil, hak ettiği yerde cezasını çekecektir.


Bir, ‘katili’ anlatmak için bu kadar cık, yeter artar. Aslında Mehmet Ağar'ın Türkiye halklarına karşı işlediği suçların listesini anlatmak için, kitaplar yazmak gerekmektedir.


Benin yazdığım, bir ‘katilin’ kısaca anatomisidir!

 
30 Nisan 2013