Bir varmış bir yokmuş.

Geçen hafta bembeyaz sakallarım vardı, berbere dedim hepsini kes, kesti; şimdi sakalım yok. Ama kökü bende.

Doğduğumda yanımda babam vardı, şimdi yok. Ama kökü bende.

Annem vardı, o da yok. Ama kökü bende.

9 yaşında aşık olmuştum Rana'ya. Yan sınıftaydı, beni belki hiç görmedi, yandım kavruldum aylarca, uzaktan seyrettim hep; şimdi yok, ama kökü bende.

Bir amcam vardı, sarı Ahmet derlerdi, sarışın bir adamdı, babamın büyüğü. Köyün en yoksuluydu, çünkü ben çocukken ne zaman köye gitsem ya kapısında olan 3 kuzudan birini keser, kuzusu yoksa tek horozunu keserdi, o kadar cömert, candan bir adamdı, şimdi yok; ama kökü bende.

Bir amcam daha vardı, Hüseyin amcam, köyün en zenginlerindendi ve en pintisi, kocaman kavun tarlasından en küçük en cılız, para etmeyecek olanı seçer hediye ederdi. Şimdi yok, ama kökü bende.

Nezafet öğretmenim vardı ilkokulda, o kadar çok severdim ki, dikkatini çekmek için olmadık yerde şımarır, ceza alırdım, cetvelle ellerime vururdu, o ilgi bile beni mutlu ederdi, şimdi yok, ama kökü bende.

Sakalların her birini tane tane ağartmak kolay olmadı, o kadar kök birikti üzerinde, yok olanların köklerinden özlemler oluştu, hasretler birikti, her telde ışık ışık, efkar toplandı bağrımın ortasında Ağrı dağı kadar yüce, ummanlar kadar engin.

Şimdi efkarım var, umudum var, vicdanım var ve yüzümde asılı gibi duran herşeyle dalga geçen alaycı bir gülücük, hani gah çıkıp gökyüzünden bakan, gahı bir damlaya sıkışıp türkülerle akan.

Bir varmış bir yokmuş yani.

Ne var ne yok.

Bugün var yarın yok.

Dün vardı bugün yok.

Bugün olmayanlar yarın olacak.

Göz açıp kapayıncaya kadar oluyor herşey, bir anda.

Herşey göz kapaklarının arasında, derin bir iç çekişte.

Neyi tutacağımızı bilemezsek, akıp gidiyor, kalmasını istediklerimiz de, gitmesini istediklerimiz de gidiyor.

İyi seçim yapmamız gerekiyor, her nefeste, her an, yeni bir karar, yeni bir kararlılıkla.

Kim gitsin, kim kalsın?

Neler gitsin neler kalsın?

Seçim zamanı, her an, her nefes, her göz kırpış.

Yıldızlar bize hep göz kırpar da biz anlamadan bakarız.

Bari biz her göz kırpışımızda kirpiklerimizde birikenleri ayıklamayı becerebilelim.

Yoksa,

Bir varmış, bir yokmuş.

Eksiklik yoklukta anlaşılıyor.

Yok olmadan var olanı doğru ayıklama zamanı.

Zaman Ahir zaman.

Aşk ile.