İnsanın en büyük zaafı, ben'liğini,ego'sunu yenememesi ve onun esiri olmasıdır. Ben ve Ego aslında çok tehlikeli bir rahatsızlıktır. Psikolojiktir. Bir o kadar da, tıbbi olması gerek.

Düşünün, insanlık tarihinde bu konuyu ele aldığımızda, önemli  bulgulara rastlamak ve sonuçlarının nasıl yıkımlara ve travmalara  sebep olduğunu görmemizi sağlayacaktır. Tarihte olduğu kadar bugünde, ''ben bilirim, ben yaparım, ben olmazsam  işler yolunda gitmez, bensiz yaprak bile kımıldamaz, benim esas güçlü  olan'' vs. vs. insanın ben'liğini ve ego'sunu yenemezliğinden  kaynaklanmaktadır.

İnsan bencilliği ve ego'su, bazen hiç umulmadıkları yalanların, başkalarını alt etmek için iftiralara başvurduğunu görebilmekteyiz. Kendi ben'liğini, ego'sunu tatmin etmek için, ilk önceleri,  'önemsenmeyecek' ama sonuçta ilerledikçe büyük yalanlar söyleyerek  yoluna devam edip, ben ve ego'sunu tatmin etmektedir.

Ben ve Ego, önü alınmayınca kendisinin vazgeçilmez olduğunu, 'kabullenerek' her şeye hâkim olma duygusunu, 'ruhen' kabullenir duruma gelmektedir. Aslında bu önemli tehlike içermektedir. Çünkü ben ve ego duygusundan kurtulamayan, kişi, zümre giderek bulunduğu alanın tek, 'hâkimi' olduğu duygusunu yaşamaya başlar. Bu ise, alanın çapına göre bir güç, erk, iktidar gibi alanların raptı-zapt altına alınmasına kadar götürür. Peki, bu durumu kendi içinde ifade ettiğimizde ortaya çıkan sonuç, kendi alanında bir diktatörlüğü kurma olduğunu ifade etmektedir.

Bu kendi alanında, ben ve ego'yu tatmine yönelik olan diktatörlükler, bir ülke, bir vakıf, bir sivil toplum kurumu, kooperatif, cemiyet, dernekte de, vb. olabilir. Söz konusu kurum ve kurumlarda, işin başında ben'liğine ve ego'suna yenik düşmüş insanlar varsa, bu taban tarafından yadırganmazsa, bu alanlarda yaşayan insanların da, tabanında, bencil ve ego'sunu öne  çıkaranlardan oluştuğu bilinmektedir.

Bu nedenle, karşılıklı olarak bencil insanların varlığından rahatsız olmazlar. Çünkü kendi benliğini, ego'sunu besleyen gıdayı, kendi tabanından alırlar. (istisnaları hariç) Ben ve ego, sahipleri yukarda da ilişkilendirdiğim gibi, yalan ve iftiradan kaçınmazlar. Örneğin toplumun gözlerinin içine baka-baka yalan söylerler. Bu yalanlar bir süre sonra o kadar çoğalır ki, yalanı  söyleyen, bir süre sonra kendisinin bu yalana inandığını ve söylediği yalanın, 'esiri' olduğunu görürüz.

Bu durumu anlamak için etrafımızda, ben ve ego duygusunu alt edemeyen, özellikle erk, iktidar sahibi çevrelerin durumunu gözlemlediğimizde sonucun, pek farklı olmadığını tespit etmiş oluruz. Ben ve ego'nun esiri olanların bir süre sonra kendine, 'biat' edenleri, çevresindeki toplumsal güçleri tehdit ederler. Bu tehditlerinde öne çıkanlar, ben olmazsam sizde yoksunuz, kaos yaşanır, batarız, çökeriz, yok oluruz gibi yalanları da, içermektedir.

Yakın tarihsel sürece baktığımızda, Reichtag Almanya'sı, diktatörlerinden, Adolf Hitler, İspanya diktatörü Francisco Franco, İtalya faşist diktatörü Benito Musolini, bunların tipik örneklerindendir. Bugün ülkemizde R.T. Erdoğan'ın, bu sınıflandırmada yer aldığını belirtmeden geçemeyiz. Ülke tarihimiz dede, bu tür örneklemeler çoğaltılabilir.

Bütün bunları yazdıktan sonra, bir konuyu hatırlatmada yarar var. Realite, ben ve ego sahiplerinin, 'başarılı' olamadıklarında, beklentilerinin karşılanmadığında, korkunç sonla karşı-karşıya  kaldıklarını bilmekteyiz. Bunların başında geri dönüşü olmayan psikolojik rahatsızlıklar.

Bu rahatsızlıklar bazen, kişiyi intihara teşebbüs etmeye kadar sürükler. Asla hayatla barışık olmazlar. Toplumla barışık yaşayamazlar. İntihara teşebbüs ettiklerinde, ben ve ego duygusunun  kendi canlarının yok olmasına sebep olduğu gerçeğidir.

Alman Nazi, faşist Adolf Hitler, ikinci dünya savaşında, kaybettiğini anladığında, ilk işi kendi-kendini yok etmek olduğunu ve intihar ettiğini hatırlamalıyız. Bu durumu birçok tek-tek bireylerde görmek mümkündür. Bence bu durumun, (elim bir durumdur) yaşanmaması için, ben ve ego duygusunda kurtulmak, gerekirse psikolojik destek almada yarar vardır.

Ben, ego aynı zamanda topluma ve çevreye de zarar veriyor. Bu vb. durumları kendi çevremizde gözlemlememiz mümkündür. Sağlıklı yaşamın ben ve ego duygusunu yenmek, minimuma indirmek  olduğunu bilerek yaşamalıyız!

24 KASIM 2015

E posta: [email protected]
Face:aliekber.pektas

Twitter: @AliekberP