Sevgili okuyucular,

Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, son günlerde kendini gündemin 1. Sırasına oturtmak için, akla uygun ne varsa ‘karşı’ olduğunu beyan etmekten çekinmemektedir.

Siyasal sahnede yer alan füg urlar, bu durumun, cumhurbaşkanın, ‘sorumsuzluğundan’ kaynaklandığını ilan etseler de, aslında cumhurbaşkanı, R.T. Erdoğan bu tarz konuşmaları ve itirazlarıyla, devlet aklını dile getirdiğini, algılamak durumunda olduğumuzu bilmeliyiz.

R.T. Erdoğan son günlerde, insan aklının uyumluluk sağladığı, ‘her şeye, karşı’ ama ‘her şeye’ karşı olduğunu beyan etmekten kendini alamamaktadır.

Bazen insanın aklına, ‘Mandıra Filozofu İstanbul’ adlı bir film vizyona girdi, sinemalarda gösterilmektedir. Bu filmde önemli roller üstlenen, daha öncede bazı TV dizilerinde rol alan, Mustafa Ali tiplemesini canlandıran oyuncunun, rolü gereği olsa gerek, istisnasız her şeye karşıdır. Mustafa Ali, Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’dan, farklı olarak, ‘her şeye karşı’ olması, 1. Film ve TV dizisindeki rolü gereğidir. 2. Daha çok ta, ‘doğayla uyumluluk sağlamayan’ insanın doğasına aykırı davranışlara, ‘karşı’ olmaktan ibarettir.

Cumhurbaşkanı ile Mustafa Ali arasındaki tezatlık bu noktadan itibaren ortaya çıkmaktadır. R.T. Erdoğan, insan aklına uygunluk sağlayan, ülke coğrafyamızda yaşayan halklarımızın, çıkarını gözeten, ülkemiz coğrafyası, bölge coğrafyamız ve yerkürede yaşayan insanlık için ileri bir adım olan, ‘her şeye karşıdır.’

Kürt Sorunu’nda veya bölge ülkeleri ile ilgili barış ve özgürce bir arada yaşama arzusuna, ‘karşı’ olmakla ilgili kendini ifade eden algılamalara imza atmaktan çekinmemektedir. Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, nelere ve neden karşıdır? R.T. Erdoğan Balıkesir de bir konuşmasında, bu ülkede, ‘Kürt sorunu yoktur’ diyebilmektedir.

AKP devleti ve HDP tarafından ortak basın açıklamasında kamuoyuna deklere edilen, 10 madde ye, ‘karşı’ olduğunu beyan etmiştir. Kürt sonunda çözümün önemli adımlarından olan, ‘izleme komisyonuna karşıdır’…….

O zaman sormak gerekir. 90 yıllık Cumhuriyet tarihinde, Kürt isyanları, buna karşılık katliamlar neden ve niçin yaşandı? 40 yıla yakın zamandır, Kürt coğrafyasında sürdürülen, devletin başrol aldığı kirli savaş neden yürürlüktedir?

Son dört yıldır, AKP devleti, AKP devletinin istihbarat kurumları, İmralı da Abdullah Öcalan, Kandil de, PKK, KCK yetkilileriyle, neden ve hangi görüşmeleri yürütüyorlardı?

2013 Newroz’u ile birlikte, her fırsatta, İmralı’dan, Abdullah Öcalan’ın mesajını ‘bekleyen’ Kürt’lerle ilgili kıpırdayan yapraktan dahi çekinerek, Abdullah Öcalan’dan, ‘yardım dilenen’ AKP devleti, bugüne kadar neden ve toplumsal katmanlar nezdinde, ‘Kürt sorununu çözeceğiz’ algısı yaratmak için çaba harcadı?

İmralı ya, Kandile, Oslo’ya gönderilen heyetler, ülke sathında şehir-şehir, kahve-kahve dolaştırılan, ‘akil insanlar’ neden ve nelerle uğraştılar. Bu heyetlere, ‘akil insanlara’ R.T. Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde, başkanlık ettiği toplantılarda, ‘yol haritası’ çizilerek önlerine konmadı mı?

R.T. Erdoğan’a, uzun süre baş danışmanlık yapan, Yalçın Akdoğan, hükümet te, ‘çözümden sorumlu’ başbakan yardımcısı, devlet bakanı olarak görev alırken, R.T. Erdoğan’ın haberi yok muydu?

Hazırlanan ve HDP Halkların Demokratik Partisi, AKP devletini temsilen, Yalçın Akdoğan, İçişleri bakanı Efkan Ala, AKP bürokratlarının katıldığı toplantıda, mutabakat sağlanarak, kamuoyuna deklere edilen, 10 madde den, oluşan ortak basın açıklaması, ‘dostlar çarşıda görsün’ diyerekten mi, sunuldu?

İzleme heyetine, ‘karşı olduğunu’ beyan eden, R.T. Erdoğan, aslında bir gerçeği gizlemektedir. Kürt sorununda, her gelişmenin, bu gelişmeler karşısında AKP devletinin atacağı her adımın, kendi ‘denetimi’ dışında olmamasını arzulamaktadır.

Bütün bu gelişmelere, hummalı tartışmalara rağmen, Kürt sorununda, hükümet tarafından atılan her adım, AKP devletinin ve R.T. Erdoğan’ın, iradesi dışında olduğuna inanmak için, uzayın bir başka boşluğunda, yerküredeki gelişmelerden bir haber olarak yaşamak gerekmektedir.

AKP devleti, R.T. Erdoğan, gelinen aşamada önemli derecede itibar kaybetmektedir. Toplum nezdinde güvenirliğini kaybetmektedir. Bugün kendini iktidarda tutan, var olan kitle desteği zayıflamaktadır. Bu sonuçlar AKP devletinin ve R.T. Erdoğan’ın paniklemesine ve hırçınlaşmasına sebep olmaktadır. Bu nedenledir ki, gerekli gereksiz açıklamalar da, bulunmaktan kendini alamamaktadır.

Ülkeyi, ‘anonim şirket gibi yönetmek’ isteyen bir zihniyetten, sorunların çözümüne ilişkin ne beklenir?

Bir diğer önemli nokta da, Kürt sorununda, geleneksel devlet aklı, R.T. Erdoğan ile yeniden canlandırılmak istenmektedir.

Geçtiğimiz günlerde, R.T. Erdoğan, doğru bir laf etmiştir. ‘‘ok yaydan çıktı, hedefine doğru yol almaktadır’’

Evet, Kürt sorunun da, Ok yay’dan çıkmıştır. Ok hedefine doğru yol almaktadır. Bu hedef Kürt sorunun çözümü ile birlikte, Türkiye’nin de, demokratikleşmesini beraberinde getirecektir.

Türkiye halkları, bölge coğrafyasında yaşayan halklar, Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi ile birlikte geniş bir nefes alacaklardır.

Coğrafyamızda yürütülen, kirli, halkları hedef alan, sermayenin çıkarlarını koruyan savaş ortamından çıkacaklardır.

Barış, huzur ve refah gelecektir. Demokrasi, özgürlük farklı ulusların, farklı inançların, farklı cinslerin, bir arada yaşamalarının önünü açacaktır!

İnanın, O zaman, R.T. Erdoğan’ın, ‘karşı’ çıkacağı bir ortam dahi olmayacaktır!

Bir sonraki yazımda buluşmak üzere,

22 Mart 2015

Face:aliekber.pektas

Twitter: @Aliekber