Yunanistan halkı için yeni tasarruf paketi, yaşam standardının daha da düşmesi anlamına geliyor. Maaş ve ücretlerde kesintilerle, 67 yaşında emeklilik, tasarruf planları arasında. Üç hafta önce polis memurları da tasarruf önlemlerine karşı protesto için sokaklara dökülmüş, Atina’daki polislerin, ana karakol girişini bloke etmesi gibi ilginç manzaralara tanık olunmuştu. Polis Sendikası Başkanı Hristos Fotopulos, artık polislerin asgarî varlık sınırında yaşadıklarını, protestonun kaçınılmaz olduğunu şu sözlerle açıklıyor: “Troykanın art arda gelen tasarruf önlemlerinin ardından mevkiye göre gelirde yüzde 30 ila 45’lik kesintiler yaşamak zorunda kaldık. Bugün bir polis memurunun net maaşı sadece 685 euro. Daha da kötüsü Maliye Bakanı maaşlarımızın yüzde 7 daha kısılacağını, yıl sonuna kadar gece mesaileri için ek ödeme yapılmayacağını açıkladı. Saatte 2 euro 93 centlik cüzî bir miktardan bahsediyoruz. Yani insanın canına tak ettiği noktaya geldik.”

Fotopulos, kesintilere devam edilmesi durumunda devletin temel işlevlerini yerine getiremeyecek duruma düşebileceği uyarısında bulunuyor: “Tasarruf önlemleri nedeniyle işimizi yapmakta zorluklarla karşılaşıyoruz. Bir bakıyorsunuz devriye arabası için benzin yok, bir bakıyorsunuz kaloriferler yanmıyor. Polisin benzinciye borcunu ödeyemeyecek duruma düştüğü de oluyor. Halbuki asıl bizim vatandaşa örnek olmamız gerek.”

Yunan halkı bir kez daha sokaklarda.

"Hükümete güven duyulmuyor"

Yunanistan’da 2009 yılından bu yana tüm hükümetler, alacaklıların baskısı altında bütçe kesintisi ve vergi zamlarından medet umdu. Bunun sonucunda Yunan ekonomisi sürekli küçüldü. Ancak devletin küçültülmesi gibi taahhüt edilen yapısal reformlar yerinde saydı. 2010 yılında Yorgo Papandreu liderliğindeki hükümet, kamu kuruluşlarının özelleştirilmesinden 50 milyar euroluk gelir hedeflediyse de plan tutmadı. Yunanistan’ın önde gelen ekonomi portallarından Capital.gr’nin yöneticisi, ekonomi analisti Tanassis Mavridis, yerine getirilmeyen vaatlerin sonuçları olduğuna dikkat çekiyor: “Troykada hükümete yönelik derin bir güvensizlik var" diyen analist sözlerini şöyle sürdürüyor: "Kısmen haklılar da. Çünkü geçmişte çok kere vaatlerde bulunuldu, hiçbiri yerine getirilmedi. Sistem troykanın planlarını sürekli altüst ediyor. Bu nedenle müfettişler uygulamaya geçirilmesinde riskin en düşük olduğu önlemlere yönelmek zorundalar. Yani bütçe kısıntıları ile ekonomik açıdan zayıf durumdakilerin sırtından tasarruf etmek.”

Tasarruf önlemleri Yunan halkını canından bezdirdi.

Birbiri ardına gelen tasarruf paketleriyle ülke, borçlanma ve resesyondan oluşan sarmalın içine her geçen gün biraz daha batıyor. Bu sarmal, büyük zorluk ve mücadelelerle yapılan tasarrufları da yok ediyor. Ekonomi analisti Mavridis bunun ülkedeki siyasî istikrarı da giderek sarstığını, radikaller ve nostalji düşkünlerinin kendilerine siyasî rant sağlamaya çalıştığını belirtiyor: “Ülkede ‘troykanın kan dökülmesini görmek istediği’ suçlamasında bulunan siyasîler var. Müfettişlerin şüpheciliğini anlıyorum ama şunu da düşünmek gerek. Yeni hükümet bir fırsatı hak ediyor. Ülke içinde geniş desteğe sahip ve yurtdışında da yeni ittifaklar kurmak istiyor. Yunanistan’daki reform yanlısı güçler şimdi yurtdışı tarafından da böylesine baskıya maruz bırakılırsa o zaman sorunlar çıkar. Bunun sonu iyi olmaz.” © DW