Çarpmanın şiddetiyle komaya giren Mevlüt Yücekök, işten çıktıktan sonra evine giderken evinin önüne trafik lambasının yayalar için yeşil yanmasını beklediğini söyledi. Yücekök, şöyle dedi:

"Bize yeşil ışık yandığında karşıya geçmek için birkaç adım atmıştım kı hızla gelen bir araç bana çarptı. Sonrasını hatırlamıyorum. Tek bildiğim arabanın bana çok hızlı çarptığı. Zaten o çarpmanın etkisiyle beni 10-15 metre ileriye fırlatmış. Gözümü hastanede açtım. Hiç bir şey hatırlamıyorum. Bir hafta sonra kendime gelebildim."

VÜCUDUNUN YARISI HASAR GÖRDÜ

Yücekök'ün doktorları, gencin hayati tehlikeyi atlattığını belirtirken dalağının patladığını, 11 kaburga kemiğinin kırıldığını, ciğerlerinin bir bölümünün parçalandığını, böbreğinin  alındığını, dirsek ve omuzlarının yanı sıra şakak  kalça kemiği ve burnunda ciddi kırıklar tespit edildiğini bildirdi.

Mevlüt Yücekök'ün eşi Esra Yücekök olayı şöyle anlattı:

"Olay Ocak ayının 16'sında akşam saat 21.30 civarında oldu. Eşim bana eve geliyorum diye telefon etti ama 10 dakika gecikince pencereden baktığını anlatırken, "Aşağıda polisleri gördüm birisi kanlar içinde yerde yatıyordu. Sonra ambulans geldi. Merak edip indiğimde yerde yatan yaralının eşim olduğunu öğrendim. Sonra hastaneye geldik. Olay 16'inci bölgede Thaliastrasse'de, Varoltingergasse kavşağında. oldu. Vicdansızlar eşimi ölümle başbaşa bırakıp kaçtılar. Eğer görgü şahidi varsa lütfen polise bildirsin." 



İE(GE/İD)