Zagreb Radyosu'nun aktardığına göre; Türkiye'den ayrılan organize suç şebekesi lideri Sedat Peker'in Makedonya'da sahte evraklarla ikamet ettiği ortaya çıktı. Balkan Insight'in haberine göre; Peker'e sahte belge düzenleyen polisler tutuklandı.

Kuzey Makedonya'da sahte evrak düzenlemekle suçlanan polislere operasyon düzenlendi. Operasyonda 10 polis memuru tutuklandı.

Makedonya İçişleri Bakanlığı, salı günü yaptığı açıklamada, şu ana kadar yabancı vatandaşlara sahte pasaport ve kimlik belgeleri veren polislerin tutuklandığını kaydetti.

Sahte kimlik düzenlenmiş

Tutuklanan polislerin Sedat Peker'e de sahte kimlik belgesi düzenlediği ortaya çıktı. Basına yansıyan belgede, Peker adına düzenlenen sahte kimlikte Djadin Ademovski ismi yer alıyor. Peker'in Makedonya'da Djadin Ademovski adını kullandığı öne sürüldü.

Kaçtığı iddia edildi

Peker'in operasyonu önceden haber aldığı ve kaçtığı iddia ediliyor. Bir süre önce yerleştiği Kuzey Makedonya Cumhuriyeti'nden kısa süreli kalış amacına aykırı davranması ve belirlenen ikametgâhını kötüye kullanması nedeniyle sınır dışı edilen Peker'in, Kosova'ya sığındığı ortaya çıkmıştı. Peker, Türkiye'den ayrıldıktan sonra Karadağ'a gitmişti. Ancak bu ülkede 2021 yılında oturumu yenilenmediği için Kosova, Makedonya ve Karadağ arasında mekik dokuduğu öne sürülüyordu.

Suç örgütü lideri Peker, aylar önce çektiği Youtube videosunda dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın kendisini hedef aldığını ileri sürmüş ardından özür dilemiş ve bir yanlış anılşılma olduğunu ileri sürmüştü. 

Muhalefetin hükümeti suçlamasından sonra kaçtı

Ülkedeki muhalefetin söz konusu illegal faaliyetlerin planlayıcısı olarak hükümeti suçlamasından bir gün sonra gerçekleşen operasyonda, sahte Makedon pasaportları ve kimlik belgeleri temin ettiği iddia edilen en az dokuz polis memuru tutuklandı. Operasyonun ucunun bir süre önce Türkiye’den Karadağ’a kaçan suç örgütü lideri Sedat Peker’e uzandığı belirtiliyor. 

Bakanlıktan üst düzey bir yetkili, Balkan Investigative Reporting Network’e yaptığı açıklamada,  "Operasyon devam ediyor ve tamamlandığında, bugün veya yarın daha fazla bilgiye sahip olacağız” ifadesini kullandı.

Haberde aktarılana göre operasyon, söz konusu grubun bir yıldan uzun süredir soruşturma ve gözetim altında tutulması neticesinde gerçekleşti. 

Operasyonun arka planında ABD mi var?

Konuya ilişkin bilgi paylaşımı yapan polis, bu faaliyetlerin Interpol ve Üsküp'teki ABD Büyükelçiliği’nin “Soruşturma Dairesi” ile koordineli bir şekilde yürütüldüğünü söyledi.

Operasyonun Sedat Peker’e uzanan kısmında ise sahte kimlik belgesi olayı var.

Makedonya basının savcılık makamlarına dayandırdığı bilgiye göre, Sedat Peker adına da bir sahte belge düzenlendi.

Peker'in sahte pasaporttaki adı: Djadin Ademovski

Buna göre Peker adına düzenlenen sahte pasaportta Djadin Ademovski ismi yer alıyor.

Sedat Peker’in ismi geçtiğimiz aylarda bir kez daha Makedonya basınında gündem olmuştu.

Ülkeden “uyuşturucu işine girdiği” için sınır dışı edildiği basına servis edilen Peker’in, Kosova üzerinden Türkiye’ye iade edileceği iddia ediliyordu.

Ancak Peker’in o dönem önce Arnavutluk'a, ardından Karadağ'a geçtiği yazılmıştı. Ancak esas nedenin, Türkiye'nin talebi doğrultusunda Interpol araması olduğu ifade ediliyordu.

Uyuşturucu ticareti için çetelerle işbirliği yaptı

Frontex eski başkanı aşırı sağcı partiden aday Frontex eski başkanı aşırı sağcı partiden aday

O dönem Peker’in uyuşturucu ticareti için yerel çetelerle de işbirliği çalışmaları yürüttüğü de aktarılmıştı.

Sınır dışına gerekçe olarak Peker’in ülkeye birkaç günlüğüne girdiği, ancak uzun süredir ülkede kaldığı gösteriliyordu.

Bu son sahtecilik operasyonu, Peker’in ülkede nasıl uzun süre kalabildiğini de açığa çıkarmış oldu. Savcılık makamlarının paylaştığı belgelere göre polis içindeki bir şebeke, Peker de dahil bazı isimlere sahte kimlik belgesi düzenleyerek ülkede kalmalarına yardımcı oldu. Polis kaynaklarına göre Peker, yaklaşık bir aydır Makedonya’da sahte belgelerle ikâmet ediyordu.

Peker’in 2019'dan bu yana Karadağ'da Boşnak ve Arnavut siyasetçiler ile yakın ilişki geliştirip, biraz daha ileri giderek Karadağ Cumhurbaşkanı Milo Djukanovic ile de yakınlaşması neticesinde koruma zırhına büründüğü söyleniyor.