Cumartesi sabah erken saatlerden itibaren kente akın eden onbinlerce kişi, saatlerce süren yürüyüşün ardından miting meydanında toplandı. Yürüyüş ve Miting Tertip Komitesi'ne göre 40 binin üzerinde kişi bir araya geldi. Miting alanında yapılan konuşmalarda, komplo 14. yıldönümünde bir kez daha lanetlendi ve Öcalan'ın özgürlüğü istendi.

TUĞLUK: KOMPLO BOŞA ÇIKARILDI

Strasbourg’da düzenlenen mitingde konuşan DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk Paris katliamını kınayarak sözlerine başladı. “Mücadelelerini yükselterek anılarına bağlı kalacağız” diyen Tuğluk, “Bugün kara bir gün, 14 yıl önce Öcalan şahsında bir komploya imza attılar. Bu alçakça komployu kınıyoruz. O dönemde bütün havalimanları Öcalan’a kapatıldı. Hedefleri Ortadoğu’ya müdahale etmek, Kürt hareketinin mücadelesini sınırlandırmaktı” ifadelerini kullandı.

Kürt halkının, Kürt hareketinin ve önderi Öcalan’ın mücadelesi sonucunda komplonun boşa çıkarıldığını söyleyen Tuğluk şöyle devam etti: “Bu komplo ile Kürt-Türk savaşı çıkartmak istediler, uzun döneme yayılmış bir savaş başlatmak istediler. Sayın Öcalan bu komployu boşa çıkarmak için kaba direnişe girmeyerek, bir barış hamlesi başlattı. Barışçıl siyaseti ön plana çıkarttı. Komplocu güçler Kürt sorununun çözümünü istemiyor. Bu sorunun çözümü onların bölgedeki sonu olacaktır. Sadece Öcalan değil, onun şahsında bütün Kürtlere yapılmıştır. AKP ve uluslararası güçler bu komplocu tutumu devam ettirmektedir. AKP komployu bir başka biçimle uygulamaya koydu. Oyalama, zamana yayma yöntemleri ile bu komployu değişik bir biçimde devam ettirmeye çalışıyor. Bu oyunları iyi biliyoruz.”

ENTEGRE STRATEJİSİ SUİKASTLER Mİ?

AKP’ye “Bu komplocu uygulamalardan, zihniyetten vazgeç” çağrısında bulunan Tuğluk, AKP’nin şu anda entergre konseptinden bahsettiğine dikkat çekti. Tuğluk, “Suikast listeleri çıkardıklarını söylüyorlar. Paris katliamı da bu entegre stratejisinin bir parçası mıdır yoksa kendisi midir? soruyoruz. Bu entergre strateji dedikleri suikastler mi. Eskiden Sri Lanka’dan bahsediyorlardı, şimdi Bin Ladin tarzı uygulamalar yürürlükte. Fransa bu cinayeti tüm yönleriyle açıklamak zorundadır, yoksa katliamdan sorumlu olarak kalır. Bu cinayetlerin aydınlanması için sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.

Avrupa ve Türkiye’de son yürütülen tartışmalara da dikkat çeken Tuğluk Kürt hareketini siyasi olarak yok edemeyen kesimlerin, şimdi de para ile itibarsızlaştırmaya çalıştığını vurguladı. Kürt hareketinin siyasi bir hareket olduğunu kaydeden Tuğluk, bu iddiaların gerçekle alakası olmadığını söyledi.

Tuğluk, “Artık bunu kabul etmelisiniz. Kürt hareketi bir halk hareketidir. Kürt hareketi insanlık ve adalet mücadelesi içerisindedir” dedi.

AKP’nin çözüm için ne tür projeler ürettiğini de soran Tuğluk, Kürt halkının, Öcalan’ın geliştireceği çözüm önerisinin arkasına olduğunu da sözlerine ekledi. Öcalan ile müzakere koşullarının yaratılmasının öneminin altını da çizdi.

MORGANTİNİ: JİN JİYAN AZADİ

Tuğluk’un ardından Avrupa Parlamentosu eski milletvekili Luisa Morgantini de bir konuşma yaptı. Morgantini, Avrupa’nın o dönemde Öcalan’ın mesajına kulak vermediğini söyledi. Kürtçe söylediği “Jin, Jiyan, Azadi”  sloganına katıldığını belirten Morgantini, Kürt halkının işgalcilerin zulmü altında çok işkence çektiğini de vurguladı. Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in bu baskılara boyun eğmediğini vurgulayan Morgantini, “Size insanlığı öğrettiğiniz için teşekkür ediyorum” dedi.

Ardından da Ozan Cane bu gün için hazırladığı bir parçayı seslendirdi.

KEMALİZADE: BİZ VARIZ VE DİRENİYORUZ

KNK Başkanı Tahir Kemalizade ise uluslararası komployu kınayarak sözlerine başladı. Avrupalıların Skyes-Picot anlaşması ile Kürdistan’ı parçaladığını vurgulayan Kemalizade, “Kürtler üzerinde yıllardır baskı uyguluyorsunuz. Kürtler direniyor. Biz varız ve direniyoruz. Kürdistan’ı özgürleştireceğiz” dedi. Kemalizade, Fransa’ya da Paris cinayetlerini bir an önce aydınlatma çağrısı yaptı.

PYD adına konuşan Abdulselam Mustafa Rojava’dan Öcalan’a selam getirdiğini söyledi.  Mustafa, Rojava’da komploların boşa çıktığını ifade ederek “Başkan Apo’nun verdiği güven, inanç, düşmanın bütün projelerini boşa çıkardı” dedi.

Provokasyonların boşa çıkmasında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın oynadığı role dikkat çeken Mustafa, “Rojava’dan Başkan Apo’ya selam getirdim. 2013 yılı Başkan Apo’nun özgürleşeceği yıl olacaktır” dedi.

ŞAKAR: HERKESTEN İMZA TOPLANMALI

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın avukatı Mahmut Şakar, “Kürt halkının sergilediği direniş uluslararası komployu boşa çıkardı. Ama tehdit devam ediyor, bugün Sayın Öcalan ile devlet görüşürken, Sayın Öcalan’ın avukatları ile 18 aydır görüşmediğini görmek lazım” dedi. Öcalan özgürlüğüne kavuşmadan komplonun bitmiş sayılmayacağını vurgulayan Şakar, “Özgür bir Kürdistan, özgür bir Öcalan  olana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Öcalan’a özgürlük imza kampanyasına dikkat çeken Şakar, “Avrupa’daki halkımız sadece imza atmamalı, ulaşabildiği her kesten imza toplamalıdır. Ne kadar çok imza toplayabilirsek, Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için çok güçlü bir destek sağlayacağız” dedi.

REVELON: KÜRTLERİN HAKLARI TANINMALI

Alsace Kürt Dostluk Derneği başkanı Bernad Revolon ise yaptığı konuşmada, Kürt halkının haklarının tanınması için mücadele yürüttüklerini belirtti. Fidan Doğan’ın özcüsü olduğu Strasbourg’daki açlık grevine aktif destek verdiklerini vurgulayan Revolon, Türkiye cezaevlerindeki açlık grevlerini kamuoyuna duyurmak için çaba harcadıklarını söyledi. Paris katliamına dikkat çeken Revolon, katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Revelon,  “Kürt sorununun çözümü politik ve diplomatiktir. Öcalan ile Türk devleti arasında barış görüşmeleri başlamıştır. Bu görüşmelerin olumlu sonuçlanması gerekiyor. Öcalan’ın özgürlüğü için yürüttüğünüz mücadelenizi de destekliyoruz” dedi.

Alsace Komünist örgütlenmesi temsilcisi de yaptığı konuşmada, Kürt halkının yürüttüğü özgürlük mücadelesine şartsız bir şekilde desteklediklerini vurguladı. Konuşmada,  “Bu halk meşru önerileri Abdullah Öcalan ile birlikte özgürlük mücadelesi yürütüyor. Burada Paris’te katledilen 3 yoldaşımızı anıyoruz. Fransa’nın bu savaş suçunda sorumluluğu bulunuyor. Fransız hükümetindeki suçluları ihbar ediyoruz. Fransızlar da Kürtler gibi, kapitalist savaşın mağdurlarıdır” ifadeleri kullanıldı.