Murat Kuseyri / Stockholm




“Biz Aileyiz” parolasıyla düzenlenen eşcinsel festivalinin son günü düzenlenen yürüyüşe katılan yaklaşık 50 bin kişi 3,5 kilometrelik yolu yürüyerek festivalin yapıldığı spor sahasına geldi. “Hıristiyan Demokratlar” ile  ırkçı ve yabancı düşmanı  “İsveç Demokratları”nın dışında tüm siyasi partiler ve gençlik örgütleri,kiliseler, sendikalar, meslek örgütleri, sinagog, Uluslar Arası Af Örgütü kendi pankratlarıyla yürüyüş kolunda yer aldı.




GENEL KURMAY BAŞKANI VE BAKANLAR DA YÜRÜYÜŞE KATILDI


Geçtiğimiz yıl protestolara maruz kalan İsveç Göçmen Dairesi bu yıl festival ve yürüyüşte yer almazken, adliye çalışanları, askerler ve polisler hem festival hem de yürüyüşe katıldı. Genel Kurmay Başkanı Sverker Göranson, Avrupa Birliği Bakanı Birgitta Ohlsson, Entegrasyon Bakanı Erik Ullenhag, Ekonomi Bakanı Anders Borg ve Sol Parti Lideri Jonas Sjöstedt’in yanı sıra çok sayıda milletvekilinin de yürüyüşe katıldığı gözlendi.


Yürüyüşe “Gay polisler” pankratı altında katılan resmi ve sivil polisler Nobel Ödülleri’nin dağıtıldığı Konser Binası önüne geldiklerinde bir grup genç, yola oturarak polislerin yürümesini engelledi. Polisi protesto eden sloganlar atan ve dövizler taşıyan gruba, görevli polisler müdahale etti. Polisin biber gazı kullandığı müdahele sırasında bir genç polise mukavemet suçlamasıyla göz altına alındı. Diğer gençler ise yürüyüş kolundan uzaklaştırıldıktan sonra serbest bırakıldı.


Protestoya katılan gençlerden Daniel Nilsson, ilticacıları sınır dışı ettikleri için polislerin yürüyüşte yer almasını istemedikleri için eylemi yaptıklarını söyledi. Barışcıl bir gösteri yaptıklarını belirterek polisin biber gazı kullanmasını ve göstericileri şiddet kullanarak yürüyüş kolunun dışına çıkarmasına tepki gösterdi.

Bundan iki yıl önce yapılan bir yürüyüşte de savaş karşıtı Olof adlı derneğin üyeleri, İsveç askerlerinin Afganistan’da bulunmalarını protesto etmek amacıyla askerlere yönelik bir eylem gerçekleştirmişti.

Bir grup Kürdistanlı da “Kürdistan’ın HBT’li Dostları” pankratı arkasında Kürt bayraklarıyla yürüyüş kolunda yer aldı. Davul zurna eşliğinde halay çeken Kürdistanlılara İsveçliler alkışlarla, Orta-Doğulu göçmenler de zılgıt çekerek  destek verdi.


Halk Partisi Milletvekili Fredrik Malm’ın da içinde bulunduğu Kürdistanlı grubun Meydana girişini “Dört parçaya bölünen ülkenin insanları, Kürtler geliyor” anonusuyla duyuran festival görevlisi “Yaşasın Kürdistan” sloganını da attı.


İranlı gruplar da politik tutsakların yaşam koşullarını ve idamları protesto eden içerikteki pankrat ve dovizlerle yürüyüş kolunda yer aldı. İdamlara dikkat çekmek için de idam sephası taşıdı.


TÜRKİYE “AİLE CEZAEVİ”


İsveç’in en yüksek tirajlı gazetelerinden Expressen’de önceki gün Türkiye’de LGBT’lerin yaşadıkları koşulları ele alan bir makale yayımlandı. Gazeteci Gunilla Brodrej’in kaleme aldığı “Aile Cezaevi” başlıklı makalede Türkiye’de eşcinselliğin biyolojik bozukluk olarak görüldüğü ve her yıl 30 kişinin nefret cinayeti sonucu yaşamı yitirdiği belirtiliyor.


Trans insanlara uygulanan şiddet uygulayan sıralamasında Türkiye’nin ilk sıralarda yer aldığı belrtilen makalede 2010 yılında Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın eşcinselliği tedavi edilmesi gereken biyolojik bir bozukluk ve bir hastalık olarak adlandırdığı hatırlatılıyor. Türkiye’de  çok güçlü olan aile kültürünün LGBT’li kişileri benimsemesinin uzun zaman alacağı değerlendirmesine yer veriliyor.anf