Yaklaşık 7 yıllık bir gecikmenin ardından, Avrupalı güvenlik birimleri, 9 Nisan'dan itibaren yeni bir bilgi sistemini kullanmaya başlıyor. Kısaca SIS II olarak bilinen, İkinci Schengen Bilgi Sistemi adlı ağın ilkinden daha etkili olduğu belirtiliyor.

Mal, hizmet ve kişilere serbest dolaşım hakkı tanıyan Schengen Antlaşması,1995'te yürürlüğe girdi. Schengen bölgesine AB ülkelerinden İngiltere, İrlanda, Kıbrıs, Romanya ve Bulgaristan dahil değilken, AB üyesi olmayan İzlanda, Lihtenştayn, Norveç ve İsviçre bu bölgenin içinde yer alıyor. Bu ülkeler arasındaki güvenlik önlemlerini artırmak için 1990’lı yılların ortalarında Schengen Bilgi Sistemi adlı ortak bir veri bankası hayata geçirilmişti. Şimdi bu sistem yenilendi. İkinci Schengen Bilgi Sistemi olarak adlandırılan veri bankasının, güvenlik birimleri arasındaki bilgi paylaşımını hızlandırması ve kolaylaştırması bekleniyor.

Birinci Schengen Bilgi Sistemi’nde, aranan veya gözetim altında tutulan kişilere ait veriler yer alıyordu. Bu sisteme, 2004 yılında AB’ye yeni katılan üye ülkelerin verileri de dâhil edildi ve fotoğraf, parmak izi gibi bilgiler de eklendi. Bu sayde günümüzde Avrupalı gümrük, sınır, emniyet ve yargı makamlarının, sadece aranan ve kaybolan kişilere ait verilere erişimi değil, aynı zamanda çalıntı otomobil ve silahları takip etmesi de mümkün hale geldi. Federal İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Markus Beyer-Pollok, "Üye ülkelerin kendi aralarında bilgi paylaşımında daha sıkı işbirliği yapması ve suçlularla mücadele konusunda ortak bir yolda ilerlemesi önemlidir" diye konuşuyor.


Resimde açık yeşille gösterilen ülkelerde sınır kontrolleri devam ederken, koyu yeşille gösterilen ülkeler arası geçişlerde sınır kontrolü uygulanmıyor




Ortak veri güvenliği düzenlemesi

Alman hükümetinin kişisel verilerin korunmasından sorumlu yetkilisi Peter Schaar ise İkinci Schengen Bilgi Sistemi'nin, Avrupa'da ortak bir veri güvenliği düzenlemesine olan ihtiyacı artırdığını kaydediyor.

Schaar "Bilgi paylaşımı yeni bir işlem değil. Ancak İkinci Schengen Bilgi Sistemi'ne geçişle birlikte toplanan verilerin merkezileştirilmesi ve veri tabanının genişletilmesi öngörülüyor. O nedenle, emniyet makamları tarafından kayıt altına alınan bilgilerin kullanımına ilişkin, Avrupa’da yüksek standartlarda ortak bir veri güvenliği düzenlemesinin oluşturulmasının önemi de artmıştır. AB Komisyonu buna benzer bir yönerge, daha doğrusu bir taslak önerdi ama bu da bir hayli tartışmalı" şeklinde konuşuyor.

Bir yandan üye ülkelerin, Brüksel’in ulusal veri güvenliği düzenlemelerine müdahale etmesinden çekindiklerini belirten Schaar, diğer yandan Komisyon’un önerdiği bazı koşulların Alman Anayasa Mahkemesi’nin de belirttiği gibi çok zayıf kaldığını kaydediyor.

Federal İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Markus Beyer-Pollok, SIS II’nin genişletilmesi müzakerelerinde, Almanya’nın sahip olduğu yüksek veri güvenliği düzenlemelerinin Avrupa çapında da uygulanmasına dikkat ettiklerini kaydediyor. Sözcü, ortak veri bankasının sadece polis tarafından yakalanan kişilere ait bazı bilgilerin karşılaştırılması amacıyla kullanılacağını belirtiyor.

Alman hükümetinin kişisel verilerin korunmasından sorumlu yetkilisi Peter Schaar

Diğer sistemlerle birleştirilebilir

Schengen Bilgi Sistemi’nin hukukî temellerinin düzenlenmesinde de yer alan Peter Schaar ise sisteme bazı eleştiriler getiriyor. Schaar “Bence bilgilerin hangi amaçla kayıt altına alındığı, kimin bu bilgilere erişme hakkı olduğu ve böyle bir sistemin Avrupa ve üye ülkeler arasındaki ilişkiyi nasıl tanımladığı çok önemlidir. AB Komisyonu, sadece SIS’de değil Europol gibi farklı alanlarda da ek yetkiler kazanmak için yoğun çaba gösteriyor. Bu yetkiler, Avrupa kurumlarının doğrudan müdahalesine müsaade ediyor. O zaman akıllara, 'Gerçekten de veri güvenliği adına böyle bir güç yoğunluğuna ihtiyaç var mı?' sorusu geliyor. Ama bence orada da şeytan ayrıntıda geziyor” açıklamasını yapıyor.

Schaar, ikinci yazılımın diğer kayıt sistemleri ile birleştirilebileceği konusunda uyarıyor. Schengen bölgesine giriş çıkış yapanların kayıt altına alındığını, vize bilgilendirme sisteminin kurulmaya başlandığını ve AB Komisyonu’nun Avrupa Polis Teşkilatı Europol’un SIS II’ye erişimini kabul ettiğini belirten Schaar, "Sadece şüpheli ve suçluların değil, aynı zamanda günlük davranışların kayıt altına alınacağı bir durum gelişebilir" diye konuşuyor.

SIS II 2002 yılından bu yana geliştiriliyor. Aslında 2006 yılında yürürlüğe girmesi hedeflenmişti ancak teknik testleri geçemediği için bir türlü hayata geçirilememişti. Sistemin AB Komisyonu'na maliyeti yaklaşık 160 milyon euroyu buldu. Oysa ilk hesaplamalarda tüm masraflar 20 milyon euro olarak öngörülmüştü.

SIS II, Schengen üye ülkelerindeki ulusal veri tabanı, Strasbourg’daki merkezi veri tabanı olmak üzere bölümlere ayrılıyor. Ulusal emniyet teşkilatlarının verileri, anında Strasbourg’daki merkeze aktarılıyor. Böylece diğer ülkelerin emniyet birimlerinin bu verilere erişimi mümkün kılınmış oluyor. ©DW