Binlerce kişi Sintagma Meydanı’nda “Merkel git, Yunanistan senin kolonin değil”, “Bu bir Avrupa Birliği değil kölelik” yazılı pankartlar ve Nazi bayrakları ile Merkel’i protesto ederken, sık sık polis müdahale edince olaylar çıktı. Yunan Başbakan Antonis Samaras ile görüşen Merkel’in “Kemer sıkmaya devam edilmeli” sözleri bugünkü Alman ve Avrupa medyasında geniş yer buldu.


Frankfurter Allgemeine Zeitung, Yunanlar’ın, Merkel'in vaat ettiği tünelin ucundaki ışığı ancak içinde bulundukları sefaletten ’Dördüncü İmparatorluk’ yani Almanya Federal Cumhuriyeti'nin sorumlu olmadığını anladıklarında göreceklerini yazdı. Gazete, Merkel karşıtı gösterilerin diğer Avrupa ülkelerini de düşünmeye sevk etmesi gerektiğini kaydederek, “ Gösteriler, birlik motorunun yağı olan ’herkes için refah’ durumu bozulduğunda, Avrupa’nın eski düşünce kalıpları ve reflekslerine ne kadar hızlı ve kolay dönebildiğini gösteriyor. Yunanların durumu, alacaklılarının çoğundan çok daha kötü. Ancak borç veren daha zengin ülkelerde de şu soru artık sıklıkla soruluyor: Karşılığında alınan en dikkat çekici yanıtlardan biri hakaretken, niye bu ülkelerle milyarlarca euroluk dayanışmaya girilmesi gerekiyor?” diye devam etti.


Süddeutsche Zeitung ise Yunanistan’ı harekete geçiren en önemli etkenin 2.5 yıllık krizden sonra Euro Bölgesi’nden zorunlu olarak ayrılmak durumunda kalma tehlikesi olduğunu bildirdi. Gazete, Euro Bölgesi’nin zayıf ve güçlü ülkelerin uzun bir birlikteliğine hazırlandığını,  bunun masraflı olacağını, kurallar, anlayış ve Atina’ya bazı ziyaretler gerektireceğini vurguladı.


İngiliz Financial Times gazetesi ise; Hitler ve yandaşlarını simgeleyen  Nazi üniformalı bir grup protestocunun cip üstünde Atina sokaklarından Parlamento'ya doğru halkı selamlayarak gittiğini, Yunanlılar’ın Almanya'yı ülkedeki ağır kemer sıkma önlemlerinden sorumlu tuttuğunu aktardı.

Yunanistan’da yapılan bir kamuoyu araştırmasında Yunanların yüzde 76’sının Almanya’yı ‘düşman ülke’ olarak değerlendiriği, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşulları ve kemer sıkma politikalarından başlıca sorumlusu olarak Almanya’yı gördüğü ifade edildi.