Martin Schulz Roma'da Avrupalı sosyal demokrat partilerin delegelerine, dört farklı dilde hitap etti. Akıcı bir İngilizce'nin yanı sıra Fransızca, İtalyanca ve anadili olan Almanca konuştu. Schulz konuşmasında, Avrupa Birliği'nin bürokratik kamburlarına rağmen savaştan sonra kıtanın başına gelen en iyi şey olduğunu söyledi. Euro'dan duyulan hayal kırıklığını ortadan kaldırmak için sadece kimi düzeltmelere ihtiyaç olduğunu vurguladı. İnsanların hayatlarını iyileştiren bir Avrupa istediklerini belirten Schulz, gerekli cesaret ve kararlılığa sahip olduğunu ancak tek başına yapamayacağını ifade etti. Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz yeni istihdam alanları yaratılması ve genç kuşaklara daha çok fırsat sunulması gerektiğini de sözlerine ekledi.


Listenin tek adayı

Avrupalı 28 sosyal demokrat partinin delegeleri ezici bir çoğunlukla Martin Schulz'u liste başı adayı seçti. Sonuç bir sürpriz olmadı zira Schulz, bu pozisyon için kongrede yarışan tek adaydı. Ancak Avrupalı sosyal demokratların, adaya odaklı bir seçim çalışması yapmaları bir ilk olma niteliği taşıyor.

'Oy kullanmayan şikayet etmesin'

Avrupa'da kayıtlı seçmenlerin sadece yüzde 43'ü Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kullanıyor. Sosyal demokratların seçim stratejisinin hedefindeyse gençleri oy kullanmaya teşvik etmek ve seçimlere ilgiyi canlandırmak bulunuyor. Seçim kampanyası menajerleri oy kullanma oranının yüzde 5 civarında artırılması halinde sosyal demokratların seçimlerden zaferle çıkacağını ifade etti. Sosyal Demokrat Avrupa Parlamentosu üyesi Udo Bullmann da, oy kullanmaya gitmeyenlerin daha sonra hoşuna gitmeyen şeylerden şikayet etme hakkı olmadığına dikkat çekti. Avrupa'yı vatandaşların şekillendirdiğini belirten Bullmann, bu nedenle oy kullanmak gerektiğinin altını çizdi. Martin Schulz da 28 üye ülkede seçmenleri kazanmak için çalınmadık kapı bırakmayacaklarını ifade etti.

58 yaşındaki Martin Schulz halktan gelen bir adam imajı çiziyor ve bir zamanlar en altta olduğunu konuşmalarında sık sık vurguluyor. 30 yıl önce alkol sorununu çözen Schulz, Almanya'nın küçük Würselen kentinde kitapçılık ve belediye başkanlığından Avrupa Parlamentosu'nun tepesine gelmeyi başarmış. Şimdi ise birliğin yürütme organı olarak görülebilecek Avrupa Birliği Komisyonu'nun başkanlığına göz dikiyor. Ancak birlik içerisinde birçok karar ulus devletler, yani Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi tarafından alınıyor. Martin Schulz göreve gelmesi halinde, Avrupa'da karışılmadık bir köşe kaldı mı sorusunu düşünmektense, yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde durumun düzelmesi için neler yapılması gerektiğine kafa yorulması gerektiğini söyleyeceğini belirtti.

AB Komisyonu Başkanı olabilir

Martin Schulz'un AB Komisyonu başkanlığına gelebilmesi için birçok aşama var. Önce sosyal demokratların Avrupa Parlamentosu seçimlerinden en güçlü grup olarak çıkması gerekiyor. Schulz o takdirde Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi tarafından Avrupa Birliği Komisyonu başkanlığına aday gösterilebilecek. Avrupa Parlamentosu tarafından yapılan oylamanın sonucunda Avrupa Birliği Komisyonu başkanlığına gelebilecek.

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Schulz'un karşısına muhafazakârların Jean-Claude Juncker'i çıkarması bekleniyor.