Strasbourg’da Avrupa Parlamentosunda 14 Ocak tarihinde gerçekleşen görüşmeye Avrupa Sürgünler Meclisi (ASM) Yürütme Kurulu Üyesi Fevzi Karadeniz de heyete eşlik etti.

Karadeniz görüşmeye ilişkin şunları aktardı:


Daha önce saat 14 olarak tespit edilen görüşmenin 16 ya alınmasından ötürü Parlameto önüne gelen dayanışmacı grupların Heyetle buluşamaması gibi teknik bir sorun yaşandı ama, anlayışla karşılandı.

Heyet üyeleri saat 15,30 da basın kartı sahibi gazeteci –aynı zamanda görüşmeci kuruluşların dostu- Hüseyin Elmalı tarafından içeri alındılar. Kısa bir sohbet ve fotoğraf çekimleri yapılırken Barbara Lochbihler gelip heyet üyelerini toplantı yerine aldı. Görüşme samimi bir ortamda gerçekleşti.

Diplomasi deneyimi olan fransız tercümanımızın hazır bulunmasına karşın Lochbihler fransızca bilmediğini belirterek almanca konuşmayı tercih etti. Galiba daha da iyi oldu. Çünkü heyetteki arkadaşların çoğu Almanyadan geliyordu. Ve içlerinde iyi almanca bilen 2 kadın arkadaş vardı.

Komisyon Başkanı Heyet Üyelerinin sorularını net biçimde cevapladı diyebiliriz. Bu cevapların tümü kuşkusuz olumlu değildi.

İnterpol tarafından aranan şahısların üçüncü bir ülkede yakalanmaları durumunda 24 saat içinde istenildikleri ülkeye değil kalmakta oldukları ülkeye geri gönderilmeleri gerekir dedi. Ayrıca onların serbest dolaşım haklarına vurgu yaptı. Keza İnterpol tarafından aranan kişilerin istenildiği ülkede değil, kaldıkları ülkede yargılanma talebinde bulunabileceklerinin altını çizdi.

Bu arada İnterpol’ün statüsünün değiştirilemeyeceği, onun bir devlet kuruluşu olduğu kişilerin oradan bilgi isteyemeyeceği, ancak devletin kendi vatandaşları için bilgi talebinde bulunabileceği gibi konular üzerinde durdu.

Lochbihler İnterpol’la ilgili şu bilgileri de verdi:

İstenilen kişinin “suç” u belirtilmiyor. Siyasi mi?  Kriminal mi?  Uyuşturucu suçlusu mu? Söylenmiyor. Dolayısıyla aranan kişi için kaldığı ülkenin devreye girmesi gerekiyor. Örneğin siyasi ise ilticası, oturumu varsa geri verilmesi zaten sözkonusu olmamalı. Avrupa ülkelerinin genellikle İnterpol tarafından arananları ülkelerine geri vermediğini de belirtti. Özellikle işkencenin sözkonusu olduğu ülkelere kesinlikle geri verilmiyor. Geri verilipte işkence görenlerin raporları varsa mutlaka kendilerine iletilmesini istedi.

Barbara Lochbihler travma konusuna da değindi. Korsakof’lar değil ama travma’lar üzerine kendisinin de araştırmalar yaptığını, konunun yabancısı olmadığını, İnterpol tarafından arananların travma geçirdiklerini, daha önce travma geçirenler üzerinde de artırıcı etki yaptığının altını çizdi. Bu konuda da elinde raporu olanların kendilerine iletilmesini istedi.

Bu arada Türkiye’de gelişmelerin olduğundan sözetti. Erdoğan’ın hukuk reformu sözü verdiğini söyleyince, heyet üyelerinin itirazlarına maruz kaldı.

Sonuç olarak görüşmenin olumlu bir havada geçtiğini, hem deneyim hem de karşılıklı bilgilenme açısından yararlı olduğunu söyleyebilirim.

Görüşmeden sonra Heyetteki arkadaşlar yemek için Kürt Derneği'ne (Mezopotamya Kültür Merkezi) davet edildi. Kısa bir değerlendirme yapıldıktan sonra arkadaşlar geldikleri ülkelere yolculandılar.