Avrupa Adalet Divanı, üye ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlarının kazanılmış haklarının elinden alınamayacağına ve bu hakların kötüleştirilemeyeceğine hükmetti. Bu hüküm ile Avusturya aleyhine açılan davalar ardı ardına kazanılmaya başlandı. Türk vatandaşları Avusturya'da açılan 18 davanın hepsini kazandı. Bunlardan biri de Linz şehrinde yaşayan Murat Dereci adlı Türk vatandaşı oldu. Dereci'nin avukatı Dr. Helmut Blum ile Yeşiller Milletvekili Alev Korun bir basın toplantısı düzenledi.

AİLE BİRLEŞİMİNDE 21 YAŞ UYGULAMASI KALKIYOR

Avukat Helmut Blum müvekkili Türk vatandaşı Murat Dereci'nin Avrupa Hukuku'na bağlı hakları gereği oturma ve çalışma müsaadesi aldığını anlattı. Alev Korun ise, "Burada yaşayan Türk vatandaşlarının hakları ve oturma müsaadeleriyle ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirmek istedik. Çünkü son haftalarda bir çok dedikodu ve iddialar dolaşmaya başladı." dedi.

Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan anlaşmalar ve değişik tarihlerde ek protokol olarak imzalanan uygulamalardan bir tanesinin de - Türk vatandaşlarının mevcut hakları korunur ve kötüleştirilemez.- şeklinde olduğunun altını çizen Korun. "Bu Avrupa Hukuku'dur. Almanya'da veya Avusturya'da kanunda olmasa bile bütün AB üyesi ülkelerinde geçerliliği olan ve uygulanması zorunlu olan bir kuraldır. AB hukuku Milli Hukuk'un üzerinde olduğu için bütün AB üyesi ülkelerinin bu kuralları uygulaması zorunludur" şeklinde konuştu.

"1995 YILINDAN BU YANA ÇIKAN YABANCILAR KANUNU TÜRKLERİ BAĞLAMIYOR."

Alev Korun Avusturya 1 Ocak 1995 yılında AB'ne tam üye oldu. Bu tarihten itibaren Türk vatandaşlarının Avusturya'da oturma, çalışma veya aile birleşimi gibi kanunlarda kötüleşmeler var ise bunlar geçerli sayılmayacağını söyledi.. "Bir örnek verecek olursak; 1 Ocak 2009 yılında aile birleşimi ile ilgili yaş sınırlaması getirildi. Buna göre; evlenen çiftlerin en az 21 yaşında olması şartı aranıyordu. Bu uygulama Türk vatandaşları için artık geçerli olmayacak." diyen Korun, "Bir de Avusturya'ya gelmeden önce Almanca öğrenme şartı getirildi. 1 Temmuz 2011 yılında yürürlüğe giren en az A1 seviyesinde Almanca bilme şartı da ve bunun yanı sıra oturma müsaadesini uzatabilmek için A2 seviyesinde Almanca bilme şartı ve sınavları Türk vatandaşları için artık uygulanamaz. Çünkü bunlar Avrupa Hukuku'na aykırı ve Avusturya'da sonlandırılması gerekiyor." dedi

DURUM KARMAŞIK

Bütün bu mahkeme kararları ve uygulamalardaki karmaşıklık oldukça yüksek derecede diyen Korun " Mesela Avusturya'da çalışan Türk vatandaşlarının veya ticaret ile uğraşan vatandaşların durumlarında da bir çok hakları var. Tüm bunlara Avusturya İçişleri Bakanlığı hızlı bir şekilde bakıp uygulaması gerekiyor. Bu hakların uygulanabilmesi için şu andaki Avusturya kanunlarının değiştirilmesi zorunlu değil. bu anlattıklarım Avrupa Hukuku olduğu için ve Avrupa Hukuku da Avusturya İç Hukuku'nun üzerinde olduğu için bu kararlar uygulanmak zorunda." şeklinde konuştu.

YENİ KURALLAR GELECEK

Edinilen bilgiye göre; Aile birleşimi için müracaat eden veya oturma ve çalışma müsaadeleri ile ilgili sorunları olan Türk vatandaşları için yeni kurallar gelecek. Avusturya İçişleri Bakanlığı bu konuda çalışma içerisinde. " Kroun, "Bunların nasıl gelişeceğini önümüzdeki haftalarda göreceğiz. Bunun için biraz daha sabırlı olmak lazım." dedi

GÖZLER İÇİŞLERİ BAKANLIĞINDA

Korun , şu an vatandaşlarımızın nasıl bir yol izlemesi gerekiyor şeklindeki sorumuza, " Şu an İçişleri Bakanlığının yeni uygulamalara geçmesi gerekiyor. Bunun için de dediğim gibi zamana ihtiyaç var. Çünkü 1995 Yılından bu yana hangi kanunlar kötüleştirilmiş ise tek tek kontrol edilmesi gerekiyor."

 Bazı işlemler için yeni müracaat edecek vatandaşlarımıza tavsiyelerde bulunan Korun, " Görevlilere yeni uygulamalara göre haklarımı istiyorum desinler. Murat Dereci davasını örnek gösterirlerse iyi olur. bunu vatandaş söylemese bile başvurulan makamların yüksek mahkeme kararına göre hareket etmesi gerekiyor. Durum öyle gösteriyor ki; Aile birleşiminde 21 yaş sınırı, Avusturya'ya gelmeden önce Almanca imtihanına girme ve A1 diploması alma zorunluluğu, buraya geldikten sonra 2 yıl içerisinde tekrar A2 seviyesinde Almanca sınavına girip diploma alma  mecburiyetleri sonlanacak. Ama bu uygulama kalktı diye Almanca öğrenmeyi bırakmamak gerekir. Bu toplumun parçası olmak ve eşit haklarımızı aramak için Almanca bilmek şart. Aman kanun değişti diye lisan öğrenmeyi bırakmayalım. Şimdiye kadar Almanca konusunda bir tehdit vardı. Eğer Almanca öğrenemezsen seni buradan atarız tehdidi ortadan kalktı. Ama Almanca öğrenmeyi ihmal etmemek lazım.

AVUKAT MASRAFINA GEREK YOK

Kazanılan hakların uygulanması için yapılan müracaatlarda yüksek ücretler karşılığında avukatlar tutulmasına gerek olmadığının altını çizen Korun," Kısa süre sonra uygulamalara geçilecek. Avukat tutmak isteyen bunu yapabilir ama danışma büroları devreye girecek. Herkse şahsen müracaatları ile haklarını elde edebilirler." dedi.