“Devletin Alevisi Olmak İstemiyoruz” ve “Cami-cemevi projesi Aleviliğe ihanettir” şeklinde dövizler açan grup Ankara, Tuzluçayır’daki saldırıları protesto etti. Gösteride Cemevi Başkanı İsrafil Erbil kısa bir konuşma yaptı. Fethullah Gülen ve İzzettin Doğan’ın Cami-Cemevi ortak projesine tepki gösteren Erbil, “Bu tür projelerle Aleviliğin içini boşaltmaya ve Alevi inancını yok etmeye çalışıyorlar” dedi. Projenin Türkiye’de Alevilere yönelik sürdürülen asimilasyon politikalarının bir devamı olduğunu kaydeden Başkan Erbil, “Bu projeye; Bir kültürü, bir inancı katletme, bitirme ve ortadan kaldırma olarak bakıyoruz” dedi.

Antakya’da öldürülen Ahmet Atakan’ın ölümünden Fettullah Gülen ve İzetten Doğan’ın sorumlu olduğunu belirten Erbil, “Bizler dostumuzu ve düşmanımızı iyi tanıyamazsak, kandırılmış olanlara da yardımcı olamayız” diye konuştu. Erbil’in konuşmasının ardından Alevi kurumlarının ortak olarak yayınladığı basın açıklamasını Croydon Cemevi Başkanı Mahmut Aydoğan okudu. Aydoğan,

“Pensilvanyalı Hoca Efendi ve İzzettin Doğan Hoca Efendi ortaklığında yapılan ‘Cami, Cemevi iç İçe’ projesi barış projesi değildir. Her iki inanç açısından da bir meşruiyeti ve hakkaniyeti yoktur. Arsasından, imar projesine, temelinden, harcına kadar yöntemi korsan zihniyeti gayrı meşrudur! Bu bir Asimilasyon projesidir, Aleviliği ‘ılımlı Siyasal İslam’ içinde eritmeyi amaçlamaktadır” dedi. “Mevcut anlayış tarafından bilinçli ve kasıtlı olarak ‘Alevileri, Sünnilerle barıştırma’ kavramı kullanılmaktadır” diyen Aydoğan şunları söyledi; “Biz Alevilerin, Sünni toplumu ile çözümlenmeyecek, kavgayı gerektirecek bir sorunumuz yoktur.

Aleviler, Sünnilerden değil, devletten hak istiyorlar. Alevileri ötekileştiren, meşru demokratik haklarımızı gasp eden, Aleviliği yasaklayan Sünni Toplumu değil ırkçı, gerici, asimilasyoncu devlet anlayışıdır.

Biz Aleviler Laik, Demokratik Türkiye ve Eşit Yurttaşlık İstiyoruz. Aslında biz Aleviler hak alma noktasında bile değiliz! Varlık yokluk noktasındayız!!! AKP eliyle Türkiye’nin dört bir yanında ve Suriye’de Alevilere karşı yürütülen devletin geleneksel inkarcı politikası haklarımızı ve inancımızı tanımak yerine kendi siyasetine göre bir Alevilik tanımı yapıyor”

Aydoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Alevi kurumları olarak oyunun farkındayız! Hoca Efendilerin ve AKP Hükümetinin aktör olduğu bu asimilasyon, ırkçılık ve katliam senaryosunun uygulanmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye’de ve Avrupa’da örgütlü olan Alevi Kurumları olarak bir araya geldik, Laik, Demokratik Türkiye ve eşit yurttaşlık hakkı için bir kere daha Türkiye’nin her yerinde “Gezi Ruhu” ile alanlara çıkmaya, demokrasi mücadelesini yükseltmeye karar verdik.

Ekim (2013) ayı içinde Adıyaman, Mersin, İzmir, İstanbul’da yüz binlerce canımızla yapacağımız mitingleri Türkiye genelinden Ankara yürüyüşümüzle sürdüreceğiz. Hiç kuşkusuz hak almanın, demokrasi ve özgürlükleri edinmenin yolu sokağa çıkmaktan, baskı ve katliam politikasına inat meydanlarda buluşmaktan geçiyor. Demokratik Alevi Hareketi olarak eylem programımızı yerel örgütlerimizle dost ve müsahip kurumlarla paylaştıktan sonra takvimlendirip, uygulamaya koyacağız”