Komite'nin Türk ve AB kanadının yeni göreve gelen eş başkanları Bendevi Palandöken ve Sloven Cveto Stantic yönetiminde yapılan ilk temas grubu toplantısı niteliğini de taşıyan toplantıya Türk kanadı temas grubu üyeleri Hak-İş Konfederasyonu Genel Sekreteri Osman Yıldız, TESK Genel Sekreteri Naci Sulkalar, TİSK Uzmanı Esra Belen ile grubun sekreteryasını yürüten TOBB AB ve dIş iliklier Daire Başkanı Mustafa Bayburtlu ile Uzman Burçin Kanburoğlu'nun yanısıra gözlemci olarak TESK AB ve Dışilişkiler Müdürü Avukat Elif Güliz Bayram ile Uzman Mehmet Güven katılırken AB kanadını eski eşbaşkan Arno Metzler'in yanı sıra Annie Van Wezel ile Beatriz Porres ile sekreteryasını yürüten Aurelien Julliard temsil ettiler.


Toplantıda Türkiye ve AB'de yaşanan son gelişmelerin yanı sıra Türkiye AB Karma İstişare Komitesi'nin 7 - 8 Kasım 2013 tarihlerinde Brüksel'de gerçekleştirilmesine karar verilen 32. KİK Toplantısının gündem maddeleri de görüşüldü.


Eş Başkan Palandöken toplantıda yaptığı konuşmada; "Türkiye’nin AB üyeliğinin hepimizi için kazançlı olacağına inanıyoruz. Bu sonucun başarılması, Türkiye’ye de AB’ye de kazanç sağlayacaktır." dedi. Palandöken, kurulduğu günden bu yana çalışmalarına bizzat katıldığını, Türkiye-AB Karma istişare Komitesi’nin çalışmalarını yakından takip ettiğini ve incelediğini ifade ederek, bugüne kadar, Komitenin her iki kanadı olarak işbirliği içerisinde son derece kapsamlı çalışmalar yaptıklarını, uzmanlarca, entegrasyonun ana unsurlarının ele alındığı raporlar hazırlandığını, oturumlar düzenlendiğini belirtti.


Türkiye-AB ilişkilerinin duraksadığı, katılım müzakerelerindeki tıkanıklığın aşılması için “pozitif gündem” etrafında adımlar atılmaya çalışıldığı bir dönemde, Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi’nin üye sayısının azaltılması kararının kendilerini üzdüğünü söyleyen Palandöken, üç yıl aradan sonra, Bölgesel Politika ve Yapısal Araçlarla ilgili faslın açılmasıyla ilgili “karmaşık” kararın, sürecin geleceğini açık tutmasının gelecekte, katılım sürecini tekrar hareketlendirmesini umduğunu ifade etti.


Palandöken, "Demokrasimizi daha da ileri taşımak, ekonomik dönüşüm sürecimizi tamamlayacak adımlar atabilmek için AB katılım sürecinin önemini hepimizin çok dikkatli bir biçimde anlaması ve yorumlaması gerekiyor. AB süreci bizler için daima teşvik edici olmuştur. Bu teşvikin devam etmesi büyük önem taşımaktadır. Sürec boyunca elde edilecek kazanımların yanında sürecin üyelikle sonuçlandırılması da bizler için önemli bir hedeftir." dedi.

Türkiye ile AB arasındaki uzun süren adaylık sürecinin en önemli kazanımı olan Gümrük Birliği’nin işleyişinde önemli sorunlar yaşandığını vurgulayan Palandöken komitenin bu konuda çalışmalarını yoğunlaştırarak çözüm önerileri üzerinde çalışmak ve sorunların çözümüne katkı sağlamanın önemine değindi.

Palandöken, yeni dönemde taşıma kotaları, geçiş belgeleri ve serbest ticaret anlaşmalarının müzakere edilme şeklinin de mutlaka Komite gündeminde yer almalası gerektiğini belirterek "Vize konusu zaten ilişkilerde anlaşılması en zor olan unsurlardan biridir. Bu konuda da birlikte çalışmayı umuyorum."dedi.


Palandöken, ayrıca ABD ile AB Arasındaki Atlantik Ötesi Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması Müzakereleri ve Türkiye ile ilişkiler AB’de ve Türkiye’de Aktif İstihdam Politikaları Kapsamında İstihdam Teşvikleri, Serbest Dolaşım Hakkı Bağlamında Sosyal Güvenlik Hakları, AB’de ve Türkiye’de Esneklik ve İstihdam, AB’de İş ve Aile Yaşamının Uyumlaştırılması ve Türkiye İçin Öneriler, Yurtdışında Faaliyet Gösteren Türk Müteahhitlerinin Türk İşçilerini İstihdam Etmelerindeki Sorunlar, Vergi Mevzuatının Uyumlaştırılması, Özel İstihdam Büroları Aracılığıyla Geçici İş İlişkisi- AB Ülkelerindeki Uygulamalar ve Türkiye İçin Öneriler gibi başlıkların da Komite gündemimize almasınının önem taşıdığını düşündüğünü ifade etti.


Toplantıda son dönemde yaşanan gezi olayları da ele alındı. Bu konuda eş başkan Bendevi Palandöken farklı düşüncelerin, kamu düzeni ve güvenliğini tehlikeye atmayacak şekilde ve hukuk kuralları içinde kalmak suretiyle şiddet içermeden ve şiddetle karşılaşmadan ifade edilebilmesinin esas olduğunu belirterek; hiçbir demokratik talebin, bu hakkı kullanma adı altında vatandaşımızın can ve mal güvenliğinin tehlikeye sokulmasına, 76 milyonun vergileri ile temin edilen kamu mallarına zarar verilmesine, kamu görevlilerine ve vatandaşlarımıza hakaret içerikli söylemlerde bulunmaya gerekçe olamayacağını vurguladı. Palandöken "Devletimizin üst düzey yetkilileri ile temel hak ve özgürlüklerini kullanan vatandaşlarımızın, toplum yararını dikkate alan bir diyalog ve paylaşım ortamında buluşmaları son derece kıymetlidir. Gezi parkı ile ilgili olarak, vatandaşımızın hassasiyetinin dikkate alınması talebine hükümetimiz olumlu cevap vermiştir. Yargı kararının beklenmesi, mahkeme kararı müsaade etse bile vatandaşın talebi doğrultusunda bir projenin hayata geçirilecek olması son derece olumludur. Gezi Parkı hassasiyeti, ülkemizde “katılımcı demokrasi”nin kurumsallaşmasına katkı sağlamıştır. İnanıyoruz ki bu demokratik anlayışla birlikte, devletle milletin kaynaşması daha da güçlenecektir." dedi.

Türkiye AB Karma İstişare Komitesinin 32. Toplantısında gündeme alınmasına karar verildi. Türkiye'de katılımcı demokrasi ve sivil toplum, sendikal haklar, Gümrük Birliği, KOBİ'lerin ihtiyaçları, projeler ve destekler gibi hususların alınmasına karar verildi.