Geçtiğimiz hafta İsviçre Halk Partisi (SVP) tarafından halk oyuna sunulan ‘Kitlesel Göçü Sınırlama’ referandumunun İsviçre ve AB arasında başlattığı kriz devam ediyor. İsviçre, 1 Temmuz 2013’ten bu yana AB üyesi olan Hırvatistan vatandaşlarına serbest dolaşım ve çalışma hakkı getirecek olan ikili anlaşma müzakerelerini durdurduğunu ilan etti. Böylelikle, diğer AB ülkelerinin vatandaşlarının halen yararlandığı çalışma serbestisi Hırvatlar için geçerli olmayacak.

AB’NİN HAMLESİ GECİKMEDİ

Referandum sonrası İsviçre’ye yönelik sert eleştiriler getiren AB’den ise yanıt çok gecikmedi. AB Komisyonu’ndan yapılan açıklamada, Avrupa Öğrenci Değişim Programı Erasmus’un dışında tutulacağı bildirildi. 1987 yılından beri uygulanan ve AB ülkeleri dışında Türkiye, İsviçre, İzlanda ve Norveç gibi Avrupa ülkeleri vatandaşı üniversite öğrencilerinin dahil edildiği Erasmus’un 2014-2020 programı için 14,7 milyar euroluk bir bütçe öngörülüyor. İsviçre geri adım atmazsa, bugüne dek 3 milyonu aşkın öğrencinin faydalandığı ve birçok diğer gençlik değişim projeleri ile birleştirilecek Erasmus+2014-2020 programından İsviçreli öğrenciler yararlanamayacak.

AB, bilimsel araştırmalar ve kalkınma için oluşturulan Horizon 2020 programına ilişkin İsviçre ile yapılan müzakerelerin de dondurulduğunu duyurdu. Böylelikle, İsviçre’li birey ve kurumlar AB tarafından finanse edilen programın dışında tutulacak. İsviçre, her iki programdan da dışlanması durumunda yılda milyarlarca euroluk fon ve yardımdan mahrum olacak.

Komisyon, müzakerelerin yeniden başlayabilmesi için İsviçre’nin Hırvatistan ile öngörülen ikili anlaşmayı imzalamasını da şart koştu.

SP YENİ REFERANDUM TARAFTARI

AB ülkeleri ile imzalanan ikili serbest dolaşım ve çalışma anlaşmalarına karşı olan referandum 9 Şubat’ta kıl payı bir farkla kabul edilmişti. Referandumun öncüsü sağ-muhafazakar SVP lideri Toni Brunner, İsviçre yönetiminin referandumun gereklerini yerine getirmesini isterken, kontenjan uygulamasının da bu sırada halledileceğini söyledi.

Referanduma ‘hayır’ oyu veren İsviçre Sosyal Demokrat Partisi (SP) ise, AB ile ilişkilerin gerilmesinden rahatsız. SP lideri Christian Levrat, AB ülkeleri ile yapılmış ikili anlaşmaların sona erdirilmesinin gündeme gelmesi halinde yeni bir referandumun şart olduğunu söyledi. Levrat, İsviçre halkının Avrupalı çalışanlara kontenjan uygulaması isteyen 9 Şubat’taki referandumun uygulanması ile ikili ilişkileri sağlama alacak bir yol arasında tercih yapabilmesi gerektiğini de kaydetti.

İSVİÇRE HALKI BÖYLE OLACAĞINI DÜŞÜNMEMİŞ!

Öte yandan İsviçre’de yapılan bir kamuoyu yoklaması, halkın 9 Şubat’taki referandumun AB ülkeleri ile var olan ikili anlaşmalarla ‘uyuştuğunu’ düşündüğünü gösteriyor. Blick gazetesi tarafından yapılan ankete katılan İsviçrelilerin yüzde 74’ü AB-İsviçre arasındaki anlaşmaların korunmasından yana olduğunu dile getiriyor.

AB ve İsviçre arasında krize yol açan referandum yüzde 50,3 ‘evet’ oyu ile kıl payı kabul edilmişti. Referandumda, 1 milyon 460 bin ‘evet’ oyuna karşılık, 1 milyon 440 bin de ‘hayır’ oyu kullanılmıştı.

İsviçre Hırvatlara serbest dolaşım hakkı tanımayacak

              

İsviçre’nin göçü kısıtlama kararının ilk etkilerini Hırvatistan hissetmeye başladı. İsviçre, AB’nin en genç üyesi Hırvatistan’a serbest dolaşım hakkı tanınmayacağını açıkladı.

İsviçre Adalet Bakanı Simonetta Sommaruga, Hırvatistan Dışişleri Bakanı Vesna Pusic'e, yeni anayasa düzenlemesinin sınırsız göç hakkı tanıyan tüm devletler hukuku anlaşmalarını geçersiz kıldığının bildirildiğini söyledi. Sommaruga, AB ile Hırvatistan arasında imzalanan protokolün Hırvatistan vatandaşlarının 10 yıl sonra AB içerisinde serbest dolaşım hakkından yararlanabilmesini öngördüğünü de belirterek, Hırvatistan vatandaşlarının ayrımcılığa uğramasını engelleyecek çözümler arandığını vurguladı. İsviçre halkı, geçen haftasonu yapılan halk oylamasında, kitlesel göçün engellenmesi konusundaki anayasa değişikliği teklifini kabul etmişti.

Teklifi getiren muhafazakâr İsviçre Halk Partisi'nin Genel Başkanı Toni Brunner, “Schweiz am Sonntag” gazetesine yaptığı açıklamada, haziran ayında Doğu Avrupa ülkelerinin, 2016 yılında da Romanya ve Bulgaristan'ın serbest dolaşım hakkına kavuşması ile ülkenin çok büyük bir göç dalgası ile karşı karşıya kalacağını savundu.

Sosyal Demokrat Parti ise AB ile imzalanan ikili anlaşmaların feshedilmesi gündeme geldiğinde yeni bir referandumun yapılmasını istiyor. Partinin Genel Başkanı Christian Levrat, İsviçre halkının göçün kısıtlanması inisiyatifi ile ikili anlaşmaların güvenceye alınması arasında tercih yapabilmesi gerektiğini söyledi. İsviçre'de yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre, İsviçre halkının yüzde 74'ü anlaşmaların yürürlükte kalmasından yana.

İsviçre'de AB ülkeleri başta olmak üzere, ülkeye gelen göçmenlerin kota ile sınırlandırılması teklifinin referandumla kabul edilmesi, AB ile İsviçre arasında soğuk rüzgârlar esmesine neden olmuştu.