Yıllarca sağlıksız bir ekonomi politikasının uygulandığı bunun sonucu olarak da batma aşamasına gelen ve ancak dış yardımla hayatta tutulabilen Yunanistan, 1 Ocak 2014’te Avrupa Birliği dönem başkanlığını Litvanya’dan devraldı.

Küçük bir ülke olmasına karşın başarılı bir performans sergileyen ve belirlediği hedeflerin büyük bölümünü hayata geçiren Litvanya’nın ardından Yunanistan’ın sergileyeceği performans daha şimdiden merak ediliyor.

Avrupa Birliği başta olmak üzere uluslararası kuruluş ve özel sektörden 240 milyar Euro düzeyinde yardım alan Yunanistan’ın altı ay boyunca izleyeceği dönem başkanlığı programını sınırlı ve dar bütçeli olarak özetlemek mümkün.

İstihdam, ekonomik entegrasyon, göç ve denizcilik politikası ise Yunanistan’ın izleyeceği ana politika başlıklarını oluşturacak.

Yunanistan’ın, Avrupa Birliği’ne üye olduğu 1981’den bu yana ilk dönem başkanlığı olmayacak olsa da bu seferkinin en zorlardan birisi olacağını söylemek mümkün.

Son dönemde Avrupa Birliği’nde oluşan Yunanistan algısının son derece olumsuz olması ve ekonomik krizden kurtulması için önünde uzun bir yol olan ülkedeki siyasi ortamın da hala istikrardan uzak bir profil çizmesi bu “zorluğa” katkıda bulunan unsurlar olarak öne çıkıyor.

Bu eleştirileri kabul etmeyen Yunanistan, siyasi açıdan zorluklar yaşadığı bir dönemde Avrupa Birliği dönem başkanlığı koltuğuna oturan Belçika’yı örnek gösteriyor.

Yunan makamları altı ay boyunca izlenecek programı, “lüks olmayan, işlevsel ve hedef odaklı” olarak tanımlasa da şu aşamada garanti olan tek unsuru program ve organizasyonun “lüks olmayacak olması” oluşturuyor.

Genel anlamda genişlemeye destek veren ancak aralarında Türkiye’nin de bulunduğu genişleme sürecindeki bazı ülkelerle sorunları olan Yunanistan, bu alanı “resmi öncelikleri” arasına yerleştirmedi. Yunanistan’ın altı aylık dönemde Türkiye’nin müzakere sürecini daha ileriye götürme amaçlı herhangi bir özel girişimde bulunması öngörülmüyor.

Yunanistan, son 5-6 yılın en düşük bütçesiyle hareket edecek. Genelde 70-80 milyon Euro diliminde olan dönem başkanlığı bütçesini son olarak İrlanda 60 milyon Euro seviyesine çekmişti. Yunanistan ise 50 milyon Euro düzeyinde bir bütçe ayırdı.

Yunanistan’ın dönem başkanlığı ekibi de 150 kişiyle sınırlı olacak ve “gereksiz seyahat harcamalarından kaçınmak için” ülkedeki tüm toplantılar Atina’da yapılacak.

Yunanistan, Avrupa Birliği dönem başkanlığı görevini 1 Temmuz 2014’te İtalya’ya devredecek.

------

Yunanistan AB Dönem Başkanı

Yunanistan, Avrupa Birliği dönem başkanlığını 1 Ocak 2014’ten itibaren Litvanya'dan devraldı Avrupa Birliği başta olmak üzere dışarıdan 240 milyar euro düzeyinde yardım alan Yunanistan, kendi çıkarlarını ön planda tutan oldukça sınırlı ve kemer sıkma odaklı bir dönem başkanlığı profili çizecek.

Avrupa Birliği dönem başkanlığını "sıçrama tahtası" olarak kullanmayı öngören Yunanistan, bu görevde dört ana konuya odaklanacak.

"Büyüme ve istihdam", "AB-Avro Bölgesi entegrasyonunun daha ileri bir aşamaya götürülmesi", "Göç ve sınır kontrolü" ve "Denizcilik politikası", Yunanistan'ın somut sonuç elde etmeyi planladığı program başlıklarının başını çekiyor.

Yunan makamları altı ay boyunca izlenecek programı, "lüks olmayan, işlevsel ve hedef odaklı" olarak tanımlasa da diğer Avrupa Birliği ülkelerinde Yunanistan'ın performansı konusunda gündeme getirilen çok sayıda soru işareti bulunması dikkat çekiyor.

Genişleme konusunu ön planda tutma niyetinde olmayan Yunanistan'ın, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile katılım süreci konusunda da özel bir çaba içine girmesi öngörülmüyor.

AB dönem başkanı olarak "tarafsız" hareket etmesi gereken Yunanistan, genel anlamda Türkiye'nin üyeliğine destek verse de Kıbrıs bağlantılı sorunları odakta tutan bir yaklaşım izliyor.

Bu arada Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı'nı devralacak olmasıyla ilgili, "Yunanistan'ın başından beri Kıbrıs sorunu olmasına rağmen Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecine verdiği desteği sadece biz değil tüm Avrupa Birliği ülkeleri biliyor. O sebeple Yunanistan'ın dönem başkanlığında Türkiye-AB ilişkileri ve Türkiye-Yunanistan ilişkileri daha pozitif bir ortamda geçecektir" dedi.