Taliban terörizmine Avrupa'daki bazı müslüman dernekleri sessiz kalıyor ve bazı müslüman dernek ve çatı örgütleri, Afganistan'daki olaylar hakkında küçümseyici açıklamalar yapıyor. Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı ise Taliban'ın ilerlemesini eleştiriyor ancak merkez konseyin kendisi, bazı üyeleri nedeniyle bu eleştiriyi getiriyor.

Ortaçağ fikirlerini savunan ve şeriat devleti kurmaya hazırlanan Taliban'a karşı bazı İslami dernekler ve çatı örgütleri, Afganistan'da yaşananalara sempati ile bakıyor. Demokrasi ve insan haklarını önemseyenlerin, Taliban'a sempati duyması akıl almaz bir olgudur.

Gövdeleri ile Almanya'da ve Avrupa'da yaşayıp, Afganistan'daki ortaçağ zihniyetine ilgi duymak, demokrasi ve sivil tolum anlayışından nasibini alamamak çok kötü. Avrupa'da sivil toplum örgütleri içerisinde yer alıp, burjuva demokrasisi içinde yaşayıp, içinde bulunduğu değerlere inanmayarak, kadın, insanlık ve demokrasi düşmanı Taliban'ı eleştirmemek çok tehlikeli.

Türkiye kökenli İslami kuruluşların, AKP hükümeti ile Taliban arasındaki ideolojik ilişkiden dolayı Taliban'a sempati duyması ise muhtemeldir. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Taliban'a ve diğer Ortadoğu'daki gerici güçlere sempatiyle bakması Avrupa'da yaşayan AKP'lileri de olumsuz etkiliyor.

Kendilerini hala Avrupa toplumunun bir parçası olarak görmeyen müslümanlardan oluşan bu örgütler, bu toplum icinde göçmen azınlığa karşı sorunlara da neden olabiliyor.

Afganistan'da ortaçağ karanlığını savunan ve şeriat devleti kurmak isteyen Taliban'a saygı duyulmamalı. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) ve Avrupa'daki 'Milli Görüş' camiasının, Erdoğan'ın yanlış politikalarına karşı kafalarını ellerinin arasına alıp iyi düşünmeli.

Müslümanlar Merkez Konseyi de içlerindeki Türk milliyetçileri nedeniyle eleştiriliyor. Liberal İslamı temsil ettiğini iddia eden 'Liberal İslam Federasyonu' ise Taliban'ın Afganistan işgalini kınadı ve demokrasi içinde, onurlu ve özgür bir şekilde yaşama hakkına sahip olan Afgan halkı ile endişelerinin dile getirdi.

Taliban gibi radikal kadin, insanlık ve demokrasi düşmanı terörist bir örgütün, İslam ile ilişkisinin olup olmadığını düşünmek gerek. Taliban zihniyeti; kafa kesen, yezit ve muaviye IŞİD düsüncesi ile özdeştir.

Avrupa'daki İslami örgütlerin, yaşadıkları topluma ve kendi üyelerine karşı sorumluluğunu yerine getirmesinin vakti geldi. Söz konusu dernekler, kendi örf ve adetlerini, başkalarına zarar vermeyecek bir şekilde ve barış içerisinde uygulamalı.

Avrupa'daki 15 milyon göçmen azınlığın, hangi inanca ve ulusa ait olursa olsun, ezilmeden, horlanmadan, eşit şartlar altında ve barış içerisinde yaşaması gerekiyor. Avrupa'daki göçmenler, toplumlarından kaynaklanan sorunlar için ise birlikte mücadele etmeli.