Sevgili okuyucular,

Ancak bu kadar olur derim. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması nedeniyle, görevini, bakanlık koltuğunu bırakmak durumunda kalan, istifa eden hatta milletvekilliğinden istifa ettiğini kamuoyuna oyuna deklare eden, eski şehircilik ve çevre bakanı Erdoğan Bayraktar. Hiçbir gerekçe açıklamadan, ‘’liderimden ve dava arkadaşlarımdan özür dilerim’’ diyebilmektedir.


Kusura kalmasın ama ancak bu kadar olur derim. Özrü kabahatinden büyük denilen, bir halk deyimi vardır. Aynen Erdoğan Bayraktar’ın yapmış olduğu buraya ‘cuk’ deyip oturmaktadır. Erdoğan Bayraktar’ın, gerçekten Özrü kabahatin den büyüktür.


Kabahati; 17 Aralık 2014’le başlayan ‘’yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma, nüfus ticareti, kamu mallarının talan edilmesi yoluyla çıkar ve rant elde etme’’ olarak soruşturma başlatılmıştı. Erdoğan Bayraktar bu suçlamalar karşısında, kendisine istifa etmesi telkininde bulunan, Başbakan R.T. Erdoğan’a karşı söyleminde, ‘’ben ne yaptımsa, sen senin telkinlerin doğrultusunda yaptım’’ ‘’istifa etmesi gereken biri varsa, başbakan istifa etmelidir.’’ Diyerek tepkisini dile getirmiş, Başbakan R.T. Erdoğan’ı suçlayarak, sorumluluğun Başbakan ait olduğunu belirtip, bakanlık görevinden ve milletvekilliğinden istifa ettiğini kamuoyuna deklare etmişti. Deklare edilen yazılı açıklamanın, zannederim mürekkebi dahi kurumadı.


Ve bugün, 03. Şubat 2014 Başbakanla bir görüşme yapan, eski bakan Erdoğan Bayraktar, yeni bir açıklama yaparak, ‘’liderimden ve dava arkadaşlarımdan özür dilerim’’ dedi.


Özür dilemek aslında büyük bir erdemliliktir. Eğer Erdoğan Bayraktar erdemlilik yapıp özür dilemiş olsaydı, ben ve benim birçok basın mensubu insanda bu erdemli davranışı değerlendirip, gerekli hassasiyeti gösterip hakkını verirdik.


Erdoğan Bayraktar’ın davranışı, ‘’özür dilemesi’ erdemli bir davranış değildir, içinde bulunduğu olumsuz sürecin, karşı karşıya olduğu suçlamaların üzerine yatma ve hasıraltı etme uğraşıdır.
Özür dilenecekse, ‘’lider ve dava arkadaşlarından’’ değil, zarar verdiğin, genel bir deyimle 76 milyon Türkiye insanından özür dile. 


Her fırsat ta, ‘milli irade’ olarak lanse ettiğiniz ve hakkını, hukukunu tanımadığınız,  Türkiye insanından özür dile de, bir anlam ifade etsin. Henüz tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını gasp ettiniz, bu insanlardan özür dile de, toplumda, ‘helal olsun’ böyleleri de var desinler.


Erdoğan Bayraktar, ‘’liderinden ve dava arkadaşlarından özür dileyerek’’ aslında yapmış olduğu, var olan soygun talan düzeninin devam edeceğinin mesajını vermiştir. İmar yolsuzluklarının devam edeceğinin, özelliklede toplu konutlarda, şehirlerde, ‘yeniden yapılanma’ adı altında, imar usulsüzlüğünün, devam edileceğinin yeniden deklaresidir.


Bir noktanın altını çizmede yarar var. Türkiye insanları, emekçiler, demokrasi güçleri Erdoğan Bayraktar’dan, inanın samimi özür veya dürüst davranmasını beklemediler. Daha önceki istifa dilekçesi, açıklamalarının samimiyetinin dahi sorgulandığı bir davranış sahibinden ne beklenir.


Beklenen, sahibine itaat etmek, sahibinin sesi, kulağı, ‘yağan yağmurda’ birlikte, ‘ıslanarak’ yürümek olur. Şu andaki, ‘özür dilemsi de, bunu ifade etmektedir.


Ama Türkiye halkları, hakkı, hukuku gasp edilerek, onuru çiğnenen, varlığı yok sayılan toplumsal güçlerin 30 Mart seçimlerinde gereken hassasiyeti göstererek, mevcut sistemin ve olumsuzlukların kaynağı olan herkese özür diletecektir.


O zaman, kendilerini kudretli, bu ülkenin, ‘efendisi’ olduğunu iddia eden, soygun ve talan düzenin sahipleri, umarım kendilerine kaçacak yer bulurlar.


Eski bakan Erdoğan Bayraktar, özür’ün kabahatin büyüktür. Bu böyle biline!


Bir sonraki yazımda buluşmak üzere,

03 Şubat 2014 


Aşağıdaki adreslerden yazılarımı takip edebilirsiniz.

Facebook: aliekberpektas

Twitter: @ApektasP