Ganime GÜLMEZ- Berlin

Berlin Eyalet Parlamentosu, Sol Parti İç Politika Sözcüsü Ulla Jelpke; 12 Haziran'da Irak'ın Kürdistan Bölgesi'ne uçmak isteyen bir Barış Heyeti’ne (bu heyetin toplam 150’yi aşkın insandan oluştuğu belirtiliyor); Düsseldorf Havaalanı'nda, Federal Polis timleri tarafından durdurularak sınırdışına çıkma yasağı verilmesine, yani seyahat özgürlüklerinin kısıtlanmasına ilişkin İçişleri ve bu yetkileri de olan Ulaşım Bakanlığı’na 13 sorudan oluşan bir mektup iletmişti.

Bu 13 sorunun genel içeriği: Haftalardır silahlı operasyonlar gerçekleştirilen ve sivil halktan neredeyse hiçbir haber alınamayan Irak'ın Kürdistan Bölgesi’ndeki durumu gözlemlemek üzere oraya gitmek isteyen Barış Heyeti’nin başka hiçbir farklı amacının olmamasına rağmen, Irak'a gidişinin neden engellendiği; bu yolculuğun engellenmesinin, herhangi bir gizli istihbarat ağı tarafından önceden planlanıp planlanmadığı; ola ki planlanmadıysa sınır kontrolü ile görevli polislerin neden orada bulunduğu; Alman vatandaşı olan ya da Almanya’daki oturum statüsü buna uygun olan her insanın, yurt dışına çıkma gibi bir seyahat özgürlüğü bulunmasına rağmen, bu özgürlüğün hangi yetki ve sınırlamalarla engellenebileceğinin hukuki dayanağı; yasal olarak hangi maddelerin bu seyahat özgürlüğünü engellemeye yetkili olduğu; yasal dayanak olarak gösterilen maddelerdeki keyfiyetin hukuki olarak nasıl engellenebileceği idi.

Ulla Jelpke, yönelttiği bu 13 soruya Hans-Georg Engelke imzasıyla aldığı yanıtları ise 8 Temmuz tarihinde, kendi twitter sayfasında kamuoyuna sundu.

Kundaklama sonucu yangın: 4 kişi hayatını kaybetti Kundaklama sonucu yangın: 4 kişi hayatını kaybetti

Bu 13 sorunun neredeyse tamamı, “ilk sorunuzun cevabında görüleceği gibi” açıklamasını içermekteydi. Yani ilk soruda verilen cevap; "PKK’nın 1993 yılından itibaren, Avrupa’da bir terör organizasyonu ve Almanya’da yasak bir örgüt” olmasıydı.

Seyahat özgürlüğünün engellenmesine ilişkin ise, sunulan-gösterilen maddeler; iltica davaları yürütülürken ve sonuçlandırılırken gösterilen ana maddelerden bazıları iken; yanısıra da, Türkiye’de gerçekten can güvenliği olmayan, tutuklanmaları halinde ise ömür boyu hapisedilecek insanlara yönelik, 2009 yılı sonrasında detaylı-ayrıntılı bir hale getirdikleri “seyahat sınırlaması” maddeleri oldu.

Seyahat özgürlüğüne ilişkin yönelttiği 13 soruyu ve bu sorulara karşılık olarak aldığı cevabı bir sayfa halinde özetleyen Ulla Jelpke, aldığı cevabın hukuki olarak ikna edici olmadığını: “Barış Heyeti’ne verilen seyahat yasağı; keyfi ve hukuksuz bir yasak olarak görünmeye devam ediyor” cümlesiyle ifadelendirdi. Ve Eyalet Parlamentosu’nda tekrar dile getireceği talepleri de şu şekilde özetledi: “Federal Hükümet, Barış Aktivistleri’ni durdurmak-geri çevirmek yerine, NATO müttefiklerini ve Türkiye'yi; son sınır ötesi saldırıları sırasında uluslararası kimyasal silahlar kullandıkları iddialarıyla takip etmeyi tercih etmelidir. "