Hilton Otel'deki yemekli toplantıda Ekonomi Bakanı Rössle Berlin'de bulunan Türk İşadamları ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle biraraya geldi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Almanya Türk Toplumu (ATT) Başkanı Kenan Kolat, amaçlarının Türkiye Almanya arasındaki ekonomik ilişkilere katkıda bulunmak olduğunu söyledi. Ekonomik ilişkilerin iki ülkenin birbirlerine yakınlaşmasını sağlayacağını umduğunu söyleyen Kolat, Almanyalı Türkler olarak iki ülkenin barış içerisinde, insanlarının yararına politikalar izlenmesini beklediklerini kaydetti. Ekonominin göç sorunlarıyla da bağlantılı olduğunun altını çizen Kolat, şöyle dedi:

"Ekonominin, ticaretin dini, milliyeti olmadığı için insanlar ekonomik ilişkilerle daha kolay bir araya gelebilmektedirler. Ekonomik ilişki ne kadar çok artarsa insanlar o kadar çabuk tanışırlar ve birbirlerine karşı önyargılar azalır. Ekonomik ilişkileri geliştirmek birkaç tane uyum projesi yapmaktan daha iyidir."

Toplantıya katılan ve bir de konuşma yapan Türkiye Cumhuriyeti Büyekelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu da Türkiye'nin Almanya'ya kıyasla mütevazı bir ekonomiye sahip olmasına rağmen 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedeflediğini belirtti. Vize sorununa da değinen Büyükelçi Karslıoğlu, vizenin kalkmasının her iki ülkenin de yararına olacağını söyledi. Büyükelçi Karslıoğlu, iki ülke arasındaki ilişkilerin sadece ekonomik boyutta olmadığını ve insani boyutta çok yakın ilişkiler bulunduğunu kaydetti. Her yıl Türkiye'ye 4.5 milyon Alman turistin gittiğini ve yaklaşık 2.5 milyon Türk vatandaşının ise Almanya'da yaşadığına dikkat çekti. Büyükelçi Karslıoğlu, Türkiye'nin son 10 yılda ekonomik alanda kat ettiği mesafeyi tanıtırken şöyle konuştu:

"Türkiye'de kişi başına düşen gayri safi milli hasıla 2000'lerde 3 bin dolar iken bugün 12 bin dolarla yükseldi. Türkiye her yıl ortalama yüzde 6 ile 7'lik bir ekonomik büyüme yakalaması durumunda 2023 yılındaki dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefine ulaşacaktır. Türkiye'yi olduğundan fazla değerlendirmek istemiyorum ama en azından hak ettiği gibi de değerlendiriyorum."

Federal Ekonomi Bakanı Philipp Rössler ise konuşmasına uyum sözcüğünden bahsetmeyeceğini, çünkü bu kelimeden haz almadığını söyleyerek başladı. İki ülke arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinin önemine değinen Bakan Rössler, Tükiye'deki ekonomik gelişmeye de dikkat çekerken, "Türkiye'deki bu ekonomik büyümeyi dünyanın hiç bir yerinde göremezsiniz. Türk girişimcileri dünyanın her yerinde, artık nereye gitsem Türkiye'yi ve Türk yatırımcıları görüyorum. Çok çalışkanlar. Bugün inşaat sektöründe Çin'den sonra ikinci sırada geliyorlar. Irak ziyaritimde Maliki'nin konuk evinde kaldım. Bu muhteşem yapıyı Türkler inşa etmiş. Tabii Alman malıyla" diye konuştu. 

İşverenlerin büyük çoğunluğunun vize sıkıntısına değinmesi üzerine soruları yanıtlayan Bakan Rössler, vizenin hem reel teknik hem de psikolojik bir sorun yarattığını belirtti. Bakan Rössler, "Eğer sınırdaki polis memuru, Alman konsolosluğundaki memurun sorduğu soruları bir kez daha yinelerse, o zaman insanlar kendilerin aşağılanmış hissediyor. Bu kabul edilemez" dedi. Vize sorunun insanlarda, sanki Almanya'ya gelen insanın buradaki sosyal sistemden faydalanmak istiyormuş gibi bir hava yarattığını ve bunun da aşağılayıcı olduğunu vurguladı. Bakan Rössler, "İki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin gelişmesinden yanayım. Ancak vize burada bir engel teşkil ediyor. Bunun değişmesi lazım" dedi.

Bakan Rössler bu konuda vize kolaylığı sağlanması için parti olarak mücadele edeceklerini de kaydetti. Bakan Rössler Almanya'nın bir yandan uzman açığından şikayet ederken diğer yandan ülkesinde öğrenim görmüş göçmen kökenli insanlardan yararlanmamasının da mantıklı olmadığını vurguladı.

 


MT(GE/İD)