Alman gazeteleri, derneğin başka insanları hedef göstermek için dini bahane olarak kullandığını öne sürerken, “Bu yasak, söz konusu derneğin alçaklığının hedefi olan insanlar için de bir koruma anlamına geliyor. Almanya'daki Müslümanların aslında Federal İçişleri Bakanı'nı bu yasaktan dolayı övmesi gerektiği söylenebilir, ancak bakanın İslam'a kuşkuyla yaklaştığı yönünde şüpheleri de bulunuyor” diye yazdı.

Almanya’da büyük yankı bulan ülkenin en büyük operasyonu ile ilgili konuşan İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, Selefîlere bağlı Solingen kentinde bulunan ve Filistin kökenli tartışmalı vaiz Ebu Naci’nin öncülüğündeki Milleti İbrahim derneğini yasakladı. Friedrich, bu organizasyonun anayasal düzene karşıt görüşler savunduğunu söyledi. Hrıstiyan Birlik Partili İçişleri Bakanı Friedrich,  iki farklı Selefî örgütlenmesine yönelik incelemelerin de devam ettiğini, bunların da yasaklanma ihtimali bulunduğunu belirtti.

Bakan Friedrich, bu iki Selefî hareketten birini 'Die Wahre Religion' (Gerçek Din) örgütlenmesinin ve diğerini de Frankfurt kentindeki Dawa FFM ismindeki grubun oluşturduğunu kaydetti.


UZUN SÜREN TAKİP

Deutcsche Welle, Alman polisinin uzun süreden bu yana mercek altına aldığı bildirilen Selefîler hakkında daha fazla delile ulaşmak için Almanya’nın yedi eyaletinde geniş çaplı operasyonlar düzenlendi. Perşembe sabah saat 06:00’dan itibaren yaklaşık 1000 polis memuru, Hamburg, Aşağı Saksonya, Schleswig-Holstein, Hessen, Kuzey Ren-Vestfalya, Bavyera ve Berlin eyaletlerinde toplam 71 ev ve derneğe baskın düzenledi. Bunlar arasında Ebu Naci’nin evi de bulunuyor. Solingen’deki İbrahim Camii’nin geçen aylarda sık sık polis tarafından arandığı hatırlatıldı.

OPERASYONDAN AYRINTILAR




Baskınlarda Solingen'deki Millatu İbrahim Camii'nde Cihad çalışması sürdürdüğü öne sürülen Millatu İbrahim Solingen adlı Selefi örgütü kapatıldı. Almanya'da ücretsiz dağıtılması ile adı gündeme gelen İbrahim Abou Nagie'nin başında olduğu Köln'deki "Gerçek din" (Die Wahre Religion) ile Frankfurt'taki Abdellatif Rouali adlı kişinin başında bulunduğu ve genç Müslümanları terör kamplarına gönderdiği iddia edilen Dawa Ffm adlı iki örgütünün de yasaklanması istendi. 

 

Almanya çapındaki operasyonlara 1000 kadar polis memuru katıldı.  Hessen'de Frankfurt, Erbach, Michelstadt, Steinbach, Bad Homburg, Kassel ve Rüsselsheim kentlerindeki 30 yere baskın yapıldı. Kuzey Ren Vestfalya’da yine 30 noktaya eşzamanlı baskın düzenlendi. Bakanlık sözcüsü, özel evlerin yanı sıra dernek lokali ve camilerinde arandığını açıkladı. Ancak tutuklama veya gözaltına alınma konusunda açıklama yapılmadı. 

 

BAKAN: “MESAJ YERİNE ULAŞMIŞTIR”

İçişleri Bakanı Friedrich, diğer iki Selefî hareketin de demokrasiyi ortadan kaldırmak amaçlı, anayasal hukuka karşı gelen eylemlerine yönelik önemli şüphelerin bulunduğunu,  polisin yapılan baskınlarda daha fazla delile ulaşmasını umduğunu belirtti. Bu tarz bir örgütlenmeye net bir mesajın verilmesinin önemini vurgulayan Friedrich, Almanya’nın özgürlükçü ve dirençli bir devlet olduğunu söyledi ve “Mesajın yerine ulaştığına da inanıyorum” dedi.


"Fikir Kundakçıları" olarak nitelediği Selefilerin Almanya'da yasaklanması konusunda kararlı olduğunu yineleyen İçişleri Bakanı Friedrich, "Selefiler tek amaçları olan, demokratik sistemi 'Allah böyle istiyor' düşüncesiyle kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmek istiyorlar. Yasal kanunlar yerine şeriatı kabul ediyorlar. Bu düşünce zaten hür ve demokratik anayasa ile zaten bağdaşamaz. Bu tür İslam anlayışının zaten Almanya'da yeri yoktur" dedi.

“GÖZ AÇTIRILMAYACAK”


Kuzey Ren Vestfalya İçişleri Bakanı Ralf Jaeger (SPD), Selefilere karşı yapılan baskınların önemli bir adım olduğunu belirterek, bu gibi anayasa ve demokrasi düşmanı olan tehlikeli terör örgütlerine karşı birlikte sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi. 

MEDYADAN OPERASYONA DESTEK

Alman medyası güvenlik birimlerinin verilerine dayanarak Almanya’da terör saldırısı düzenlemesinden şüphelenilen, 24'ü Selefî olmak üzere yaklaşık 130 radikal İslamcı bulunduğunu bildirdi. Selefîler Almanya’da en hızlı büyüyen İslamî hareket olarak görülüyor. Almanya’da 4 bine yakın Selefî'nin yaşadığı tahmin ediliyor.


Selefîler son dönemde bedava Kuran-ı Kerim  dağıtmak ve ardından da aşırı sağcı Pro NRW partisi üyeleri ile yaşanan çatışmalar ile gündeme gelmişti. İki grup arasında çıkan şiddet olaylarında 2’si ağır olmak üzere 29 polis yaralanmış, 100 kişi gözaltına alınmış ve soruşturma başlatılmıştı.


“MÜSLÜMANLAR İÇİN BAKAN ‘ŞÜPHELİ”


Münih'te yayınlanan Süddeutsche Zeitung gazetesi bugünkü yorumunda, başka insanları hedef göstermek için dinin ne bahane, ne de savunma olabileceğini yazdı. Gazete,  şiddet eğilimli olarak nitelendirdiği Selefîler’in bunu yaptığını öne sürerek şöyle devam etti:

”Böyle şiddet yanlıları, nefreti temel alan, hor görmeyi öğreten bir dernekte bir araya gelirse, bu derneğin yasaklanması gerekir. Bu yasak, söz konusu derneğin alçaklığının hedefi olan insanlar için de bir koruma anlamına geliyor. Almanya'daki Müslümanların aslında Federal İçişleri Bakanı'nı bu yasaktan dolayı övmesi gerektiği söylenebilir, ancak bakanın İslam'a kuşkuyla yaklaştığı yönünde şüpheleri de bulunuyor. Ve bunda da bakanın önemli payı var.”


Frankfurter Allgemeine Zeitung ise,  derneklere yasak getirilebileceğini ancak zihniyetlerin yasaklanamayacağını vurguladıktan sonra “Bunu sadece denemek bile, muhaliflerini bile savunulabilir ölçüde oldukları takdirde koruyan, özgürlükçü düzenimizle bağdaşmaz. Yasak başvurulacak ancak son yöntem olabilir. Ama elbette kültürlerin birlikte yaşaması sırasında sınırlar çekilmelidir. Bunun Selefilerin dinî dünya görüşüyle ilgisi pek yok” diye yazdı.

Gazete, Kuran-ı Kerim nüshalarının bedava dağıtılması kendi içinde ele alındığında hiçbir biçimde anayasaya karşı olmadığını vurguladığını, her dinin kendini ‘gerçek din’ olarak tanımladığını kaydederek, “Yasaklanması gereken şiddet çağrısında bulunmak, nefret yaymak ve bunu yaşamaktır. Zira bu, diğer köktencilerin provokasyonlarından bağımsız olarak burada geniş tutulan din özgürlüğünü istismar etmek olur. Ama bu özgürlük de sınırsız değildir” diye ekledi.