Kürt Akademisyenler Ağı (KURD-AKAD)  Almanya’nın Dortmund kentinde, “Ortadoğu Yeniden Şekillenirken Suriye'de Kürt İsyanı“ isimli bir konferans düzenlendi. Konferansta Arap Baharı, Kürtlerin rolü ve gelişmeler tartışıldı. Konferansa, Prof. Udo Steinbach, gazeteci Friederike Beck, gazeteci Ferda Çetin , Dr. Haluk Gerger ve tarihçi Dr. Gundi Dilberz, PYD Avrupa temsilcisi Hassan Mohamed gibi isimler katıldı. Konferansın ilk oturumu, Prof. Udo Steinbach, gazeteci Friederike Beck, gazeteci Ferda Çetin, katılımıyla başladı. 

PROF. STEINBACH: ÖCALAN İLE YAPILACAK GÖRÜŞME ÖNEMLİ

Modaratörlüğünü Brigitte Schubert'in yaptığı konferansta ilk konuşmayı yapan  Prof. Udo Steinbach, Ortadoğu’da Kürt sorunun çözümüne ilişkin Öcalan’ın rolüne değindi. “ Ben 1994 yılında ilk olarak Abdullah Öcalan ile görüşürken, ‘Siz ne istiyorsunuz?‘ diye bir soru sormuştum. Bana‚ demokratik bir şekilde Kürt sorunun çözümü istiyoruz‘ diye cevaplamıştı. Günümüzde Türk devletinin Abdullah Öcalan ile görüşmesi bana göre önemli adımdır ve çözüme yakındır“ diye konuştu. 

Prof. Steinbach, konuşmasını 2010 yılında Tunus’ta başlayan “Arap Baharı“ olarak tanınan sürece ilişkin de şunları söyledi: “Buna Arap baharı demek yalnıştır. Çünkü yaşanacaklardan sonra bahar gelmeyecek, tam tersi kış gelecektir. Anti-demokratik yaklaşımlar devam edecektir. Ancak doğru bir testip yapacak olursak, böyle bir tanımlama yapabiliriz, 3. Arap devrimi. Burada Kürtlerin durumunu anlamak için de çok gerilere gitmek lazım. Osmanlı  İmparatorluğu’na gitmek lazım. Bu imparatorluğun 18. yüzylda Ortadoğu’daki ilişkilerini irdelemek lazım. Ancak daha sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin başlarından Kürtler ile Türkler birlikte savaştı bir ülke kurdu. Araplar için bu böyle olmadı. İngilizler, Fransızlar ve İtalyanlar, buna izin vermediler.“

Prof. Steinbach, Kürtlerin Irak ve Suriye’de aşırı milliyetçilik baskısı altında kaldıklarını belirterek, “ Ancak bu durum, uzun yıllar sonra değişti. Irak’ta on yıl önce Saddam rejimin yıkılmasıyla değişti. Suriye’de ise 2010 yılında başlayan süreç ile değişiyor. Suriye’de bugün Kürtler ciddi bir güç olarak kendilerini yönetiyorlar. Bu Kürtler için büyük bir şans. Aynı zamanda ise bir tehlike. Bana göre Kürtler yaşadıkları bütün ülkelerde haklarına kavuşacaklar, ancak nasıl bir ortak kimlik ve birlik kuracaklarına dair ise onların önderleri bilir“ dedi.

Suriye’de yaşanan olayları da, Prof. Steinbach, halkların kendi öz gücüyle başlattığını iddia ederek, “Sonraki süreçlerde uluslararası güçler, müdahalede bulundu. Türkiye, ABD gibi güçler, karışıyor“ dedi.

GAZETECİ ÇETİN: TÜRKİYE’NİN DERDİ KÜRTLER

Gazeteci Ferda Çetin ise, uluslararası birçok gücün Suriye’de demokratikleşme istediğini ancak yaptıkları ve pratikleri demokrasiyle uyuşmadığını söyledi. Çetin, konuşmasını şöyle sürdürdü:“ Türkiye başta olmak üzere bu güçlerin yaptıkları çelişkili ve zıttır. Özellikle Türkiye’nin  tek derdi, Kürtlerin Suriye’de statü sahibi olmamaları. Onun için bir sürü çetelerini gönderiyor. Hatta geçtiğimiz günlerda orada ölen Mahmut Akyıldırım isimli bir kişi ise vatan sever Birliği üyesi çıktı. Bu birlik JİTEM’e bağlı bir birim. Eğer bu ilişkiler içerisinde bir demokrasi gelecekse gelmese daha iyi. Çünkü Irak, Afganistan’da hala günde onlarca insan ölüyor. Buralara da demokrasi gelecekti. Çözüm ancak Suriye’de yaşayan hakların kendi öz dinamikleriyle gerçekleşirse anlam kazanır.“

Çetin, Suriye’den gelen birçok ham görüntülerden, oradaki birçok grubun kimliklerine ilişkin gerçek bilgilerin de ortaya çıktığını belirterek, “Bazı gruplar, Mısır, Tunus, ve başka yerlerde gittiği konuştukları Arapçalarından anlaşılıyor. Bu da bize bu grupların kime hizmet ettiğini gösteriyor. Onun için oranın en dinamik ve öz gücü PYD’dir. Bu da grupların iktidarların savaşına değil, kendi halkını koruyor“ dedi.

GAZETECİ BECK: BATI MEDYASI TEK YANLI HABER YAPIYOR

Serbest gazeteci  Friederike Beck de, yaşanan sürecin yıllar önce planlandığını belirterek,“ABD tarafından ilk olarak, Afganistan, Irak, Suriye daha sonra da, İran olacaktır. Bu plan yavaş yavaş ilerliyor. ABD hem sivil hem de askeri açıdan muhaliflere destek veriyor. Bunun hazırlığı yıllardır yapılıyor. Birçok genç eğitildi, Türkiye’de de askeri eğitimler verildi. Silahlı eğitim dahil olmak üzere. Buna birçok ülke de destek veriyor. Paralar toplanılıyor. Yine uluslararası basında çıkan birçok haber de tek yanlı.  Özellikle Study Cardiff Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre yapılan haberlerin yüzde 80’i yalnış ve tek yanlı haberlerdir. Ancak yüzde 18’i, gerçeği yansıtıyor. Batı medyasının yaptığı haberler bu yönlü“ diye konuştu.

Konferans, Dr. Haluk Gerger, tarihçi Dr. Gundi Dilberz ve PYD Avrupa temsilcisi Hassan Mohamed’in katılımıyla ikinci oturum ile devam ediyor.