Almanya’da 2000-2007 yılları arasında sekiz Türkiye kökenli ve bir Yunan ile bir Alman polisinin ölümünden sorumlu tutulan Asiri sağcı Nazi örgütü, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) adlı terör hücresiyle ilgili davanın duruşmalarına yaz tatili arasından sonra 5 Eylül'de yeniden başlandı.

NSU kurbanlarından Mehmet Kubaşık’ın kızı Gamze Kubaşık yarın (18.09.) Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde tanık olarak dinlenecek. Duruşmalar öncesinde uyku uyumayadığını anlatan Dortmund’lu Gamze Kubaşık, bugün tanık olarak dinlenecek olması nedeniyle oldukça gergin olduğunu da söylüyor.


Gamze Kubaşık, NSU davasının baş sanığı Beate Zschäpe’den “kadın” ya da “bu kişi” diye söz etmeyi tercih ediyor. Müdahil davacı olarak Mayıs ayındaki ilk duruşmaya katıldığında hissettiklerini anlatan Kubaşık, baş sanık Zschäpe ile ilgili olarak, "Hep düşündüğüm şey doğru çıktı. Bu kadın insan değil. Yüzünde hiçbir pişmanlık ifadesi yoktu" diyor. Mahkeme salonunda baş sanık ile avukatlarının provokatif tavırlarına rağmen soğukkanlılığını kaybetmediğini belirten Kubaşık, kendisinin ve annesinin tanık olarak vereceği ifadenin, duruşma salonunda seslerini duyurmalarının önemli olduğunu kaydediyor.


Gamze Kubaşık ve annesi Elif Kubaşık


'Adaletin yerini bulmasını bekliyorum'

Gamze Kubaşık, NSU davasından beklentilerini ise şu sözlerle ifade ediyor: “Benim tabii yapılanların tüm ayrıntılarıyla yüzde yüz gün ışığına çıkartılmasından başka bir beklentim yok. O noktaya gelip gelemeyeceğimizi bilmiyorum ama en azından maalesef şu an sadece beş kişi olsalar da sanıkların cinayet ve cinayete yataklıktan hak ettikleri cezalara çarptırılmalarını ve böylece adaletin yerini bulmasını bekliyorum. Bu benim açımdan çok önemli.”


Gamze Kubaşık, 4 Nisan 2006 tarihinde babasının Dortmund kentinde işlettiği büfede başına sıkılan kurşunlarla nasıl vahşice katledildiğini ve bu olayın aileyi nasıl temellerinden sarstığını mahkemeye anlatacağını vurguluyor. Olayın ardından başlatılan soruşturma sırasında polisin Kubaşık ailesinin komşularına ve yakınlarına uyuşturucu ticareti, kara para aklama ve mafya ilişkileri olup olmadığına yönelik sorular sorduğunu ve bu soruşturmanın ailenin geldiği Türkiye’ye kadar uzandığını da anımsatan Gamze Kubaşık, bu şekilde ölen babasına büyük saygısızlık edildiğini anlatıyor.

Mehmet Kubaşık

'Soruşturmada başarılı olamadık demek yetmez'

NSU cinayetlerinin soruşturulmasında Alman makamlarının rolünü inceleyen Federal Meclis Araştırma Komisyonu’nun sonuç raporuna ilişkin olarak Gamze Kubaşık şunları söylüyor: “Alman makamlarının soruşturmalarda yetersiz kaldığı sonucuna varıldı. Yani bu cinayetlerin önemli bir bölümü önlenebilirdi ama makamların başarısız kalması nedeniyle cinayetler önlenemedi. Ama buna rağmen hiçbir şey olmuyor; sadece soruşturmaların olması gerektiği gibi yürümediğini belirtiyorlar, yani ‘Bundan başka bir şey söyleyemeyiz' demeye getiriyorlar. Ama bana birilerinin gelip, ‘Soruşturmada başarılı olamadık, bunun için özür diliyoruz' demesi yetmiyor. Bunu söyleyenler benim babamı yitirdiğimin farkındalar mı acaba?”


28 yaşındaki Gamze Kubaşık, “Bazen valizlerimi toplayıp, bu ülkeyi terk etmek istiyorum” diyor. Ama bu duyguların üstesinden gelebildiğini belirten Kubaşık, şu an 13 ve 18 yaşlarındaki kardeşlerine ve sürekli korku ortamında yaşayan annesine de gözkulak olması gerektiğini söylüyor.


Doğduğu kent olan Dortmund’da kendini iyi hissettiğini belirten Kubaşık, bunda kentteki aşırı sağcı faaliyetlere karşı yoğun mücadele veren şimdiki Dortmund polis şefinin de etkili olduğunu söylüyor. Gamze Kubaşık, Belediye Başkanı Ullrich Sierau’nun insanî ve duyarlı girişimlerinden son derece memnun olduklarına da işaret ediyor ve babasının öldürüldüğü büfe önüne dikilen anıt taşın ardından tren istasyonu yakınında NSU cinayelerine kurban gidenlerin tümü için bir anıt inşa edildiğini belirtiyor.

Elif Kubaşık NSU cinayelerine kurban gidenler için dikilen anıtın önünde


Yıllardır içinde kalanları söyleyecek

Mahkemede tanık olarak dinlenecek olması konusunda ise Gamze Kubaşık şöyle konuşuyor: “Vereceğim ifadenin salondaki sanıkları etkileyip etkilemeyeceği çok da umurumda değil. Önemli olan benim yıllardan beri söylemek istediklerimi açıkça ifade etmem ve orada oturan sanıkların bunun ne anlama geldiğini, bize neler yapmış olduklarını anlamalarıdır. Sadece babamı bizden almakla kalmadılar, onun insanlığını da aldılar ve ailemizi yıkıma uğratarak, normal, iyi bir yaşam sürdürmemizi engellemiş oldular.” DW