Almanya’da Neonazi terör hücresi ile ilgili dava öncesinde medyaya ayrılan yerlerin belirlenmesi konusu hâlâ tartışılıyor. Nasyonal Sosyalist Yeraltı davasını görecek olan Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi önce medyaya duruşmalarda ayrılan 50 yeri başvuru sırasına göre dağıtmış ancak Türkçe yayın yapan hiçbir medya kuruluşu kendisine yer bulamamıştı. Tartışmalı akreditasyon uygulaması, Sabah gazetesinin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi'nden dönmüştü. Anayasa Mahkemesi, Türk gazetecilere en az üç kişilik yer ayrılması gerektiğine hükmedince Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi sil baştan yeni bir prosedür belirlemek zorunda kaldı ve “kura çekmeye” karar verdi. Ancak soru işaretleri dinmedi.


Liste sil baştan


Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nin belirlediği yeni akreditasyon uygulaması, kura sistemine dayanıyor ve medya kuruluşları grup ve alt gruplara ayrılıyor. İlk prosedürde ilk elliye girerek davayı izleme hakkı kazanan gazeteciler ise hayal kırıklığı içinde. ‘Tüm 50 kişilik listeyi bozmak yerine niye Türk gazeteciler için ek üç yer ayrılmadı' sorusu yöneltiliyor.


Kura sisteminde medya kuruluşları grup ve alt gruplara ayrılıyor.




Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi basın sözcüsü yargıç Andrea Titz, bu soruyu şöyle yanıtladı: “O zaman Türk medyası ve Türk medya temsilcileri arasında yeni bir yer dağıtım prosedürünün uygulanması gerekirdi. Bu durumda duruşma tarihine kadar geçecek kısa sürede Türk medya temsilcileri alt grubunda fırsat eşitliği sağlamak her halükârda mümkün olamazdı. Bunun dışında diğer medya ve medya temsilcilerinin, ek olarak ayrılacak üç yer karşısında kendilerini dezavantajlı konumda hissetmeleri mümkün olabilecekti. Çünkü yer dağılımında bu üç ek yer ile farklı koşullar söz konusu olacaktı. Mahkeme, yer dağıtım prosedürünün tüm medya ve medya temsilcileri için aynı olmasını zorunlu bir gereklilik olarak görmektedir.”


Grup ve alt gruplar


Kura prosedüründe davayı izlemek isteyen gazeteciler üç ana gruba ayrılacak, bu üç grubun da alt grupları olacak.

Birinci ve en küçük grup, yurt içi ve yurtdışından haber ajansları. Medyaya ayrılan toplam 50 yerden beşi ilk gruba, yani ajanslara gidecek. Beş yerin ikisi Almanca haber geçen ajanslara ayrılacak.

İkinci grup yabancı medya. On yer verilen bu grupta dört yer ‘Türkçe yayın yapan medya’ alt grubuna ayrıldı. Bir yer Yunanca yayın yapan medyaya ve bir yer de Farsça yayın yapan medya temsilcilerine verilecek. Geriye kalan dört yer için yurtdışından Almanca yayın yapan kuruluşlar ve yabancı medya arasında çekiliş yapılacak.

Almanya'da yılın davası

Üçüncü grup, 35 yere sahip ve gruplar arasında en büyük olanı. Burada Alman medyası yer alacak. 13 yer için serbest kura çekilecek. Geri kalan 22 yer ise ‘günlük gazeteler’, ‘kamu yayın kuruluşları’, ‘özel televizyon’ gibi alt gruplara ayrılacak.

Mahkeme basın sözcüsü Titz böylelikle grup ve alt gruplardan oluşan oldukça detaylı ve net bir prosedür oluşturulduğunu belirtiyor.

Peki, serbest gazetecilerle internet gazetecileri? Bu iki büyük grup için kategori öngörülmüyor. Mahkeme basın sözcüsü Titz mevcut alt gruplara yenilerinin eklenebileceğini, ancak bu durumda alt gruplara ayrılan yerlerin giderek azalacağını ve yetersiz kalacağını belirtiyor . DW