NSU terör hücresinin hayattaki tek üyesi olan, davanın 1 numaralı sanığı konumundaki Beate Zschäpe, suçlamaları kabul etmedi. NSU cinayetlerine ilişkin birçok soru işareti hala yanıt beklerken, tutuklu sanıklardan 33 yaşındaki Carsten S.’in mahkemede itiraflara başlaması, Neonazi terör hücresi hakkında yeni bazı gerçeklerin gün yüzüne çıkmasını sağladı.


Alman yayın kuruluşu DW, NSU davasında yargılanan  5 sanıktan  Carsten S.'nin beklenmedik itiraflarının, Neonazi terör hücresinin bugüne kadar hiç bilinmeyen başka eylemlerinin de olduğu şüphesini artırdığını bildirdi.  İfadesinde, NSU üyelerinin kendi aralarında 1999 yılında, Nürnberg’de bir lokale 'el feneri' koyduklarını söylediklerini, 2011 yılında bunun bir bomba olabileceğini anladığını açıklayan sanık Carsten S. herkesi şaşırttı. Carsten S.’ninsözünü ettiği 14 yıl önceki olayda, bir Türkiyeli göçmen tarafından işletilen lokalde boru tipi bomba patlamış, temizlik görevlisi ağır yaralandığı hatırlatıldı. Bu ifade ardından saldırı hakkında yeniden inceleme başlatılırken, kanıtlanması durumunda bombalı saldırı, NSU’nun ilk bombalı eylemi olarak kayıtlara geçecek.


NSU davasında kurban ailelerini temsil eden müdahil avukatlardan Aziz Sarıyar,  bu ifadenin son derece önemli olduğunu vurguladı. Sarıyar, o dönemde bu olayın diğer benzer saldırılarda olduğu gibi, yabancıların kendi arasında işlenen bir suç olarak görüldüğünü ve peşine düşülmediğini, daha sonra NSU ile bağlantı bile kurulmadığını anlatırken, “Carsten S. bu konuda bir ipucu verdi, bunun üzerine hepimiz bu olayın bu bağlantısı olabileceğini anladık. Savcılık daha önce araştırmamış, bir bağlantı görmemişler. Şimdi aydınlatılmaya çalışılıyor. Ama ben bunun bir şey getireceğini düşünmüyorum” dedi.


NSU davasında ilk 9 duruşma tamamlanırken, 5 sanıktan şu ana kadar yalnızca ikisi, terör hücresine yardım etmekle suçlanan Holger G. ve Carsten S. ifade vermeyi kabul etti. Terör hücresine cinayetlerde kullanılan silahı temin etmelerinde aracılık yaptığını, ancak o dönem silahın cinayetlerde kullanılacağını bilmediğini savunan Carsten S., zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadığı ifadesinde yaşananlardan dolayı pişman olduğunu anlattı.


Carsten S.’nin itiraflarda bulunmaya başlaması müdahil avukatlarını memnun ederken, birçokları aslında sanığın anlattıklarından çok daha fazlasını bildiğini düşünüyor. Carsten S.'nin mahkemede yaptığı itiraflar, davanın bir diğer tutukla sanığı Ralf Wohlleben üzerindeki baskıyı ise artırdı.


Cinayetlerde kullanılan silahı Ralf Wohlleben’in talimatları ile temin ettiğini, yıllar boyunca NSU üyeleri ile Wohlleben arasında haberleşmeye aracılık yaptığını anlatan sanık, bir keresinde Wohlleben’in kendisine, NSU üyelerinin silahla birisini vurduklarını söylediklerini açıkladı. Carsten S., grubun o dönem Uzi gibi tam otomatik bir silaha da sahip olduklarını anlattı. NSU davasında bugün 10'uncu duruşmaile devam ediliyor.