Hamburg, Lübeck, Kiel ve çevresinden gelen katılımcıların Mölln DITIB camisinde yaptıkları dini tören ardından devam eden 20.yıldönümü anması, gectiğimiz hafta yapılan görkemli yürüyüşün tersine daha çok resmi devlet protokölü düzleminde devam etti. Aralarında insanlıkdışı kundaklamada hayatını kaybetmiş Arslan ve Yılmaz ailelerinin yakınları, Berlin Büyükelçisi H. Avni Karslıoğlu, Mölln Belediye Başkanı Jan Wiegels, Hamburg başkonsolosu Devrim Öztürk, Schleswig-Holstein Eyalet Başbakanı Torsten Albig'in yanında Almanya Türk toplumu başkanı Kenan Kolat,  Hamburg-Lübeck Luteryan Kilisesi Piskoposu Kirsten Fehrs DITIB Kuzey Almanya başkanı Zekeriya Altuğ'a bir grup vatandaşda eşlik ettiler.



Mölln'deki 23 Kasım 1992 tarihinde yakılan evin önüne Hamburg Galatasaraylılar derneği,TGH-S Türk Toplumu, Berlin Başkonsolosluğu ve çeşitli kurumların bıraktıkları çelenkler, evin önünde bir çiçek bahçesi görünümü vermekteydi.

TGH Almanya başkanı Kenan Kolat anmada yaptığı açıklamada, Almanya'da ırkçı olayların yaşandığı tüm belediye başkanlarını, Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'u, Başbakan Angela Merkel'i, Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert ''Irkçılığa karşı sesini yükseltmeyen bu konuda sorumludur'' diyerek, gelecek yıl Solingen'deki ırkçı saldırının 20. yıl dönümüne davet etti.  Kolat, olayların ardında bir sistem sorunu vardır, yoksa nasıl oluyorda 182 insan vahşice senelerdir katledilmektedir açıklamasıyla dikkatleri çekti.

Anmada, Mölln vahşetinde annesini, yeğenini ve kızını kaybeden Samsunlu Faruk Arslan, yangından yaralı kurtulan İbrahim Arslan ve “Nazi avcısı” olarak tanınan Beate Klaesfeld de birer konuşma yaptılar. Faruk Arslan yaptığı konuşmada bir caddeye olayda kaybettikleri annesinin adının verilmesini talep ederek ,ne acıdır ki,bu insanlık dışı vahşet onuncu, onbeşinci ve yirminci yılında hatırlanmaktadır. Irkçılıkla mücadelede kalıcı önlemler alınmalıdır açıklamasında bulundu.

Mölln Belediye Başkanı Jan Wiegels de burada hayatlarını kaybedenlerin hatıralarını canlı tutmak istediklerini belirterek, bu olayın herkes için acı olduğunu ve travmalar oluşturduğunu belirtti.  Bu olayların hiçbir zaman tekrarlanmaması gerektiğini vurgulayan Wiegels, ırkçılara karşı uyanık olunması ifade ederek onlarla sürekli bir şekilde mücadele edilmelidir ve cesaretle karşı çıkılmalıdır tesbitinde bulundu.


Büyükelçı Avni Karslıoğlu'da ''Bu saldırılarda ihlal edilen, en önemli insan hakkı olan yaşam hakkıdır. Bu hak 3 insanımızdan yabancı düşmanı caniler tarafından korkunç bir şekilde gasp edilmiştir'' sözleriyle tepkisini ifade etti.

Karslıoğlu,
Neonazi terörüne ve ırkçılık karşısında verilen tepkiler ile bu amaçla düzenlenen gösterilerin geleceğe bakabilmek için önemli faktörler olduğunu ifade ederek, ''Bizler yaşananları birlikte kınayarak bir yandan o acı günü hatırlar ve birlikte derin bir üzüntüyü tekrar yaşarken, diğer yandan bu acıdan çıkan dersleri geleceğe taşıyor, günümüzde ve gelecekte benzer saldırıların gerçekleştirilmesine engel olmak istiyoruz'' ifadesini kullandı.

Hüzünlü anma töreninde ırkçı kundaklamada hayatını kaybeden Ayşe Yılmaz'ın Türkiye'den gelen (Samsun-Çarşamba) kardeşi Servet Yılmaz'da alman resmi yetkililere sitem eden bir açıklamada bulunarak, biz bu anmaya katılmak için başvuru yapmasaydık, unutulmuştuk. Mölln belediyesinin davetiyesine rağmen vize işlemleri için çektikleri sıkıntıları da ifade eden Servet Yılmaz, Mölln acısını hiçbir zaman unutmayacağız açıklamasında bulundu.

Foto:Kadir Taçgın