Münih'te yayımlanan Abendzeitung Almanya ile Türkiye arasında sadece çıkar ilişkisi olduğu görüşünü savunuyor: 

"Almanya omurgasız bir ulus mu? Evet. Bu saptama acı olduğu kadar gerçek. NATO ‘müttefiki' Türkiye ile ilişkilerimize bir göz atmamız yeterli. Merkel tokalaşmak üzere Türkiye Başbakanı Yıldırım'a elini uzattığında, Erdoğan'ın bundan bir yıl kadar önce Almanlara Nazi benzetmesinde bulunduğu sanki unutulmuştu. Merkel neden mi eğilip büküldü? Çünkü Erdoğan hoşlanmadığı on binlerce kişinin yanında arada ünlenen gazeteci Yücel'i de hapiste tutuyor. Ve de Alman silah firmaları büyük paralar karşılığında Türkiye'nin elindeki Leopard tanklarının modernizasyonunu arzuluyor. Ayrıca tabii Erdoğan Avrupa'nın bekçisi konumunda ve yeni mülteci akımlarını önlüyor. Burada büyük miktardaki paralar da diğer yöne akıyor. Anlaşılan o ki iki tarafın da birbirine ihtiyacı var. Kirli bir birliktelik.” 

Koblenz'de yayımlanan Rhein-Zeitung ise Almanya'nın Türkiye ile ortaklık konusunda temkinli olması gerektiği uyarısında bulunuyor: 

"Türkiye söz konusu olduğunda ‘unut gitsin' denilemiyor. Başbakan Binali Yıldırım en sevimli yüz ifadesiyle istediği kadar ilişkilerde yeni bir sayfa açılmasını ve geçmişin unutulmasını önersin. Geçmiş dönemde çok şeyler oldu. Almanya, Ankara'nın birkaç yıl önce verdiği güvenilir partner izleniminin bugün artık geçerli olmadığı konusunda uyarılmalı. Alman vatandaşlarının tamamen siyasi nedenlerle tutuklanmış olması en fazla kanayan yaradır. Türkiye, Yıldırım'ın Alman kamuoyuna inandırmaya çalıştığı gibi hiç de hukuk devleti özellikleri göstermiyor. Öyle olsaydı Türk kökenli Alman gazeteci Deniz Yücel bir yıl gibi uzun bir süreden beri iddianame olmaksızın cezaevinde yatmak zorunda kalmazdı.” (Kaynak: Deutsche Welle)