Anayasayı Koruma Teşkilatı kaldırılmalıdır!
Irkçılığa karşı sen de dur de!
Aşağıda konunun güncelliğini ve önemini dikkate alarak yürüyüş çağrı bildirisini yazınlıyoruz.
Yaklaşık bir yıl önce NSU (Nasyonel sosyalist Yeraltı) örgütüne bağlı Nazi teröristleri; sorunsuz bir şekilde, devletin güvenlik güçlerinin gözü önünde, yedi yıl boyunca çeşitli terör eylemleri (bunlardan birisi bombalama eylemi) gerçekleştirerek, on insanı öldürdüler. Polis Teskilatı, Neonazilerin yer altına işaret eden bağlantılarını yıllarca görmezden geldi ve inkar etti. Hatta mağdur olan aileleri suçlayarak, „yabancı kriminalitesi" adı altında araştırmalarının hedefini bilinçli bir şekilde başka yöne saptırdı. Ölen kişiden bir aile ferdi, toplam dokuz kez emniyete gidip ifade vermek zorunda kaldı, diğer aile mağdurları ise aylarca polisin sıcak takibine maruz kaldılar. Tahkikatı yürütenler „Dönerci Ölümleri" manşeti adı altında, burada yaşayan göçmenleri ötekileştirmiş, üstü kapalı bir şekilde aşağılamaktan da geri kalmamıştır.
Irkçılık sadece Alman yasalarında değil, aynı zamanda kendi teşkilatlarındaki çalıştırdıkları personelin zihniyetinde de yer alıyor. Anayasa Koruma Teşkilatı'nın çeşitli birimlerinin, ölümlere yol açan üçlü terörist gruplardan sadece haberdar olmadıkları, aynı zamanda NSU terör örgütünü koruyup parasal destekte de bulundukları açığa çktı. Aralarında Anayasa Koruma Teşkilatı'na mensup kişilerin de NSU terör örgütünün eylemleri için, bir çok üst düzey yetkilinin bilgisi dahilinde, patlayıcı malzeme temin ettiği öğrenildi. Ayrıca teröristlerin yerlerinin bilinmesine rağmen, yetkililerin bu bilgiyi yok saydıkları görüldü.
Üstüne üstlük, NSU örgütünün eylemleri kamuoyuna yansıdıktan sonra, olayların arka planlarının üstü örtülmüş, gizli dosyalar ve araştırma birimlerinde çıkan bilgilerin yalan olduğu açığa çıkmıştır. Bu skandalın ardından, beklenenin aksine, gerekli mercilerde istifalar ve görevinden açığa almalar gerçekleştirilmemiştir.
Böylelikle bizlere sorumlu dairelerdeki tahkikatların sadece bir kaç hatalı soruşturmadan ibaret olduğu izlenimi yaratılmak istenmiştir. Gerçekte kamuoyu bu skandalların ve gizli servislerin çalışma tarzlarına ilişkin perdeyi aralamış ve buna ilişkin bilgi edinebilmiştir. Bu şekilde gizli servisler ve Anayasa Koruma Teşkilatı dairesine bağlı bazı birimler, kimi bilgileri istedikleri gibi değistirip servis etmiş, bu bilgilerin birimler arasındaki kişisel ilişkiler aracılığıyla istedikleri insanların eline geçmesini sağlamışlardır.
1950 yılında kurulan Anayasayı Koruma Teşkilatı; Nazilerin zihniyetiyle yönetilmiş olup, Nazi rejimine karşı duran ilk direnisçilerin hapse atılmalarını sağlamışlardır. 1960 yıllarında öğrenci hareketini bastırmış, 70`li ve 80`li yıllarda sol aktivistlere uygulanan meslek yasağına ilişkin bilgi aktarmış ve en son beş yıl öncesine kadarda NPD yasağına karşı durmuştur.
O nedenle;
Köln'de bulunan Anayasayı Koruma Teşkilatı'nı ve Militer Gizli Servisi'ni protesto etmek için Köln eylemine katılalım!
NSU terör örgütüne ilişkin ve Anayasayı Koruma Dairesi'ne ilişkin bütün bilgilerin kamuoyuyla paylaşılması için;
Çeşitli sivil toplum örgütlerinden temsilcilerinin bulunduğu bağımsız bir araştırma
komisyonu oluşturulmalıdır!
Polis, teşkilatının verdiği yanlış bilgilerden dolayı mağdur olan ailelerin mağduriyetlerinin kısmi şekilde giderebilmesi için tazminat ödenmelidir!
Anayasa Koruma Teşkilatı tümüyle kaldırılmalıdır!
