Almanya’nın Bremen Eyalet Meclisi, geçen hafta Bremen İslam kuruluşları hükümet arasında imzalanan devlet sözleşmesini onayladı. Mecliste yapılan oylamaya 82 milletvekilinden 8’i hayır derken 58’i evet dedi.  Meclisin sözleşmeyi onaylamasıyla İslamiyet Bremen Eyaletinde resmiyet kazandı. Oylamayı, devlet sözleşmesine Müslüman Cemaatlar adına imza atan  DİTİB Aşağı Saksonya ve Bremen Dini Cemaatler Eyalet Birliği Başkan Yılmaz Kılıç, Bremen İslam Şurası Başkanı Mustafa Yavuz ile  İslam Kültür Merkezlerinden Akın Özgenç’de  takip etti.  Bremen Eyaleti Başbakanı ve Belediye Başkanı  Jens Böhrnsen mecliste yaptığı konuşmada İslamiyetin Bremen’in bir parçası olduğunu söyledi. Sözleşmenin bir kağıttan ibaret olmadığını dile getiren Böhrnsen, “Sözleşmenin meclisten geçmesi beni çok mutlu etti. Müslümanlar bu toplumun bir parçasıdır. Yapılan sözleşme de bir kağıttan ibaret değildir” dedi.

 

Tarihi bir ana tanıklık ettik

DİTİB Aşağı Saksonya ve Bremen Dini Cemaatler Eyalet Birliği Başkan Yılmaz Kılıç yine tarihi bir ana tanıklık ettiklerini dile getirerek, “Geçen hafta senatoyla anlaşma yapmıştık, bu haftada meclisten geçti. Bu anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için meclisten geçmesi gerekiyordu. Bremenli Müslümanlar için tarihi bir gün oldu. Keşke muhalefette destek çıksaydı. Daha iyi olurdu”        dedi.

Bremen İslam Şurası Başkanı Mustafa Yavuz ise şunları söyledi: “Bremen meclisinde tarihi bir gün yaşadık. Tüm partilerin yoğun katılımı ve olumlu oy kullanması sevindirici. Bremenli Müslümanlar için hayırlı uğurlu olsun. Dilerim diğer eyaletlerde aynı uygulama olur.”

 

Firesiz evet dendi

SPD Eyalet Milletvekili Mustafa Güngör oylama ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “SPD ve Yeşiller olarak Müslümanlarla olan anlaşmayı oy birliğiyle kabul ettik. Güzel ve mutlu bir gün. Firesiz olarak evet dedik. Hıristiyan Demokratların hepsi bu oylamada evet demediler. Samimi olmadıklarını tartışmalarda da gördük. Yinede evet oyu kullanan mesai arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Başbakanımız çok güzel konuştu ve Müslümanların Bremen’in bir parçası olduklarını söyledi.”