Münih‘deki Eyalet I. Asliye Ceza Mahkemesi, 27.10.2015 tarih ve 25 T 18825/15, 142 C 24283/15 eV AG Münih, dosya numaralı ihtiyati tedbir kararı ile Serdar Duran'ın, Prof. Aydın Fındıkçı aleyhine yaptığı gerçek dışı paylaşımlar ve kişilik haklarına gölge düşüren yorumlarına 'tokat' gibi bir kararla 'dur' denildi.

Yerel mahkeme asılsız suçlamaların tekrarı halinde ise, Serdar Duran‘ı 250.000 Euro'ya kadar para (iki yüz elli bin) veya da 6 aya kadar hapis cezasına mahkum edileceği konusunda uyardı.



Serdar Duran Facebook'da bir kadın politikacıya yönelik yapılan çeşitli yorumlar sonrası Avrupa Postası'nda köşe yazarlığı da yapan Prof. Aydın Fındıkçı'ya atfen, "Aydın Fındıkçı bize Michael Stürzenberg ile arasındaki yakın ilişkiyi açıklasın. Onları yanyana getiren nedir?" içerikli paylaşımda bulunmuştu. Aydın Fındıkçı ise kişilik haklarına bilinçli olarak yapılan 'hakaret' gerekçesiyle konuyu yerel mahkemeye taşıdı.

Münih Bölge Mahkemesi Fındıkçı'ya hak verdi. İsmi geçen Michael Stürzenberg ile en son 2009-2010 yıllarında görüştüğü açıklanan Fındıkçı'nın söylediklerinin inadırıcı olduğuna karar verildi. Öte yandan fikir özgürlüğü kapsamında ele alındığında ise, Stürzenberg ile politik olarak farklı düşüncede olduğu belirtilen Fındıkçı'nın sosyal medyada yorum yapmasının yakın ilişkide olduğu anlamına gelemeyeceği ifade edildi.

AYDIN FINDIKÇI: LİNÇ KAMPANYASINA MARUZ KALDIM

Karar sonrası özel bir açıklamada bulunan Fındıkçı şunları söyledi:

"Bir çok yayın organında Almanca ve Türkçe dillerinde yazdığım makalelerimde ve çeşitli akademik, siyasi ve demokratik kuruluşlarda verdiğim konferanslarımda dile getirdiğim tezlerime karşı söyleyebilecek sözleri olmayan Cemaat üyeleri ve AKP yanlısı kişilikler, çareyi iftira atmada buldular. İnandığım düşüncemi kaleme aldığım için, bu çevrelerin defalarca kez suçlamalarına uğradım. Fikirlerimden dolayı, demokratik eleştiri hakkımı ve aydın olma sorumluluğumu yerine getirdiğim için adı geçen çevrelerce başlatılan linç kampanyasına maruz kaldım.


Türkiye'de bir çok platformda yaşanılan "itibarsızlaştırma" ve yalan bilgilerle karalama kampanyası şahsıma karşı ısrarla sürdürülmüş ama istenilen sonuç elde edilememiştir. Güneş balçıkla sıvanamaz. Gıdasını karanlık gerici düşüncelerin yayılmasından alan çeşitli odaklara rağmen, demokratik ve laik bir Türkiye’nın inşasına ve Almanya’da yaşayan insanlarımızın Alman toplumuna etkin uyumları konusunda katkı sunma maksadıyla yürütüğüm akademik, siyasi ve insani mücadele azmimi hiç bir güç yok edemeyecektir!.

Mahkemenin kararını kamuoyunun takdirine, bilgi ve dikkatine sunarım. Saygılarımla"