-Hayri Argav-Düsseldorf

Osman Sakalsız
da bunlardan biri. Çorumlu bir işçi iken 1960 yılların ilk yarısında tanışmış TİP’le. Devrimci gençliğin topyekün akın ettiği bir parti o zamanlar  TİP.  Mahirler, Denizler ve daha bir çok kişinin devrimle ilk buluştuğu yer. 

Atilla Keskin o zamanlar siyasal Bilgiler öğrencisi.  Öğrenciler “proleter” olsunlar diye, Parti’de öğrenciler ve işçilerler birlikte çalıştırılıyor. Osman ile birlikte işçi çalışması yapmış Atilla Keskin. “Daha sonra yolları ayrılmış”. Osman henüz 23’ündeyken parti yönetimine girmiş, görevler üslenmiş. Ne de olsa işçi, “devrimin önderi.” Devlete göre ise “tehlikeli bir komünist!” Zaten bu nedenle 1971  Askeri darbesinde hapsi “boylamış”.


Üç yıl. Az bir zaman değil.

1974 onun özgürlük yılı. Nasıl bir özgürlükse bu;
Yürüyüş Dergisi Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı için polis hiç eksik olmamış peşinden. Ve derken ikinci bir askeri darbe. 12 Eylül yani. Partiler, sendikalar kapatılmış, baskının, işkencenin kol gezdiği yıllar. Osman Sakalsız yine cezaevinde. 

Türkiye’de “fişlenmek” kötüdür. Devlet, yedi kuşak takip eder sülalesini! Artık buna neden olana gelince...

Bu koşullarda diğerleri gibi Osman da sürgünde bulmuş kendini. Her sürgün gibi Avrupa’da da birçok “görevler” üslenmiş Osman. TİP ve TKP’nin birleşmesinden oluşan TBKP Genel Sekreter Yardımcılığı, SBP ve ÖDP kurucu üyeliğinde bulunmuş. Yanısıra demokratik kitle örgütlenmesinde yeralmış; Demokrasi İçin Birlik - DİBAF Genel Başkanlığı.. DİBAF ve FİDEF birleşmesinden oluşan Türkiyeli Göçmen Dernekleri Federasyonu-GDF’nin kurucusu ve..

 

Bir ömrü halkına, insanlığa adamış Osman Sakalsız.

 

İşte Türkiye’ye can, kan vermeye çalışmış, bütün ömrünü buna adamış o insan, bugün sesizce o topraklara dönüyor.
Dün gece Almanya’nın Düsseldorf kentinde, memleketinden uzakta yaşama veda etti, akciğer kanserinden.

 

Bir dönem meydanlara sığmamış Osman’ı, dün akşam dostları olarak bizler, küçük bir salonda andık onu. Sürgün yaşamının gecelere vuran hırçın dalgalı düşlerin, sessizleşmiş halini yaşadık. Arkadaşları Ali Naki Öner, Atilla Keskin, Metin Gür, Halit Altun, Murat Çakır ve Avrupa Sürgün Platformu’dan Hayri Argav birer konuşma yaptılar.

 

Perşembe (10 ocak) günü canazesi Düsseldorf’tan uçakla Türkiye’ye, İstanbul’a götürülecek.

 

Bir zamanlar meydanlarında on binlere coşku yaratış bir sürgünün aynı topraklara sesiz yolculuğu. Ne acı!

 

8.ocak.2013