CSU´nun dün başlayan kurultayına Parti Yönetiminin hazırlayıp delegelere sunacağı önergede “Yabancılar kamu alanında ve evlerinde Almanca konuşmalı “ vurgusu yer alıyor. Bu önergeyi eleştiren SPD Milletvekili ve SPD-Meclis Grubu Uyum sözcüsü Arif Taşdelen, söz konusu önergenin “Hem ciddiyetten uzak, hem de insanların özel yaşamlarının sınırlarını dikkate almayan bir anlayış” olduğunu belirtti. Taşdelen, “Bavyera’da yasayan bir İngiliz çiftinin evinde İngilizce konuşmasını veya bir Türk çiftinin çocuklarıyla Türkçe konuşmasını yasaklamak istemesi, CSU`nun gerçeklerle alakası olmayan siyaset yürüttüğünü gösteriyor" dedi. Taşdelen "Çocuğumla, eşimle, komşu ve arkadaşlarımla hangi dili konuşacağıma ben karar veririm, CSU bu popülist siyasetle asimile olmamızı istiyor galiba" diye devam etti. Son eyalet seçimlerinden sonra Bavyera Çalışma, Sosyal ve Aile Bakanlığının isminin “Uyum Bakanlığı” olarak genişletildiği, ama uyum konusunda bugüne kadar bir eyalet çalışmasının veya programının ortaya konmadığını belirten Taşdelen, “Bavyera´da önemli yapısal sorunlar var. Yabancılar arasındaki işsizlik ve fakirlik riski Almanlara kıyasla iki kattan fazla. Eğitim alanında gözle görülür bir eşitsizlik mevcut. CSU, ev ödevlerini yapacağına geçmişten gelen popülist tavrını  bugünde devam ettiriyor“ dedi.