Alman medyası, Şimşek'in yazdığı 'Acı Vatan' adlı kitabına geniş yer ayırdı. 1'inci devlet kanalı ve Deutsche Welle'nin haberine göre, kitabında babasının çobanlıktan başarılı bir çiçekçilik firmasına giden hayat hikayesini anlatan Semiya Şimşek, babası hakkında çıkarılan bir çok yalan yanlış haberin aksine onun nasıl bir insan olduğunu anlatmak istediğini söyledi.

Semiya Şimşek, cinayetin NSU tarafından işlendiğinin ortaya çıkmasından önce babasının mafya üyesi, daha sonra PKK mensubu olmakla itham edildiğini, soruşturma sırasında en çok annesinin psikolojik baskı altına sokulmasının kendisini etkilediğini söyledi. Şimşek, şunları anlattı:

"Sorgu yapan polisler gelip anneme bir fotoğraf gösterdi ve babamın bir sevgilisi olduğunu söyledi. Bu kadından iki çocuğu varmış ve Nürnberg'de yaşıyormuş. Gerçekten tek bir fotoğrafla gelip, başka kardeşlerimiz olduğuna inandırmaya çalıştılar bizi. Ya da başka bir örnek: Anneme, babamın uyuşturucu kaçırarak para kazandığını, bunun temiz para olmadığını söylediler. Gerçekten annemi babamın uyuşturucu işinde olduğuna inandırmaya çalıştılar.”


Babasının NSU tarafından öldürüldüğünü öğrendikten sonra, ikinci bir şok yaşadıklarını belirten Şimşek, "Bunun olabileceğini biz daha önce tahmin etmiştik. Ama bizi neden ciddiye almadılar? Yabancılara karşı varolan önyargılar soruşturmayı bile etkileyecek kadar derin olabilir mi? Beni en çok yaralayan şey ise, eğer gerçekten doğru bir soruşturma yapılmış olsaydı, belki öldürülen bazı babalar şimdi hayatta olurdu" diye konuştu.

Yaşamak zorunda kaldığı olaylardan dolayı yetkililere kızgın olduğunu belirten Şimşek, bunun hiçbir faydası olmadığını, 'Acı Vatan' kitabını  nefret duygularıyla yazmadığını vurgularken "Adil davranmaya çalıştım. Amacım geçmişimle hesaplaşmaya çalışmak" diye konuştu.

Almanya'da gazetecilerin yoğun ilgisinden bunaldığını belirten Şimşek, arasına mesafe koymak için yaklaşık 1 yıldan bu yana Türkiye'de yaşadığını vurgularken, "Benim vatanım Almanya" dedi.