Almanya'nın Köln barosu avukatlarından Oğuz Sarıkaya, son zamanlarda sıkça tartışılan Gençlik Daireleri'nin (Jugendamt) ailelerden keyfi olarak çocuklarını almalarının söz konusu olmadığını söyledi. Hukukçu gözüyle olayı değerlendiren Sarıkaya, anayasal olarak çocuğun velayetinin ebeveynlerde olduğunu ancak kötü şartlarda yaşayan çocukların daha iyi şartlarda yaşaması için alınmasının hukuken mümkün olduğunu belirterek, haksız yere çocukları alınan istisnai durumlarda ise ailelerin hukuken haklarını arayarak çocuklarını geri alabileceklerini hatırlattı. Oğuz Sarıkaya çocukların iyi şartlarda yetişmesi ve topluma yararlı birer birey olmaları konusunda ailelere çok iş düştüğünü belirtti.

 

EBEVEYN VELAYETİ ANAYASAL HAK

 

Türkiye kökenli çocuklarının asimile edilmek için kasıtlı olarak bu dairelerce kasten alınması iddialarını yanıtlayan avukat Oğuz Sarıkaya şunları söyledi: “Bir çocuğun ailesinden alınma koşularına değinmeden, bu dedikodulara ihtimal vermediğimi öncelikle söylemek istiyorum. Bir çocuğun ailesinden alınabilmesi için, çocuğun ailede kalması halinde fiziksel veya ruhsal tehlikeyle karşı karşıya kalması gerekmekte. İkinci önemli husus ise, söz konusu tehlikenin annenin ve babanın ağır kusurlarına bağlı olmasıdır. Anne ve babanın çocuk üzerindeki velayet hakkı anayasal bir hak olduğu için, bunun herhangi bir kurum tarafından ihlal etmesi durumunda hukuk yolu Anayasa Mahkemesine kadar uzamakta. Gençlik dairelerinin istisnai olarak hukuka aykırı girişimleri varsa, yargı süreci devreye girer. Bu hususu da Almanya Anayasa Mahkemesi'nin almış olduğu kararları dikkate alarak düşündüğümüzde çok sınırlı bir çerçevede anne ve babanın velayet hakkı kendilerinin isteği dışında çocuğu koruyabilmek için son çare olarak kendilerinden alınabilir. Dolayısıyla Gençlik Dairesi'nin bir aileyle temasa geçmesi durumunda mutlaka uzmanlardan destek alınmalıdır.”