Almanya'nin NRW eyaletindeki Yeşiller Partisi milletvekili Arif Ünal, şu an yabancılar dairelerinde eski kanunun geçerli olması ve yeni çıkacak kanunun belirsizliği nedeniyle gençlerin ne yapacaklarını bilmediğini, bu durumun da birçok genci Alman vatandaşlığını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını belirtti. Türkiye'den gelenlere çifte vatandaşlık hakkının verilmemesinin çifte standart yarattığını dile getiren Ünal, aile birleşiminin önündeki engellerin anayasanın güvence altına almış olduğu ailenin birliği ilkesine ters düştüğünü söyledi.

 Opsiyon modelle ilgili gelişmeleri değerlendiren Arif Ünal şöyle konuştu: “2012'de eyalet 2013'de ise federal düzeyde yapılan seçimlerden önce ön plana çıkan konuların başında çifte vatandaşlığın kabul edilmesi ve gençler için tanınan opsiyon modelin kaldırılması, Alman vatandaşlığına geçişin kolaylaştırılması gibi konular ön plana çıkmıştı. Almanya'nın politik ortamı çifte vatandaşlığı kazanmak için hiç bu kadar müsait olmamıştı. Hristiyan Demokrat Birlik partileri dışında her parti seçim programına bunu almıştı. Seçimler yapıldı ve SPD ile Hristiyan Demokratlar arasında büyük koalisyon hükümeti kuruldu. Koalisyon programında ne yazık ki çifte vatandaşlık yine yok ve prensip olarak kabul edilmiyor. Opsiyon modelinden yararlanan gençlere çifte vatandaşlık vereceğiz diye bir cümle var. Hükümet Kasım ayında kuruldu ancak ne yazık ki henüz bununla ilgili yasa tasarısı meclise henüz gelmedi.”

 Şu anki belirsizliğin insanları zor duruma düşürdüğünü sile getiren Ünal, “Hükümet kurulur kurulmaz birçok milletvekili arkadaşımız ise bunu burada doğup büyüyen yabancı gençlere çifte vatandaşlık verildi diye bunu lanse ettiler. Bu birçok insanımızı zor duruma düşürdü ve düşürmeye de devam ediyor. Birincisi ortada yasa olmadığı için şu anda eski opsiyon modeli yasası geçerli ve tüm yabancılar daireleri şu anda eski yasaya göre işlem görüyorlar. Bu yasa 21 yaşına kadar gençlerin hangi vatandaşlığa geçeceklerini bildirmesini istiyor. 23 yaşına kadar da gerekli araştırmalar yapılıp işlemler bitiyor. Gençler şimdi yasa çıktı diye böyle bir dilekçe vermedikleri taktirde Türk vatandaşlığından çıkmayacağını düşünerek otomatikman Alman vatandaşlığını kaybediyorlar” dedi.

 Koalisyon sözleşmesinde yer almasına rağmen sonradan bazı şartlar getirilmeye çalışıldığını da sözlerine ekleyen Arif Ünal şunları söyledi: “Şimdi ise bu gençlerin 6 yıl ülkede ikamet etme şartı, gittiği okul ve notlarına bakılacağı, belki notları zayıfsa Almanca bilmiyor diye çifte vatandaşlık vermeyecekler. Ailelerinin buradaki durumu araştırılacak çünkü bu yeni yasadan buradaki herkes yararlanamıyor, anne babalarının da belirli koşulları yerine getirmeleri gerekiyor. Anne ve babaların durumu araştırılacak mı? 20 yıl içinde birçok şey olabilir, işsiz kalabilir, geçimini sağlayamıyor olabilir. Bu tür belirsizlikler vatandaşları zor duruma düşürdüğü için biz diyoruz ki, acilen çıkarılması gereken yasaların başında bu opsiyon modelinin kaldırılması ama koşulsuz kaldırılması gerekiyor. Onun için de biz mecliste bu konuda bir karar alıp bizim hükümetimizin federal düzeyde bir girişimde bulunup biran önce bu yasanın çıkarılmasını istiyoruz, bu da sadece koalisyon sözleşmesinin uygulanması anlamına geliyor.”

 Çifte vatandaşlık kon usunda da Almanya'da büyük bir haksızlığın söz konusu olduğunu belirten Arif Ünal, “Son 7-8 yıl içinde Alman vatandaşlığına geçenlerin yüzde 53'den fazlası çifte vatandaş. Bu çifte vatandaşlığın Almanya'da aslında istisna olmaktan çıktığı anlamına geliyor. Ancak Türkiye başta olmak üzere bazı ülkelerden gelenlere bu hak ne yazık ki verilmiyor, onun için de bu bir haksızlık, bu bir adaletsizlik, bu adaletsizliğin düzeltilmesi gerekiyor” dedi.

 Aile birleşiminin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Ünal, “Bu konu anayasanın güvence altına almış olduğu ailenin birliği ilkesine ters düşen bir olay. Bir kişinin yurtdışından evlenmesi durumunda evlendiği kişinin kursa gidip almanca öğrenmesi ve belge alması, vize işlemleri gibi olaylar insanları çok zorluyor. Bunun düzeltilmesi gerekiyordu. Bu konuda maalesef koalisyon sözleşmesine girmedi ama politik olarak önümüzde duran sorunların başında duruyor” şeklinde konuştu.