Anuar Naso ve ailesi Aşağı Saksonya'da kaldıkları Giesen'deki evlerinden sabahın erken saatlerinde polisler tarafından alınır. O zaman 15 yaşında olan Naso, babası ile birlikte Suriye'ye sınır dışı edilir. Yezidi Kürt olan baba-oğul Şam'da tutuklanır. Anuar Naso bir ay üç gün kalır cezaevinde.

Naso yaşadıklarını, "Babamla birlikte cezaevindeydim. Babam 12 günün ardından serbest bırakıldı. Ben daha uzun kaldım çünkü kimlik bilgilerimi kontrol etmek istiyorlardı. Bu da bir ay üç gün sürdü. Bu süreyi cezaevinde geçirdim, işkenceye maruz kaldım" sözleriyle anlatıyor.

Anuar Naso ve babası Alman Dışişleri Bakanlığı'nın raporlarının yıllardır Suriye'de insan hakları konusundaki sorunlu duruma işaret etmesine rağmen, 1 Şubat 2011 tarihinde sınır dışı edilmiş.

Almanya'dan her yıl binlerce kişi sınır dışı ediliyor. İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre 2013 yılında şimdiye dek 6 bin 632 kişi sınır dışı edildi. Bazıları tıpkı Anua Nasa ve babası gibi bir gece yarısı ansızın polis tarafından alınarak apar topar geldikleri ülkelere gönderiliyor.


İnsan hakları kuruluşu Pro Asyl'den Bernd Mesoviç'e göre, Almanya'dan kaç kişinin sınır dışı edildiği konusunda net bir rakam yok. Mesoviç'e göre sınır dışıların çoğu insanî bir felaketle sonuçlanıyor ve sorun, yetkili Alman makamlarının söz konusu ülkelerdeki durumun nasıl olduğuyla yakından ilgilenmemesinden kaynaklanıyor. İçişleri Bakanlığı ise bu suçlamayı reddediyor ve mültecilerin sınır dışı edildiği ülkelerin içinde bulunduğu durumun takip edildiğini ileri sürüyor. Bakanlık sınır dışı için söz konusu ülkede işkence ya da insanlık dışı muamele gibi tehlikelerin bulunmaması şartına dikkat çekiyor.

Almanya'da yasalara göre mülteciler işkence, ölüm ya da aşağılayıcı bir ceza ya da muameleye maruz kalmayacakları ülkelere sınır dışı edilebiliyorlar. 2012 yılında 8 bin 376 kişinin, yani iltica başvurusunda bulunanların yüzde 13,5'inin bu tehlike nedeniyle sınır dışı edilmeleri yasaklandı. Yasaklı ülkelerin başında Suriye, Afganistan ve Irak geliyor.


2010 yılında sınır dışı edilen 6 çocuklu bir aile, Kosova'da bir odalı evde yaşıyor


Bu yılın ocak ayından itibaren özellikle Sırbistan, Makedonya ve Kosova'ya sınır dışılar yoğunlaştı. Gönderilenlerin çoğu Romanlar. Mültecilerin hakları için mücadele eden Kuzey Ren-Vestfalya Mülteci Konseyi'nden Volker Maria Hügel, Romanların durumunun gönderildikleri ülkelerde kötü olduğuna dikkat çekiyor: "2012 yılında klasik olarak mültecilerin gönderildiği ülke sıralamasında yüceltilen, övülen birinci ülke Sırbistan'dı. Gönderilenlerin neredeyse tamamı ülkedeki azınlığın üyeleriydi. Ve durumlarının orada iyi olduğu konusunda Almanya'da yalan söyleniyor."

AB, Norveç ve İsviçre...

Şu an Almanya'da yaşayan birçok mültecinin durumuna ise Alman makamları karar vermiyor. Avrupa Birliği Dublin II Sözleşmesi'ne göre mültecinin ilk olarak ayak bastığı ülke iltica başvurusunu inceleyip karar vermekle yükümlü. Şayet mültecinin geldiği ülkenin güvenli olduğuna karar verilirse, mülteci inceleme yapılmaksızın sınır dışı ediliyor. 2012 yılında 3 bin 37 kişi AB'nin diğer ülkelerine gönderildi.


Alman İltica Muhakemeleri Kanunu'na göre AB ülkelerinin yanı sıra Norveç ve İsviçre mültecilerin gönderildiği en güvenli üçüncü ülkeler arasında geliyor. Ancak Federal Anayasa Mahkemesi, 2009 yılında mültecilerin koşullarının kötü olduğu gerekçesiyle Yunanistan'ın güvenli bir üçüncü ülke olarak kabul edilemeyeceğine hükmetti. O tarihten beri Yunanistan'a mülteci gönderilmiyor. Birçok eyalet mahkemesi de İtalya ve Macaristan'a sınır dışılara izin vermedi ancak söz konusu ülkeler hakkında bir düzenleme yapılmadı.


Almanya Suriye'ye de sınır dışıları uzun süre önce durdurdu. İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich mart ayında bu ülkeye sınır dışı yasağının süresini altı ay daha uzattı. İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre Almanya Suriye'ye son olarak 2011 yılında mülteci yolladı. Anuar Naso ile babasının Suriye'ye sınır dışı edilmesinden iki ay sonra alındı bu karar. Baba ve oğul, Türkiye ve Bulgaristan üzerinden yeniden Almanya'ya geldi ve bu kez iltica talepleri resmi olarak kabul edildi. dw