Almanya'nın ciddi gazetelerinden Die Welt'in Pazar ekinde Manuel Bewarder'in haberine göre, 5 yıl önce Hamburg'da yerel bir siyasetçi olan Özoğuz'un siyasi kariyeri ve yıldızı 2009 yılında Federal Parlamento'ya girmesiyle parlamaya başlar. Federal Hükümet adına Göç, Uyum, ve Mültecilerden sorumlu devlet Bakanı olarak görev yapan Aydan Özoğuz'un geçmişte yaşadıkları sorunlardan da somu örnekler verilirken, Türkiye'nin AB üyeliğine yaklaşımı ve Almanya'daki göçmen kökenlilere yerel seçim hakkı verilmesini dile getirmekte.

MİLLETVEKİLİ İKEN DAHİ SOY İSMİNDEN DOLAYI SORUNLAR YAŞADIM

Soy isminizden dolayı herhangi bir zorluk yaşadınız mı sorusuna Bakanı Özoğuz şu cevabı veriyor: Okulda iken öğretmen tüm öğrencilere soy isimleriyle siz diye hitap ederken, bana sadece"Aydan" derdi. Buna sadece saygısızlık denir. Peki bugün nasıl sorusuna ise, Özoğuz Hamburg eyalet milletvekili iken, telefonla emlakçıdan randevu almak ve ev bulmak için uzun süre bekletildiğini açıklıyor ve "Halbuki eşim (Michael Neumann, Hamburg eyaleti İçişleri ve spordan sorumlu Bakanı)soyadı Neumann olarak hemen bekletilmeden randevu almaktaydı. Ama tüm bu tür zorluklara rağmen cesaretim hiç kırılmadı. Soyismi benim için önemlidir, hele de şuan bu alanda sorunlar yaşamış birinin bu görevde olması dikkate değerdir." ifadesini kullanıyor. 

TÜRKİYE BU HALİYLE AB'YE UYMAZ

Almanya Federal Uyum Bakanı Aydan Özoğuz, röportajda bir soru üzerine, "Türkiye uzun vadede Avrupa Birliği'nin bir parçası ama şimdiki haliyle değil. Erdoğan'ın hangi istikamete gideceğini tahmin etmek güç. Farklı tondaki Gül ise bana umut veriyor" dedi.

Aydan Özoğuz, Türkiye'deki Twitter ve Youtube yasağı konusunda ise, "Bu, bizim için düşünülemez bir durum. Son yaşanan gelişmeler çok üzücü. Erdoğan, ilk görev yıllarında Türkiye'yi ileri götürdü. Ancak baskıcı davranışı maalesef Türkiye'ye yardımcı olmaz. Türkiye'yi Avrupa'dan biraz daha uzaklaştırdı" diye konuştu.

Uyum Bakanı Özoğuz, röportajın bir bölümünde ise Erdoğan'ın Almanya'daki Türkler arasında etkisinin fazla olmadığını ifade etti. Özoğuz demecinde şu ifadeye yer veriyor.

ERDOĞAN 2008 YILINDA KÖLN'DE ASİMİLASYONDAN SÖZ EDEREK, BİR GERÇEKLİĞİ İSTİSMAR ETMEK İSTEDİ


" 2008 yılında Erdoğan Köln'de  Almanyalı Türkleri Asimilasyon konusunda uyarmıştı.Federal Hükümetin senelerce göçmenleri ihmal etmesi durumunu bir nevi istismar etmek istedi. Ama, iyiki Başbakan Angela Merkel göçmenleri de kastederek, sizlerin de Başbakanıyım açıklamasını yaptı. Biz Türkçe kökenlilere açıkca şunu söyleyebilmeliyiz: Erdoğan büyük konuşabilir. Ama sizler burada evinizdesiniz. Yaşamınız ve geleceğiniz üzerine burada nasıl birlikte karar verelim diye birlikte düşünebilmeliyiz. Onlara bu ülkenin bir parçaları oldukları sinyalini verebilmeliyiz" dedi. 

ALMANYA'DA UZUN YILAR İKAMETGAHI OLAN HERKESE YEREL SEÇİM HAKKI VERİLMELİDIR

Almanya'da yerel seçim hakkı bunun için bir işaret olabilir mi sorusuna ise, Özoğuz şu şekilde cevap veriyor: Bugün AB ülkelerinden gelmeyenler seçimlerde karar yetkisine sahip değil. Örneğin Berlin'de eski havaalanı Tempelhof inşaatı için oylama yapılacak ama durumdan doğrudan etkilenen ve bölgede ikametgah eden AB üyesi olmayan göçmenlerin ne yazik ki oy hakları yoktur.Bunu yanlış buluyorum.Uzun senelerdir burada yaşayan göçmenlerin yerel seçimlerde oy kullanma hakları önemlidir. Uyum demek zaten politikada söz sahibi olmaktır. Bizim demokrasimiz için önemli olan burada yaşayanların hangi pasaporta sahip olursa olsunlar, seçimlerde karar verme hakkını sağlamaktır.