Thüringer Allgemeine gazetesinin görüştüğü bir savcılık görevlisine dayandırdığı habere göre, NSU davasında tanıklık yapan 5 kişinin yemin etmeden yalan ifade verdiği şüphesi ile ön inceleme başlatıldı.

Söz konusu yetkili, davaya yönelik başka bir ayrıntı vermekten kaçındı. Yetkili, konuya ilişkin incelemenin, ancak dava kapandıktan ve mahkemenin kararında da duruma dair bir değerlendirme yapılması halinde tamamlanacağını kaydetti.


Aşırı sağcılardan asılsız ifade


Özellikle müdahil avukatlar, sık sık çoğu aşırı sağcı tanıkların açık bir biçimde gerçeği söylemedikleri eleştirisinde bulunuyorlardı. Eyalet Yüksek Mahkemesi’ne bağlı Devlet Güvenlik Dairesi gibi Federal Savcılık da verilen yalan ifadelerin ya da hiçbir beyanda bulunulmamasının doğuracağı sonuçlara sıkça dikkat çekmişlerdi.

Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü Almanya çapında 8’i Türkiye kökenli 10 kişiyi öldürmekle suçlanıyor. 2013 yılının mayıs ayından itibaren Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde görülen davada, baş sanık Beate Zschäpe cinayet zanlısı olarak, aşırı sağcı 4 kişi de NSU hücresine yardım etmek suçundan yargılanıyor.

NSU bağlantılı 259 kayıtlı suç

Diğer yandan Federal Emniyet Teşkilatı 2011 yılından bu yana NSU bağlantılı, aşırı sağ içerikli 259 suçun bulunduğunu açıkladı. Bu suçlardan 120'sinin propaganda suçu olduğunu kaydedildi. Örneğin 2013 yılında Düren'deki bir Müslüman cemaat binasına yazılan "NSU yaşamaya devam ediyor ve bir sonraki kurban siz olacaksınız" şekilindeki tehdit gibi. Teşkilatta kayıtlı, kundaklama ve ağır yaralamaya varan 9 siyasi kaynaklı şiddet suçu bulunuyor. Ayrıca 4 olayda da silah kullanıldığı belirtiliyor.

Kentlerin nüfuslarına orantılı olarak hesaplandığında, iki NSU üyesinin memleketi olan Saksonya ve Thüringen eyaletlerinde işlenen suç oranının Almanya genelinin iki katına denk geldiği görülüyor.

Federal Emniyet Teşkilatı'nın bu açıklaması, Sol Parti milletvekili Martina Renner tarafından federal hükümete soru önergesi verilmesi üzerine yapıldı. Renner bu açıklamayı "Rakamlar çok korkutucu ve kurumlar ile toplumun NSU skandalı ile mücadelesinin yetersiz kaldığını açık bir biçimde ortaya koyuyor" diye yorumladı.

DW/Reutes/afpd, BD/ÇA