Ganime Gülmez / Almanya

Rote Hilfe: Bu yargı skandalı temel haklara saldırıdır!

G20 Zirvesi protestoları sırasında bir grup gösterici tarafından otomobillere ve mağazalara saldırılarak hasar verilmişti.

Saldırılar sonrası gözaltına alınan sanıkların dördü hakkında, herhangi bir özel cezai suç iddiasında bulunulmamıştı. Cumhuriyet Savcılığı yüksek hapis cezası talebine yeterli gerekçe olarak, "koşmaya başladıklarında suç işlemeye karar verdikleri" varsayımını sunmakla yetindi.

Fransa'dan gelen 24 yaşındaki baş sanık, üç yıl hapse mahkum edildi. Hessen Eyaleti’nden 26 yaşındaki bir sanık bir yıl beş ay, 24 yaşındaki diğer sanık ise bir yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı. 20 yaşında olan diğer iki sanık da, 20 saatlik çalışma cezalarına çarptırıldı.

Savcılık: Mayıs 2017'de Federal Adalet Divanı tarafından alınan, "gösteri yürüyüşleri" anında gösterilen fevri davranışların, grubun şiddet uygulayan üyeleri açısından "psikolojik teşvik" olarak nitelendirilebileceğini belirterek aldığı bir karara atıfta bulunmakla yetinerek; bu davada alınan kararı gerekçelendirdi.

Böyle bir gerekçenin, “hukuki bir gerekçe” olarak gösterilebilmesi; gösterilerdeki tüm katılımcıları “şüpheli” olarak belgeleyebilmenin de önünü açmakta.

Basına yansıyan haberlere göre G20 Zirvesi protestolarına birçok sivil polisin, provokatörün ve faşistin katıldığına dair çok sayıda kanıt olmasına rağmen; bu kanıtlar değerlendirmeye dahi alınmadı. Böyle bir yargı skandalı ardından, Rote Hilfe temsilciliği yaptığı basın açıklamasında şunları ifade etti:

"Bir protesto gösterisine katılan insanları hayatlarından koparmak, gözaltına almak ve onları açık bir manipüleyle hapis cezalarına mahkum etmekle hedeflenen, diğer solcuların siyasi eylemlere katılmalarını engellemektir. Bu karar, diğer gösterilerin kriminalize edilmesine kapı açmaktadır. Mahkemeye göre, temel toplanma özgürlüğü hakkının kullanılması bir ceza çetesi üyeliğine dönüştürülmektedir. Bu nedenle gösteriler artık Anayasa Hukuku ile korunan değerli bir varlık değil, bunun yerine bir tehdit ve potansiyel bir suç olarak ilan edilmektedir. Temel haklara yapılan bu tür bir saldırıya müsamaha gösterilemez ve bu kararın ikinci aşamada tersine çevrilmesi son derece önemlidir. ”